Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

III. Dünya Savaşı'na Doğru mu?

III. Dünya Savaşı'na Doğru mu?

Tarihte bütün devletlerin katılmış olduğu savaşlar I., II., diye adlandırılmış olmakta.
I. Dünya Savaşı içinde Osmanlı Devleti de vardı ve haylice yer kaybı ile zarar gördü.
Zaten merkezi sıklet Osmanlıyı kaldırabilmekti yoksa Almanya yani Germanya’yı kaldırmak değildi. Almanya sadece zapt ettiği yerlerden geri çekilmekle kaldı.
Ya Osmanlı? Nerede ise koca kıta kaybetmekle kalmadı. İsmini de tarihe gömmek zorunda kaldı.
***
II. Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin olarak savaşa iştirak etmemesi ile yerinde olduğu gibi kaldı ama.
Yaşayan insanlar hayli yokluklar, askerlik hizmetlerinin uzaması (ki dört yıl sürmüştü.) Karaborsa alım satımlar, şekerin 32 kuruş resmî nark’ı varken beş liraya bulabilmeler, çeyrek ekmek, 2 mt. Amerikan kaputunu karne ile alabilmek zorunluklarını gördüler.
***
Daha sonra Almanların savaşla yer zapt etme istemleri yerine SSCB soğuk savaşla dünyaya hâkim olmak istemine girdi. Ve komünizmi yaymakla kendine taraftarlar bulma yoluna gitti
Böylece Amerika ve müttefiki olanlar Kapitalizm, SSCB taraftarları da Komünist devletler olarak anıldı.
 Bu gidiş yolu da, çeşitli sebeplerle sona erdi ve USA, İngiltere ve Fransa işbirliği ile Orta Doğu’yu zapt etmek suretiyle…
Petrol ve nehir sularına göz dikip demokrasi adı altında savaş çıkardılar.
Bu savaş demokrasiden çok petrol elde etme yanında asıl haçlı zihniyeti Müslümanların yok edilmesini de ele alıp tarihlerde görülmemiş mezalimler yaptılar, yapmaktalar.
***
Kısaca özetlediğimiz geçmiş durumu, yeni istemlerle devamlama içindeler.
Önceki yazımda belirttiğim gibi terörden hemen netice alıp Türkiye’yi bölemeyen ve doğusundaki Dicle ve Fırat nehirlerini içine alan Kürdistan kurma çabaları yeşeremeyinceeee.
Başka yollar düşünmeye başladılar galiba
***
Bu işlemde anlatımlara göre taraflar yavaş yavaş belirlenmekte.
Bu kez Suriye bahanesi ile İran, Rusya ve Çin ortaklığına karşı malumlar.
Bu malumlar doğrudan kendileri de başlatmak istemeyip sen yürü ben arkandayım hesabı ile Türkiye’yi Suriye olayları dolayısıyla savaş açması için tam tamlarını yürütmekteler.
Nereden anladın derseniz herhalde internet maillerine inen yorumlardan anlayanlar olmuştur.
Şöyle bir sıralayayım oluşumları;
Türk uçağı emir komutanlığının baş yeri NATO olmakta ve uçuş emri oradan verilebilmesi muhtemel.
Uçağın vurulduğu yer Lazkiye kıyıları ve burada Rus harp gemileri mevcut.
Rusya’nın Amiral Çabononko, Smetliviy Savaş Gemileri ile Yarorlav Mudri Firkateyni demir atmış durumda.
Amiral Savaş Gemisi’nin özelliği, dünyanın en gelişmiş hava savunma ve radar sistemi taşımakta. Yani uçan sineği bile anında ve bilgi verme teknolojisi kuvvetli.
Bunları sıralarsan uçak uçma ve düşürme işleminde bir provokasyon yani kışkırtma olabileceği muhtemel.
Bir rivayet uçağı Suriye’nin düşürme teknolojisi yok. Rus gemisi vasıtasıyla olduğu belirtilmekte.
***
Madalyonun diğer bir önemli yönü daha bulunmakta.
Yakın tarihte bazı oluşumların olacağından dem vurulmakta ve şöyle denilmekte;
“İran ve Suriye kaynaklı bir haber gerçekten ürkütücü. İddialara göre, Temmuz ayında Suriye'de Ortadoğu'nun gördüğü en büyük askeri tatbikat yapılacak.
Yaklaşık doksan bin askerin, yüzlerce uçağın, bine yakın tankın ve deniz kuvvetlerinin katılacağı tatbikat gerçekleşirse, bu bölgede bambaşka bir senaryoyla karşılaşacağız demektir.
Rusya, Çin, İran ve Suriye ortak tatbikatı ABD'ye de, İsrail'e de, Türkiye'ye de meydan okuma anlamına gelecek.
Bu kadar kapsamlı bir operasyonun olacağına ihtimal vermek zor. Eğer gerçekleşirse Suriye, Rusya ve İran tarafından adeta işgal edilmiş olacak!”
***
Savaş tamtamı çalanların kurduğu NATO bile anlaşmalara yan çizerek sadece kına yakmakta. Yaksa ne olur yakmasa ne olur.
Eğer itidal ile hareket etmeyip tehdit etmekte olduğumuz Suriye’nin kafa tutması devam ederse işte o zaman…
III. Dünya Harbi’nin muhtemelen başlaması ve Orta Doğu’ya oturmak isteyenlerin ekmeğine ne kadar yağ dökülebiceği meçhulümüzdür.
İnşallah bir itidal içerisinde Suriye’nin kafa tutmadan halletmesi de kendi yararına olacağı.
Yoksa kendisinin de bir müstemleke olabileceğini düşünmelidir.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi