Harun Reşid ve Bermekiler
Bu gün size bundan önce pek çok kitapta, dergide hatta gazetelerin dini sayfalarında ve yazarlarının köşelerinde görmüş okumuş olabileceğiniz bir olayı tekrar gündeminize getirmek istiyorum.
İktidarda olanlar ile onların görevlendirdikleri tüm görevlilerin davranışlarında şımarıklık, had bilmezlik, görevi istismar etmek, çıkar sağlamak ve ihanet gündeme geldiğinde hep hatırlanan bir olay olmuştur Bermekiler.
Abbasi Hilafeti’nin 5. Halifesi Harun Reşid döneminde yaşanmış ibretli bir hadisedir.
Olay Halife Harun Reşid ile Bermeki ailesinden vezir olan 4 kişi olan Cafer bin Yahya arasında geçer.
Günlerden bir gün Halife Harun Reşid, Bermekiler’den son vezir olan Cafer b. Yahya ile birlikte sarayın bahçesinde dolaşıyorlar. Bahçedeki meyveleri gören halife “elmalar çok güzel, bir tane koparıp yesek” der. Ancak boyu yetişmez ve vezirine:
-“Omuzuma çık, şu elmayı bana kopar.” der.
Vezir zayıf olduğu için, halifenin omzuna çıkıp elmayı koparıp, kendisine verir ve meyveyi yiyen halife Harun Reşid:
-“Pek lezzetliymiş, çok hoşuma gitti. Bahçıvanı bana çağırın, kendisini ödüllendirmek isterim.” der. Zaten az ötede duran ve olup biteni hayretle seyreden bahçıvan gelir.
Halife ona:
-“Bahçeyi çok güzel bakmışsın, seni ödüllendirmek isterim. Dile benden ne dilersen.” der. Bahçıvan der ki:
-“Sultanım, sizden tek isteğim var. Bana benim Bermeki olmadığıma dair bir belge verir misiniz?”
Halife şaşırır ve
-“Herkes devlet kademelerinde görev almak için Bermeki şeceresi uydururken, herkes Bermeki olmaya can atarken, sen neden tam tersini istiyorsun?” Kaldı ki sen zaten Bermeki halkındansın” der. Belgeyi almak için ısrar eden bahçıvan der ki;
-“Evet, ben Bermek´iyim. Mademki siz bana “dile benden ne dilersen” dediniz. Ben de bu belgeyi istiyorum. Başka isteğim yok” der.
Halife Harun Reşid de:
-“Madem çok istiyorsun ben de istediğin belgeyi vereceğim” der. Ve belgeyi verir.
Aradan yıllar geçer ve Bermekiler Halife Harun Reşid´in kendilerine beslediği sonsuz güven ve itimadı istismar ederler. Eyaletleri, hatta sarayın yönetimini ele geçirirler. Keyfi davranışlara başlayıp halka zulmederler. Halife Harun Reşid durumu fark eder, bakar ki bunlar devlet içinde devlet kurmuşlar. Derhal emir verir:
“-Tüm Bermekileri kılıçtan geçirin, yaşlılarını hapsedin!”
Emir yerine getirilir. Herkes kılıçtan geçirilir, yaşlılar hapse atılır. Peki, bahçıvan ne olur? Halifenin emri üzerine, görevliler bahçıvanın evine giderler. Verilen emir gereği; ya öldürülecek, ya da hapsedilecek. Bahçıvan, elindeki Harun Reşid´in kendisine Bermeki olmadığına dair belgeyi gösterir.
“-Gördüğünüz gibi ben Bermeki değilim der ve işte Halifenin verdiği belge buradadır diye gösterir.
Operasyon tamamlanınca görevliler Halifeye rapor verirler:
-“Sultanım dediğiniz gibi gençleri kılıçtan geçirdik. Yaşlıları hapsettik. Bir kişi hariç. Onun elinde de sizin verdiğiniz belge vardı. Bir şey yapamadık” derler. Halife:
-“Çağırın bana o kişiyi!” diye emir verir.
Görevliler bahçıvanı getiriler. Halife görür görmez bahçıvanı hatırlar. Ona sorar;
-“Bu günleri nasıl gördün? Benden daha o zaman belge istedin. Bu gün o belge sayesinde bugün ölümden kurtuldun! Bahçıvan cevap verir:
-“Sultanım; o gün siz bir alicenaplık yapıp, vezirinize “omzuma bin şu elmayı kopar” dediniz. O densiz vezir, sizin alçak gönüllülüğünüzü istismar edip, omzunuza çıktı. Elmayı koparmayı pekâlâ bana emredebilirdi… O manzarayı görünce. “Eyvah, bizim sonumuz geldi. Haddimizi aştık dedim. Bugün olacakları tahmin ettim. Onun için bu belgeyi sizden istedim.”
Tarihi olay burada bitti ama Müslümanlar için pek bitmiş görünmüyor.
BU sebepledir ki iktidarda olanlar ve iktidarı çoğunluk destekliyor diye destekleyenlerin dönüp dönüp okumaları gereken tarihi bir vakıadır Bermekiler.
Milletimizin bir çıkış aradığı bu günlerde özellikle iktidarda olanların milletin sırtında asalak üretmemesi ve ihanet içinde olabilecek görevlileri ayıklamalarını beklemek bunca badireden sonra bu milletin hakkıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.