İlginç bir maç
Türk futboluna darbe üzerine darbe vuruluyor derken, Pazar akşamı Trabzonspor karşısına 11 yabancı futbolcuyla çıkan Galatasaray’ı tarif etmiştik.
Hani suç Galatasaray’ın mı? Elbette ki değil… Sarı-kırmızılı takım kendisine tanınan hakkı kullandı ve yerli futbolcuları yedek kulübesinde oturtarak sahaya 11 yabancı futbolcuyla çıktı.
Almanya’dan bir dost aradı.
“Yahu, bu bizim Galatasaray mı, yoksa Avrupa’da top koşturan ikinci bir Galatasaray mı var?” dedi.
“Yok, senin de bildiğin ve adı dört büyükler arasında yer alan Galatasaray” dedim.
Şaşırdı ve “Türk futbolunun düşürüldüğü duruma acı acı güldü.
Ne diyelim ki, haklı bir yerde.
İşte Türk futbolunun düşürüldüğü durum. Kimler mi düşürdü? Onu da siz bulun.
***
İlginç bir maç izledik Pazar günü, Atatürk ismi konulamadığı için Büyükşehir Belediye stadı denilen Konya stadında.
Her iki takımında bir birini kilitlediği, bunun sonucu da pozisyon üretmekte zorlandıkları, her iki takımında kazanabileceği, ancak karşılıklı gollerle puanları paylaştıkları bir karşılaşmaya tanıklık etti Stada gidenler.
Stada gidenler derken, koltukların yarısı boş! olmasına karşılık coşkulu bir taraftar grubu Kartallara gönülden destek olarak izledi maçı.
Karşılaşmanın ilk yarısında, dediğimiz gibi her iki takımda birbirini orta alana kilitleyince pozisyonsuz geçildi dersek yanılmamış oluruz.
Bu yıl ligde büyük bir sürpriz yaparak kendisini zirvede bulan ve Avrupa kupalarına katılma umutlarını sürdüren Atiker Konyaspor ve Malatyaspor da dış şutların dışında etkili olamadı ilk devrede.
Bu koşullarda yetenekli futbolcular devreye girebilir veya durun top organizasyonları ön plana çıkabilirdi. Takımlar bunu da beceremedi ve ilk 45 dakika golsüz kapandı.
***
Ligin ikinci yarısına iyi başlayan ve ilk iki hafta da iki galibiyet alarak üst sıralara tırmanan Atiker Konyaspor’u Bursaspor maçının ardından dün de Malatya karşısında gerçek oyunundan uzak bir görüntü de gördük.
Tabi ki bunda rakip takımın da pres yaparak alan daraltması da etken oldu.
Bir gerçek te, Konyaspor’da becerisi yüksek, yetenekli futbolcu sayısının az olması sonucu rakip takım, kadro yapısı olarak Atiker Konyaspor’a oranla bir tık daha öne çıktı. Böylece sonucu değiştirebilecek, özellikle katkı sağlayan yabancı futbolculara sahip olan Malatyaspor futbol olarak ikinci 45 dakika da bir adım öndeydi.
Sonuçta da galibiyete yakın olan taraf konuk takım oldu. Hani, son dakikalardaki penaltı verilseydi Konyaspor sahadan 3 puanla ayrılan taraf olabilirdi.
Hakem mi?
İki haftalık cezadan yeni dönen ve birilerinin apaçık kayırdığı hakem Halil Umut Meler, ne yaptığını bilmez durumdaydı.
Atiker Konyaspor’un aleyhine verdiği fauller tamamen yanlıştı.
Penaltıyı verdi, ama ardından VAR desteğiyle iptal etti. Fakat, Adem ile VAR incelemesi öncesi ne konuştuysa, hakeme şiddetle itiraz eden takım arkadaşını Adem’in işaret parmağını ağzına götürerek sus işareti yapması çok anlamlıydı. Ardından da iptal kararı geldi.
Bu tür faullerde bir standart tutturulmalı artık. Bir sonraki maçta hakemin ceza alanı dışındaki aynı harekete faul vermesi ve sarı kart göstermesi dikkatlerden kaçmadı.
Hakemin, son dakikalarda Konyaspor’un lehine verilmesi gereken penaltıyı es geçmesi de yanlış bir karardı. Bu, ilk penaltıya göre daha gerçek bir penaltıydı.
Gerçek şu ki, iyi mücadeleye rağmen vasat futbolla yenilmemek ve alınan beraberlik de çok önemli.
Konyaspor penaltı golüyle de olsa haftayı yenik kapatmaktan kurtuldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.