Kerem İşkan

Kerem İşkan

Hacıemmi “garışık” zamanda geldi..!

Hacıemmi “garışık” zamanda geldi..!

Gürültülü bir ortama denk geldi…

15 Temmuz’un hemen ardından Genel Başkanlığa seçildi… Gündem ve güncel o kadar yoğun ve karama karışıktı ki, çok fazla dikkat çekmedi kalabalıklar tarafından gelişi…

Geldiği andan itibaren, tam tarzını ve farzlarının gereğini yerine getirerek gönül bağları kurmaya çalışıyordu ki, referandum kapıyı çaldı…

***

Büyük bir linç kampanyasının ortasında buluverdi kendini…

Şaşırmadı, yalpalamadı, kaçmadı… Ne çark etti, ne de makas değiştirdi…

Tane tane muhataplarına –aslında ne demek istediğini- anlattı…

Emrolunduğu gibi, güzel söz ve ahlakla (Hocasından) gördüğü üzere büyük bir sabırla konuştu, konuştu…

Tebessüm etti, yeniden, yeniden konuştu

***

Şimdi Türkiye genelinde işadamlarını geziyor, korkmadan, çekinmeden konferanslarına gelenlere, bıkmadan usanmadan, ülke meselelerini ve çözüm yollarını anlatıyor…

Kibarca…

Akıllıca…

Vurmadan, kırmadan, dökmeden…

***

Bizim mesleğin İstanbullularını topladı en son…

Onlara da endişelerini, kaygılarını, tarihsel arka planları vererek tebessümle, samimiyetle anlattı… 

Slogan atmıyor, hamaset yapmıyor, Gonya tabiriyle;

“Dipten gazzıttırmıyor…”

Herkesin duasını almak isteyeceği bir HACIEMMİ edasıyla nasihat eder gibi konuşuyor…

***

Bu üslubu özlemiştik…

“Hacıemmi işi...” dedikleri bu olsa gerek…

Dedenin, torununa sevgisi, ihtimamı, sitemi gibi tavırları…

İncitmiyor, suçlamıyor, “Eyyy…” diye bağırıp ödümüzü koparmıyor, hain ilan etmiyor… Önce kendisine ait olmayan o yükü üzerine yüklüyor, sonra o yükün altında konuşuyor…

***

Gündem ve güncel değiştikçe, halk bu HACIEMMİYİ daha çok sevecek…

Yazın bir tarafa…

İstediğiniz kadar karalayın, linç edin, hakaret edin, ezmeye çalışın, yüzündeki tebessümü terk etmeyecek ve beklenmedik izler bırakacak…

Halkın gönül dünyasında farklı kapılar açacak…

Zaman geçtikçe birlikte göreceğiz…

***

Arkasındaki partisinin logosunu görür görmez;

Yüzünü ekşitenler…

Sırt çevirenler…

Kulaklarını tıkayanlar…

***

Unutmayın;

Vaktin en hayırlısı olan, onlara HAKK’ı anlatırken, Kureyş Kabilesi’nin seçkinlerinin(!) duymamak için kulaklarını tıkadığı şeyleri anlatıyor bu HACIEMMİ’de…

Açsan kulağını, bir dinlesen;

Aynı öbür rahmetli gibi, bu Hacıemmi de doğru söylüyormuş” diyeceksiniz…

Aynı şeyi söylüyorlar yüz yıllardır aslında;

HAKKI…

***

Hacıemmiler zaten hep öyle değil midir?

Kınayanın, kınamasından korkmadan;

HAKKI söylerler, sabrı tavsiye ederler…

Tam da “garışık” zamanlarda gelirler, nizayı çözüverirler…

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu siyasete özlediğimiz o rengi, tadı ve zarafeti getirdi…

Rabbim onunla birlikte, tüm siyasi parti liderlerimize;

Feraset, nezaket, letafet ve muhabbet ihsan eylesin inşallah

Âmin diyin Müslümanlar..!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi