Hırs kötüdür, hem de hakkın olmayan, erişemeyeceğin şeye mutlaka erişmek gayesiyle vurarak, kırarak, her şeyi yerle bir ederek hırs göstermek çok kötü bir şeydir. Kastettiğimiz azim ve gayret için yapılan hırs değildir.

***

Bu günlerde her yol deneniyor, her yol mubah. Yeter ki kaybedilmesin. Sıkılmadık el, yalanmadık tükürük, gidip el ovuşturup dilenilmedik kapı ve verilmedik vaat kalmasın. Erkeklik-mertlik, delikanlılık hepsi boş, onlar işe yaramayan kavramlardır!? Hırsın önüne geçilemez. Hırsın-ihtirasın önüne ne geçerse; gurur, şeref ve haysiyet hepsini yıkar- yumar gider…

***

Seçimler yaklaştıkça acayip ve garaip işler olmaya başladı. Kaybetme veya kazanamama korkusu bacaları ya da paçaları sardı. Partilerin ve liderlerin yaptığı faaliyetlerin konuşmaların anlam ve içerikleri akıl alır gibi değil. Meselâ bugün muhalefete saydırıp duran iktidar; iki gün sonra aynı işi kendisi milletin gözünün içine baka-baka yapıyor, bundan sonra yapmayacağı da ne malum? Çünkü dün söylediği her şeyi bu gün geri yalıyor. Artık hiç mi-hiç güven vermediği gibi bugünkü söylemleri de artık insanları rahatsız ediyor.

***

 Sonra bu ne yahu? Hiç durmadan konuş, konuş, konuş… İnsan Allah’tan korkar, kuldan utanır. Ülke bir yanda hırsızlık, gasp, adam öldürme, yakıcı bir pahalılık ve garip bir pislikler şeklinde eğlence kültürüyle eğlenip; raydan çıkmış sürüklenip gidiyorken siz habibe durmadan konuşuyorsunuz. Titanik’in batıp giderken müzik çalan müzisyen grubu gibi; ülke bir yandan batıyor, siz bir yandan nutuklar atıyorsunuz.

***

Gerçi size inanan, takip eden veya inanır gibi gözüken azımsanamayacak hatta çoğunluk bir kitle var. Hem bu kitlenin bir özelliği var: Hacer-ül Esvet taşına beyaz deseniz hemen inanırlar. Yada güneş bugün doğmayacak deseniz de inanırlar. Hatta güneşi gözleriyle görseler bile: “Bu o değildir”. Derler. Ama bu kitlenin dışında (parçalı-bulutlu) bir de olayları gören ve seyreden gruplar var. Bunlar; hayret ve dehşetle bu ahlaki düşüklüğe bir anlam veremeyip, cevap verecek kelime bile bulamıyorlar. Yine; dünkü söylenen sözlerin altında kalan, bedavadan avukatlık/borazanlık yapan düşük karakterli insanları görüyor ve ibretle seyrediyorlar. Adam o kadar bağlılık tavrı gösteriyor ki; para verseniz, silah dayasanız kimseye yaptıramayacağınız şeyleri o yapıyor. Akıl, zekâ ve haysiyet fukarası bu kişi nefes almaktan aciz, son nefesinde Allah’tan gayrılarını yücelterek gözünü yumacak gibi gözüküyor. Allah iman-hidayet nasip etsin.

***

Yine bir sürü hoca, şeyh, şeyhin oğlu Allah sizlere de akıl versin. Faiz yüzde on ikiden yüzde dokuza indi diye faizi normal gören, İsrail’le normalleşmeye göbek atan aklı kıt dinci, ünlüsü-ünsüzü sözde hocalar… Hani diyor ya: “Daha bunlar iyi günleriniz.” Evet, daha bunlar sizin iyi günleriniz, daha çok tükürük yalayacaksınız. Bir zamanlar sizin gibi bir kısım din adamları da birilerini böyle halife-lider yapmışlardı da o da dinin kökünü kazımak için yapacağını yapmış, çeşitli devrimler yapmıştı, şimdi hepsi hesap vermekteler. 

***

Arkadaşlar yapmayın kendinize yazık etmeyin! Birikimlerinizi, manevi kazanımlarınızı heba etmeyin. Üç günlük dünya menfaati ve iktidar hırsı için her şeyinizi ayaklar altına almayın. Hele-hele siz taraftarlar başkasının hatırına güaha girmeyin, yapmadığınız, işlemediğiniz suçlardan ceza çekmemek için suça-günaha ortak olmayınız, suçu üstlenmeyiniz! 

***

Allah’ım bizleri cehennem azabından koru! Göz açıp-kapayıncaya kadar bile olsa nefsimize uymaktan bizleri muhafaza eyle!