Haydi, stres yok
Maç öncesi seromoni de iki takımın kadro yapısını tartıya vurarak Konyaspor’un kazanacağını söyledim. Ama, kameramanın Atiker Konyasporlu futbolcuları göstermeye başlaması ve yüzlerin asık olduğunu gördükten sonra bu söylemden vaz geçtim.
Bir maç önce kafa ve beyin olarak iyi hazırlanmakla kazanılır.
Ancak, Cuma akşamı Konyasporlu futbolcularda bunu göremedik.
Oysa alınacak her puan Konyaspor açısından çok büyük önem taşıyordu.
Fakat, daha istekli olan, iyi hazırlanan ev sahibi kazandı.
Bununda ötesinde, Seleznov, Mustafa Yumlu ve Muğdat o kadar rahat oynadılar ki, her üç futbolcuya da Milli davet gelirse şaşırmamalıyız.
Bu kadar kötü oynamak, göstere göstere basit goller yemek, rakip oynarken ve gol atarken seyretmek var mı?
Konyaspor bu mu?..
Bırakın bu kadroyu, ligin ilk yarısındaki takım kadrosuyla çıkılmış olsaydı bu maça bu kadar silik bir maç çıkartılmazdı. Diyeceksiniz ki, Alanya maçında daha kötüydü takım. Evet ama hiç olmazsa mücadele vardı, puan alma isteği vardı.
Karşılaşmaya Atiker Konyaspor iyi başladı. İlk dakikalardan itibaren cesaretle rakip kaleye gitme görüntüsü verdi yeşil-beyazlılar.. Nitekim . 9. dakikada Jahoviç net bir pozisyondan yararlanamadı. Usta ayak bunu gol yapabilse belki de maçın kaderi değişecekti.
Kartallar, maçın 16. dakikasında gereksiz pas hataları sonucu gelişen ve hiç olmaması gereken pozisyonda kalesinde golü gördü. Pozisyonun daha başında golün geleceği belliydi. Ama, Konyasporlu futbolcular adeta seyrettiler.
Bu gol ev sahibi ekibi cesaretlendirdi. Oyun üstünlüğü tamamen Akhisar’ın eline geçti.
Atiker Konyaspor topa daha çok hakim görünmesine karşın rakip kaleye gitmekte ve pozisyon üretmekte zorlandı.
Jahoviç gibi bir golcünüz varsa, o zaman orta saha futbolcuları daha çok sorumluluk almalı ve Eto dahil bu oyuncuyu topla daha çok buluşturmanın yolu açılmalıdır.
Konyaspor bunu yapamayınca ilk 45 dakikayı Akhisar tek golle önde tamamladı.
İkinci yarıya Konyaspor teknik adamları Ahmetoviç’in yerine Fofana’yı alarak başladılar.
Bu değişiklik bir derece canlılık getirdi. Ama yeterli olmadı.
Çok açık bir konsantrasyon eksikliği gözlendi Konyaspor’da.
Maçın 64. dakikasında, Muğdat’ın Moke’nin sol ayak bileğine basmasına hakem kart göstermedi. Hakeme sormak lazım, o pozisyonda kart göstermeyeceksin de hangisinde kartını çıkartacaksın. İlla ki ayağı kırılması mı? lazım.
Atiker Konyaspor da teknik adamlar, fizik olarak hazır olmayan Eto’yu sanırım ismi olduğu için oynatıyorlar. Madem ki bu şans kendisine tanınmış, o zaman Eto’nun da aklıyla oynaması ve takıma yararlı olması gerekmez mi?
Teknik adamlar bununla da kalmadı, Eto’yu uzun süre oyunda tutarak takımın 10 kişi oynamasına seyirci kaldılar. Bunun sonucu da rakip ikinci golü buldu. Hatta, Akhisar da gol atacak en son isim olan Seleznov’a 2 gol attırılması da içimizi acıttı.
Akhisar son dakikalarda üçüncü golü yine defans oyuncuların seyretmesi sonucu bulurken, kanatları iyi kullanamayan, etkili ataklar yapamayan, orta alan futbolcuları yeterince sorumluluk almayan Konyaspor’un konsantrasyon eksikliğini de göz önüne alarak kazanması biraz hayal olurdu.
Ama, lig devam ediyor. Stres yapılmamalı.
Devre arası transferleriyle kalan maçları kazanacak kadro yapısına sahip Konyaspor’un zoru başaracağına gönülden inanmalıyız.
O zaman, Akhisar maçı geride kaldı. Sırada Malatya var. Herkes o karşılaşmaya konsantre olmalı.
Herkes aklını başına almalı ve sorumluluk içerisinde hareket etmeli.
Malatya maçının kazanılması her şeyin yoluna girmesi demektir. Bu da galibiyetten başka bir sonucun düşünülmemesi demektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.