Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Hangi Ramazan?

Hangi Ramazan?

Mübarek Ramazan ayı gelince bir kısım insanlara Konya tabiriyle yeme içme konusunda bir haller oluyor maalesef.

Ramazan ayının yeme, içme, ziyafet ve eğlence günlerine çevrildiği şu günlerde kendimize sormak gerekiyor:

Bizim Ramazanımız, fakirin fukaranın ve aç açıkta olanların halini anlamak için mi, yoksa başta belediyeler veya vakıflar, derneklerin düzenledikleri sofraların dolaşıldığı ve doyurulacak fakir aramak yerine nerede karın doyursam Ramazanı mı?

Bizim Ramazanımız, normal zamanlarda mahalle camisinde vakit namazına gitmeyenlerin Ramazan geldi diye gruplar oluşturarak cami cami gezenlerin Ramazan mı?

Bizim Ramazanımız, bir taraftan Rabbimizin(cc) emri olarak oruç tutarken diğer taraftan iftarda sofrada şu olsun, sahurda farlı olarak sofrada şunlarda bulunsun telaşıyla Oruç ağıza çarşı pazar dolaşılan bir Ramazan mı?

Bizim Ramazanımız, yer sofrasından daha önemli olan gök sofralarının kurulduğu kutlu günlerde ilahi bir neşe içinde dil dâhil bütün azaların kontrol altına alınması yerine sadece midenin açlığının bastırıldığı bir Ramazan mı?

Bizim Ramazanımız, iftar neşesine Teravih coşkusunun eklenmesi ile cemaat olma şuuru içinde camilere koşulan bir Ramazan mı, yoksa Yatsı ve Teravih namazı vakitlerinde televizyonlarda dizi seyredilen bir Ramazan mı?

Bizim Ramazanımız, Kur’an ayında şerefli kitabımız Kur’an-ı Kerim’in hatmedildiği Ramazan mı, yoksa Kur’an’ın müzik nameleri eşliğinde okunan Kur’an yerine televizyonlarda yarışması seyredilen Kur’an olarak görüldüğü bir Ramazan mı?

Bizim Ramazanımız, Rasulullah’ın(sav) müjdelediği bereketli Sahurdan sonra uykuya dalınan bir ramazan mı? Yoksa şahitli bir namaz olan sabah namazlarının cemaatle eda edildiği bir Ramazan mı?

Bizim Ramazanımız, Kur’an ayetinde ifade edildiği üzere gecenin bir örtü olarak uyku ve dinlenmeyle geçirildiği bir Ramazan mı, yoksa gecenin çalışılarak geçirildikten sonra gündüzün uykuyla geçirildiği bir Ramazan mı?

Bizim Ramazanımız, doktorların tavsiyesine uyarak Ramazanda oruç tutmadığımız ancak yine aynı doktorların sigara da içme demelerine rağmen sigaraların içildiği bir Ramazan mı?

Bizim Ramazanımız, gece sahura kadar neredeyse göz gözü görmeyecek kadar sigara dumanı dolu olan ve güya adı kıraathane olan kahvehanelerde kumar oyunlarının oynandığı Ramazan mı, yoksa Teravih namazı sonrasında Müslümanların dualarla, tövbe ve istiğfarlarla istirahate çekildiği Ramazanlar mı?

Bizim Ramazanımız, bir tarafta Teravih namazı eda edilirken diğer tarafta Rahmet Geceleri ya da Ramazan Sokağı gibi aldatıcı isimlerle Müslümanların İslami(!) bir şekilde eğlenceye davet edildiği Ramazanlar mı?

İbadet ve Kur’an ayı olan Ramazan ayını eğlence ayına çevirenler şunu bilsinler ki bu yaptıkları FETÖ’nün yaptıklarından çok da farklı değildir usullü işlerdir yok birbirinden farkları

Velhasıl bizim Ramazanımız, Müslümanlardan bir kısmının Oruç, Namaz ve Zekât gibi ibadetlere yoğunlaştığı bir dönemde diğer bir kısım Müslümanların İslam’ın hırsızlık, zina ve irtidat gibi suçlara hükmettiği cezalar ile faiz gerçeği bu çağa uymuyor, dolayısıyla da sizin yaşantınız şeriata uymuyor dedikleri bir ramazan olmamalı.

Ramazan ayını eğlence mevsimine, iftar sofralarını fakirlerin davet edilmediği yeme içme panayırına çevirenlere söylenecek şey şudur:

Siz eğlenin ve eğlendirin. Davet edin ve davet edilin.

Ama şunu bilin ki Ümmetin zor durumda olan fertleri bu durumda iken yükselen feryatları dikkate almadığınız için sizleri Rabbimize(cc) şikâyet edeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi