Çok düşündüm, “yazsam mı, yazmasam mı” diye...

Çünkü, konu hassas ve insani...
Muhataplar alınabilirdi...
Sonra karar verdim, “bunu yazmalıyım, bu yazılmalı” dedim...
Çünkü, birebir yaşadığım bir olay.
xxx
Arkadaşlık ve dostluk bazen iki, bazen üç beş insan arasındaki yakınlığı, samimiyeti ifade eden sözlerdir...
Tabi ki, sözde değil, özde arkadaşlıklar ve dostluklar için geçerlidir bu sözler...
“Alüminyum”dan değil, “çelik” gibi arkadaşlıklardan bahsediyorum...
Zor anlarda ya da zor günlerde hemen yanıbaşınızda biten, derdinizle dertlenen arkadaşlıklardan sözediyorum...
Sıkıntıdasınız ya da başınız dertte!
Veya aniden hastalandınız...
Olur ya, insanlık hali...
Başımıza nerede ve ne geleceğini bilemeyiz...
Böyle durumlarda bir “el”e ihtiyaç duyarız ya da başımızı yaslayacak bir “omuz” ararız...
O el uzanmışsa, o omuz başınıza yastık olmuşsa, işte dost odur, işte arkadaş odur...
O an için iki eli kanda da olsa,  omuzlarında koskoca bir şehrin sorumluluğu olsa da ve buna rağmen, sadece dostunun zor anında yanında olmak için çırpınıyorsa insan, işte onun adı dosttur, arkadaştır.
xxx
Hilmi Kulluk...
Dostlarının ya da arkadaşlarının “olmazsa olmaz” dediği nadir insanlardan birisidir...
Dosttur...
Arkadaştır...
Aşık Veysel'in söylediği gibi, sevgidir, muhabbettir, dilde kelamdır, dosttur, dosttan gelen selamdır...
Acayip iyi bir adam...
Şunu net biliyorum ki, bu yazılanları okurken yüzü kızarmıştır...
Mahçup olmuştur...
“Keşke yazmasaydın abi” demiştir...
Dedim ya, çok düşündüm...
Ve yazdım.

xxx
Hilmi Başkan ve yönetici arkadaşlar, takımı yalnız bırakmama adına Sivas'a gittik...
Bizim için son derece önemli bir maçtı...
Maçın başlamasına saatler kalmışken, As Başkanımız Mustafa Aydınalp rahatsızlanmış...
Hilmi Başkan ve bizlerin tedirgin olmaması için, “benim bir-iki işim var, halledip hemen geleceğim” diyerek,  soluğu Medikana'da almış...
Kimsenin haberi yok...
Kimseye de bir şey söylemiyor...
Yapılan tetkit sonucunda apandisit olduğu anlaşılıyor...
Durum ciddi...
Ameliyat olması elzem...
Haber bize son saniyede geliyor...
Bu arada da maç saati yaklaşıyor...
Başkan Hilmi Kulluk, “arkadaşlar ben hastaneye Mustafa'nın yanına, siz maça.”  
Mustafa kardeşimizin sağlığı bizim için de son derece önemliydi...
Başkan sorumluluk alarak, arkadaşını, dostunu yalnız bırakmadı...
Ne denilebilir ki, “Allah senden razı olsun” demekten başka...
Burada Okay Tınkır, Mustafa Genç, Uğur Öncan ve Kulüp Müdürümüz Bahri Bıçakçı'nın çabalarını da unutmamak lazım...
Tabi ki, diğer arkadaşlarımızın da...
Sonuç olarak sevgili Mustafa Aydınalp, başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştu ve taburcu oldu...
Kendisine buradan bir kez daha “geçmiş olsun” dileklerimi iletiyorum...
Bu arada Atiker Konyaspor'da Sivas deplasmanından beraberlikle dönerek, 11. haftayı bir puanla tamamladı.