Sabit Horasan

Sabit Horasan

İleriye bakmak…

İleriye bakmak…

Nihayetinde bir deplasman maçıydı.

Rakip Fenerbahçe…

Ama, böylesine aciz, bitkin, maçtan sonra yerlerde sürünen bir Fenerbahçe’yi yenememek, en azından 1 puan alamamak üzücü.

Torku Konyaspor’un Cumartesi akşamı Fenerbahçe ile oynadığı maça baktığımız zaman, iyi gelişmelerin olduğu kadar, eksikliklerde vardı, yanlışlarda…

Bir kere, eksik kadroya rağmen takımın iyi mücadelesi, geride kalan haftalara oranla maçın ikinci yarısında oyundan düşmemesi, son dakikaya kadar gol araması olumlu bir gelişme olarak geçti kayıtlara.

Ama, organize eksikliği, takım oyunundan yoksunluk, yenen gollerdeki bireysel hatalar kadar forvet oyuncularının kaçırdıkları goller, dahası beceriksizlikleri, yapılan ortaların yerini bulamaması ise Torku Konyaspor’un eksileri oldu.

Fenerbahçe maçı geride kaldı. Eksilere, artılara takıp kalmak yerine, hataları düzeltme yoluna gitmekte yarar var sanırım. Çünkü, geriye dönüp bakma, takılma zamanı değil.

Umarım ki, bu puan kayıpları alışkanlık haline gelmez ve Kartal, bir an önce toparlanarak kendisine gelir.

Öncelikle, yapılan bireysel hataları, kaçan golleri sorgulamak yerine bunları gidermenin çareleri aranmalıdır.

Teknik adamların, bugünden itibaren yanlışları düzeltme adına işe o sıkıntılar üzerine yapacakları yoğun antrenmanlarla başlamaları gerekir diye düşünüyorum. Hafta sonuna kadar, başta Ömer Ali olmak üzere kanat oyuncularına orta nasıl yapılır, ortalardan gelen toplara nasıl kafa veya ayakla nasıl vurulur öğretmeleri veya ezberletmeleri yerinde bir hareket olacaktır.

Burada, iki futbolcuya parantez açacağım.

Birincisi: Ömer Ali Şahiner. Genç bir oyuncu, geleceği var. O nedenle üzerinde daha çok durularak eleştirmesi gerekir diye düşünüyorum. Ömer Ali, geleceği için aklını başına almalı. Şöyle çevresine bir bakmalı. Kendisini geliştirmeyen, takımına yeterli katkıyı sağlayamayan onlarca ünlü futbolcu bugün 1. lige dönme şanssızlığını yaşamıştır ve yaşamaktadır.

Ömer Ali de futbolunun daha başlamadan bittiğini görmek istemiyorsa, büyük takımlarda oynamak istiyorsa aklını başına almalı ve kendisini geliştirmelidir. Djalma’nın sakatlığında ilk 11’de oynama şansını yakalayan Ömer Ali, bunu iyi değerlendirmelidir.

İkincisi: Hleb. Kariyerli bir oyuncu. Kendi futbolunu sahaya yansıttığı zaman takıma sağladığı katkıda ortada.

Geçen sezonun ikinci yarısında yeşil-beyazlı takıma katılan ve Torku Konyaspor’a büyük katkı sağlayan Hleb, bu sezon yeşil-beyazlı ekiple birlikte başından itibaren hazırlık kamplarına katıldı. Ayrıca takımda ikinci dönemi. Uyum sorunu da yok. O nedenle, Hleb’in bu sezon daha iyi olması ve takım adına daha çok katkıda bulunması gerekir. Hleb’den beklentiler büyük. Onun gibi kariyerli bir oyuncunun bunu yapmasını beklemekte yönetici, teknik adam ve futbolseverlerin hakkı olsa gerek.

Ligin 5. haftası. Taşlar yerine yeni yeni oturmaya başladı.

Süper ligde asıl kıyamet bundan sonra kopacak.

İşi sıkı tutmakta yarar var. Bu nedenle de Torku Konyaspor’un Ulusal maçlar nedeniyle verilen bir haftalık aradan sonra iç sahada Başakşehirspor ile oynayacağı ilk maçı kazanmaktan başka şansı yok.

Dahası ileriye bakmakta yarar var.

Herkes bu bilinç içerisinde hareket etmelidir..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sabit Horasan Arşivi