Dün yani 19 Ağustos 2020 Çarşamba günü kameri ayların sonuncusu olan Zilhicce ayının son günü idi.
Zilhicce ayının son günü, aynı zamanda da kameri takvimde senenin son günüdür ve insanın kendi ile hesaplaşma yapacağı günlerden biridir.

Müslümanlar için Zilhicce ayının son gününde mümkünse oruçlu bulunmak faziletli bir ibadettir.
Dolayısıyla 20 Ağustos Perşembe günü de kameri takvime göre 1 MUHARREM 1442 olup, Müslümanlar için Hicrî yılbaşıdır.

Bu vesile ile dost, kardeş ve arkadaşlarımız ile İslam Âleminin Hicrî yılını tebrik eder, sonlarında bulunduğumuz dünya hayatımızın istikâmet üzere olmasını Cenabı-ı Hak'tan(cc) niyaz ederim.

Hz. Peygamber(sav) den gelen sahih bilgiye göre Hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayının birinden onuna kadar 10 gün oruç tutmak faziletli ibadetlerdendir.

Bu on günlük orucu tutamayanlar, mümkün olduğu sürece Muharrem ayının 8, 9 ve 10. günlerde oruç tutmalıdırlar. Zira Rasulullah(sav) 9. günü seferde bulunduğundan yalnız 10. günü oruç tutmuşlar ve “Sağ olursak gelecek sene 9. günü de tutarız.” buyurmuşlardır.

Muharrem ayının perşembe, cuma, cumartesi günlerinde peş peşe oruç tutulursa büyük sevaplar verileceği de ayrıca bildirilmiştir. 

Muharrem ayı ve bu ayda bulunan Aşure günü hakkındaki rivayetler şöyledir:

Muharrem ayı, fazilet cihetinden çok büyük bir aydır. Bu ayda tutulan oruç, Ramazanı-ı Şerif’te tutulan oruçtan sonra en faziletli oruçtur. Muharrem ayında tutulan oruçtan sonra ise fazilet bakımından sırasıyla Recep, Zilhicce, Zilkade ve Şaban aylarında tutulan oruçlar gelir.

Muharrem ayı dört haram aydan biridir. Bu aylardan Zilkade on birinci, Zilhicce on ikinci, Muharrem birinci ve Recep yedinci aydır. Haram ayların üçü peş peşe geldiği için “serd” (birbirini takip eden), diğeri de tek olduğu için “ferd” diye isimlendirilir.

Hâfız İbni Hacer Askalânî (Rha)eserinde Hz. Hafsa validemizden(R.Anha) rivayetle şu hadisi şerifi zikretmiştir: Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: “ Kim Zilhicce ’nin son günü ve Muharrem’in ilk günü oruç tutarsa, Allah-u Teâlâ onun elli yıllık günahına bu orucunu kefaret kılar. Muharrem ayında tutulan bir günlük oruç otuz günlük oruca tekabül eder”.

İmam Gazali (Rha) “İhyau ‘Ulumiddin” adlı eserinde şu hadisi şerifi zikretmiştir: Rasulullah(sav) şöyle buyurdu: “Kim Haram aylarda 3 gün (perşembe, cuma ve cumartesi günlerinde) oruç tutarsa Allah Teâlâ(cc) ona 700 yıllık ibadet sevabı verir.”

Muharrem ayının belki de en kıymetli gecesi ve günü olan Aşure gününün gecesini ve gündüzünü ibadet etmek ve oruçlu olmak suretiyle ihya etmekte çok mühimdir.

Çünkü bu gecede ilahi yardımlar ve ihsanı feyizler vardır. Bu gecede özellikle Kur'an-ı Kerîm okunmalı ve dinlenmeli, öğrenilen dua ve zikirler ferdi veya toplu olarak yapılmalıdır.

Hicri Yılbaşı nedeniyle hem geçen yıl için hem de yeni yıl için bir hesaplaşma yapılması gerekir dedik ya;

Dünyanın ve bizim içinde bulunduğumuz hali göz önüne alarak söyle bir iç hesaplaşma yapılabilir:

Dünya ülkeleri tıp, elektronik, bilgi işlem, iletişim, genetik ve tıbbi biyoloji ve uzay faaliyetlerinde adeta baş döndürücü çalışmalar yaparken biz Müslümanlar olarak bu konularda neden bu haldeyiz?

İçinde bulunduğumuz virüs münasebetiyle bütün dünya bir kaosu içine düşürülmüş iken ve dünya kamuoyuna tabir caiz ise gözdağı verme kabilinden gerçek olmayan, bilimsellik dedikleri disiplinden bile uzak sadece toplumlar üzerinde korku salmaya ve toplumların algıları ile oynayarak onları yönlendirmeye dönük uyduruk yalan haberlerin bombardımanına tutulmuşken biz neden bunlara alet oluyoruz?

Irkçı Siyonist vampir batının korku medeniyeti oluşturma yalanlarına kanmamak için Müslümanları içinde bulundukları zelil durumdan kurtulabilmek için Müslüman doktor ve bilim adamlarının bu yalanlara inanmaması nasıl sağlanabilir?

Müslümanlar olarak, insanlar arasında Adaleti biz sağlamalıyız.

Müslümanlar olarak, ezilenleri savunmalıyız.

Müslümanlar olarak, aç açık ve işsiz olanlara ilk önce biz el uzatmalıyız.

Müslümanlar olarak, ticari meta olarak görülen ve tüm iffeti ayaklar altına alınan kadınlara yapılan şiddete biz engel olabiliriz.

Müslümanlar olarak, devlet millet hayatında dam kayırmayı ilk biz kınamalıyız.

Müslümanlar olarak, insanların emeğini sömüren kanuni düzenlemeleri ve patronların zulmünü biz ortadan kaldırmalıyız.

Hangi şekilde olursa olsun olabilecek çocuk istismarına en sert tepkiyi biz koymalıyız.

Çünkü biz Müslümanız.

Bu iç muhasebeyi yapamayacaksak gelen yılın geçmiş yıldan bir farkı olmayacaktır.

Bu günün haz düşkünü olan Müslümanının karşı olduğunu söylediklerinden bir farkının olmadığı gibi.