Elhamdülillah
Kazandık elhamdülillah. Yılmadık, yıkılmadık, geri adım atmadık, elhamdülillah. Sabırla zaferi bekledik ve Allah bize zaferi verdi elhamdülillah! Barışı verdi elhamdülillah. 5o bin şehit verdik elhamdülillah.
Elhamdülillah; Kur’an ı Kerim’in (sıralamada) birinci suresinin adıdır. Bu surenin adı Fatiha Suresi'dir, bizim Anadolu’da çoğu zaman elhamdülillah suresi de denir. Alimlerimiz ala külli halin demişler. Yani her halükarda ve her zaman elhamdülillah demeliyiz.
Elhamdülillahı doğru anlayıp doğru kullanmalıyız. Rasülüllah (sav) ölmek üzere olan bir Yahudi çocuğunun babasından izin alıp ölmeden hemen önce İslam’ı tebliğ ediyor ve çocuk ta iman ederek can veriyor. Peygamberimiz (sav): “Elhamdülillah, elhamdülillah, bir kişiyi de cehenneme düşmekten kurtardım” diyordu.
Biz insan olarak ister istemez ölenlerimize tabiki üzülürüz. Nevarki biz Müslümanız, şehadete canı gönülden inanmış insanlarız. Bundan daha büyük bir şeref olabilir mi? Zaten ecel hiç değişmez, bizim ülkemizde de iki sene önce depremde yaklaşık elli bin kişi öldü. Bugün sağ kalanlar ölmeyecek mi?
Bu Vakıa bize çok şeyler öğretti.
1-Allah ayeti kerimede “İnnellahe meassabirin” “Allah (hep beraber, topluca) sabredenlerle beraberdir.” Buyuruyor. Gazzeliler gerçekten topluca sabrettiler ve zafere ulaştılar.
2- Cihad/savaş insanı pişirir. Gazze İsrail savaşı Gazzelileri de pişirdi. Hepsi seviniyor ve zafer çığlıkları atıyorlar. Allah her Müslümana bu şuuru nasip etsin.
3- Ümitsiz olmamak gerekir. Bundan iki ay önce çoğu insan: “Bu iş bitti, İsrail hepsini tüketecek.” Diyorlardı. Biz de: “Allah’ın yardımıyla El Kassam Tugayları galip gelecek.” Diyorduk. Güya görüntü onları haklı çıkarır gibiydi. Sonuç: Allah’ın dediği oldu. Sabredenleri Allah sever.
4- Cihat/savaş iyiyi-kötüyü birbirinden ayırıyor. Gerçek dost ile sahte yalancıları ortaya çıkarıyor. Kim gerçekten onlara yardım etti, kiminde İsrail’in yanında olduğunu dünya-alem gördü. Onlar da kendilerine yardım edenlere teşekkür ettiler.
5- Müslümanlar her zaman savaşa hazır olması gerekir. Su uyur düşman uyumaz. Bir de en iyi, en ileri silahları üretmek mecburiyetindeler. Eğer İran’ın verdiği tank savar füzeleri olmasaydı işleri daha zor olacaktı...vb.
Evet bu maddeleri daha çoğaltabiliriz. Ancak biz ne yapmalıyız? Bizim şimdilik dıştan düşman ve kâfir bir ülkeyle savaşımız yok. Fakat ülke insanımız sözde Müslüman, günden güne İslam’dan uzaklaşmakta, bataklığa sürüklenmektedir. Hem de maalesef İslamcı!?? bir iktidar eliyle, tarikatlar aracılığıyla, münafık hocalar marifetiyle olmaktadır. Bugün bu ülke faiz bataklığında, borca esir edilmiş, yumuşak lokma haline getirilmiştir. Aklınıza gelebilecek her türlü günahın işlendiği bir ülkedir. Para değeri olarak dünyanın en gerisindeki ülkeler arasında geziyoruz. En kötüsü de burun bir karış havada, kibir, yalan ve riyakarlık, dalkavukluk, yalakalık... iflah olmaz bir şekilde almış başını gidiyor.
Biz sabırla ve azimle çalışmaya, hakkı tavsiye etmeye, doğruları söylemeye devam edeceğiz. Biz de başaracağız Allah’ın izniyle. Bunu “Buna sizin sayınız yetmez.” Diyen..... adam anlamaz. Ona rağmen başaracağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
AVRUPA-ABD Haçlı-Sion Emperyalizmi genişleme-Kontrol için tüzüğüne,
Yanıtla (3) (0)Siyasi ve Askeri yazdıkları NATO'yu 1949'da kurdular..içe aldıkları Devletlerin -Orduları-Siyasileri ile İç-İçe....
Müslüman Ülkelerde..Menderes,Özal,Talip gibilerin Önü açılıyor hep İKTİDAR
Yanıtla (3) (0)..müslüman kimlikli ana Muhalefet PARTİSİ bile,bile..İKTİDARA İslamcı-Siyasi İslamcı diye,diye..hep Önünü açıyor
Bu Millet Erbakan'ı tanıyamadı, fakat Erbakan, bu Milletin mayasında İMAN var..derdi..Meyhane'de-Pavyon'da..Caddede Soyunuk birisine bile Müslüman değilsiniz, derseniz, Dayak yersiniz..
Yanıtla (3) (0)