Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

İlgi Göstermediğimiz Olaylar

İlgi Göstermediğimiz Olaylar

Tarihimize geçmemiş üzerinde durulmamış çok önemli olaylar vardır.

Vardır ama bunları ortaya atıp suçlularından tazminat vb. istemek aklımıza bile gelmemekte.

“Aman ayıp olur dostluğu zedeleriz” düşüncesinden mi nedendir…

Suspus olur sanki unuturuz!

Elin oğlu ise olmamış bir olayı sakız gibi çiğneyip dünyaya duyurmakta ve “Soykırım” varmış gibi kabul ettirip aleyhimize kanun ve kararlar çıkartmayı başarmakta iken…

Bizle olan dostlukları düşünmezler aleyhimize çalışırlar.

İşte bir türlü uyanamadığımız ortam bu. Nitekim AB ye bile almakta bin bir zorluk çıkarıp dâhil etmezler.

***

İşte sizlere birinci Dünya harbinde olan okudukça içimizin kan ağladığı bir olayı anlatmak isterim.

***

Birinci Dünya Savaş'ında İngilizlere, 150 bin askerimiz esir düştü.

Bu askerlerden bir kısmı da Mısır'ın İskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampı'na hapsedildi.

Kampın tam adı, 'Seydibesir Kuveysna Osmanlı Useray-i Harbiye Kampı' idi. Bu kampta, 1918'de Filistin cephesinde esir düşen 16. Tümen’in 48. Alayı'na bağlı Osmanlı askerleri tutuluyordu.

12 Haziran 1920'ye kadar iki yıl boyunca her türlü işkence, eziyet, ağır hakaret ve aşağılamaya maruz kaldılar.

Bu insanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler idi...

Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni tercümanların yalan yanlış çevirileri ve kışkırtmaları nedeniyle, kampların İngiliz komutanları, azılı Türk düşmanı kesilmişlerdi. Savaş bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim etmek, İngilizler’in işine gelmiyordu. Çünkü olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından, İngilizlerin beyinlerine işlenmişti.

***

Çözüm toplu katliamdı... Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak suya normalin çok üzerinde krizol maddesi katılmıştı. Mehmetçik, daha ayağını soktuğunda, aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyordu. Ancak İngiliz askerleri dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı. Mehmetçikler, bele kadar gelen suya başlarını sokmak istemedi. Ancak bu kez İngilizler havaya ateş etmeye başladı. Askerlerimiz, ölmemek için çömelerek başlarını suya soktular. Ancak başını sudan kaldıran artık göremiyordu. Çünkü gözleri yanmıştı...

***

Dışarı çıkanların halini gören sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15 bin askerimiz kör oldu. Bu vahşet, 25 Mayıs 1921 tarihinde TBMM'de görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref beyler bir önerge vererek, Mısır'da esirlerin krizol banyosuna sokularak 15 bin vatan evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun faili olan İngiliz tabip, garnizon komutanı ve askerlerinin cezalandırılması için TBMM'nin teşebbüse geçmesini istediler.

***

Tabii ki yeni kurulan devletin bin türlü sorunu vardı. Bu hesap sorma işi de unutuldu gitti.

Ama onlar unutmuyorlar...

***

Kendi ihanetlerini bile soykırım ambalajına sarıp, dünya kamuoyuna sunuyorlar. En üzücü olanı da malum birilerinin, bu karalama kampanyalarına çanak tutması...

Ermeniler soykırım yapıldı diye dünyayı ayağa kaldırıyor ama…

Bizim tarihimizden bile haberimiz yok!!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi