Erdoğan’ın ‘U’ Dönüşleri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya Gençlik Buluşması programında “Bundan sonraki süreçte nasıl Mısır ile bu iş yoluna girdiyse aynı şekilde Suriye ile de bu iş yoluna girebilir. Siyasette küslük olmaz” dedi.
Bu sözler Erdoğan’ın büyük ‘U’ dönüşlerinden biri. Cumhurbaşkanı’nın ‘geri vites’ yapması, geçmiş zamanlardaki zikzaklarını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, defalarca ‘katil’ dediği Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi ile Katar’da bir araya geldi. Bu tokalaşma, Müslüman Kardeşler iktidarına yapılan darbeden 9 yıl sonra iki ülke arasındaki en üst düzey temas oldu. Erdoğan, darbeci Sisi’yi kullanarak muhalefeti sıkıştırmaya çalışmıştı.
Washington Post Yazarı Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürüldü. Suudi Arabistan, Kaşıkçı cinayetine ilişkin dosyaların kendilerine verilmesini istedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili 14 Aralık 2018’de Suudi Arabistan’ın isteğine “Ya kusura bakmayın o kadar değil. Dinletiriz, gösteririz ama vermeyiz. Ha verelim de ondan sonra bunları da yok mu edeceksiniz. Bunlar dünyayı enayi zannediyorlar. İnsanları enayi zannediyorlar, bu millet enayi değil, hesabi sormayı bilir” diyerek cevap vermişti. 7 Nisan 2022 tarihinde Türk mahkemeleri davayı durdurma kararı verdi. Dosya, Adalet Bakanlığı’nın olumlu görüşü üzerine Suudi Arabistan’a devredildi.
ABD uyruklu Rahip Andrew Craig Brunson’un Türkiye’de casusluk yaptığı iddiasıyla tutuklanması, ABD ile Türkiye arasında gerilime sebep oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, her fırsatta Rahip Brunson’un bırakılmayacağını dile getirdi. Erdoğan, 11 Ocak 2018’de “Amerika teröristi vermiyor, bahaneler uyduruyor. O zaman sen de bizden hiçbir teröristi alamazsın. Bu fakir bu görevde olduğu sürece teröristi alamazsın” diyerek sert çıktı.
13 Ekim 2018’de Rahip Brunson serbest bırakıldı ve ülkesine döndü.
Hükümetin Birleşik Arap Emirlikleri’ni FETÖ darbesinin finansörü olarak lanse etmesinden sonra, bu ülkeyle yakınlaşması dikkatlerden kaçmadı.
Son yıllarda İsrail’le ilişkilerin düzeldiğini de gözlemliyoruz.
Dış politikadaki savrulmalara daha fazla örnek verilebilir. Ama yeterli sanırım.
Erdoğan’ın iç politikada da geri vitesleri dikkat çekiyor.
Zaman zaman terör örgütlerinin yanında yer aldığını iddia ve ima ettiği İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i partisine davet ettiğine de geçtiğimiz günlerde tanıklık ettik.
28 Nisan 2018’de İzmir Mitinginde Erdoğan, “Yahu bundan 15 sene önce şu koskoca İzmir’in doğru dürüst bir havalimanı var mıydı?” diye sordu ve kendi yanıtladı: “Ya biz geldik, Adnan Menderes Havalimanı’nı yaptık ya” ifadelerini kullandı. Gerçek ise İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın 1987 yılında Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından açıldığıydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan. 21 Haziran 2018’de “Türkiye’de 15 sene önce acaba evlerde biz fırın bulabiliyor muyduk? Acaba evlerde buzdolabı bulabiliyor muyduk” dedi. Başka bir konuşmasında 16 yıl önce 70-100 kişilik sınıflarda eğitim alındığını söyledi. Ama durumun öyle olmadığını o dönemleri yaşamayan gençler bile biliyor.
Şimdi Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’la devam eden U dönüşlerinde gözler Suriye’ye çevrildi.
Erdoğan’ın, Esad’ı ‘katil ve cani’ olarak niteleyen sözleri unutulmadı.
Suriye Devlet Başkanı Esad’ın ise, “Erdoğan seçimi kazanırsa belki görüşürüm” dediği belirtiliyor.
Hatırlanacağı gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul seçimlerinde “Oyunuzu Binali Yıldırım’a mı, Sisi’ye mi vereceksiniz” sözlerini kullanmıştı.
Erdoğan’ın komşularla iyi ilişkiler kurmasını destekliyorum. Ancak dış politikadan hareketle muhalefete ithamlarda bulunması haksızlık.
Seçime kadar, söylemlerin sertleşmesi ve zikzakların artması kaçınılmaz gözüküyor. Ülkemizin geleceği için önemli olan bu gelişmeleri yakından izliyoruz. Herkese iyi seyirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.