Gövde gösterisi
ABD, İngiltere ve Fransa, Suriye rejiminin, Duma’da kimyasal silah kullandığı iddiasıyla Suriye'deki kimyasal tesisleri ve birden fazla hedefleri Tomahawk güdümlü füzeleriyle vurmuştur.
Rusya ise “sonuçsuz kalmayacağını” ifade etti. Türkiye bu saldırıyı destekledi. İran Suriye rejiminin yanında yer aldı. Beşar Esad bu saldırıyı, “Batılı güçler kontrolü kaybettiklerini kabul etmeli,” şeklinde değerlendirdi.
Suriye, Arap Baharı’nı başlatan emperyalist güçlerin oyununa geldi. Türkiye’nin sözünü dinleyip Batı’nın tuzağını sandıkta boşa çıkarmadı. Muhalifleri düşman bildi. Zulmünün dozunu yükseltti. Bu durumu değerlendiren emperyalist güçler, Suriye rejiminin, İdlip’te kimyasal silah kullandığını iddia etti. Şimdi de Duma’da kullandığı iddia edilmektedir.
Biz emperyalistlerin sözüne inanmayız. Çünkü onların sözü ve özü bir değildir. Bu sebeple Suriye rejiminin kimyasal silah kullanıp kullanmadığı araştırılmalı.
ABD, kendi eliyle yıktığı İkiz Kuleleri Taliban’ın üstüne yıkarak Afganistan’ı işgal etmiştir. 2003’de Irak’ta kimyasal silah vardır iftirasıyla Irak’ı işgal etmiştir
Batı, Arap Baharı tuzağıyla önce Libya’yı, akabinde Mısır’ı yuttu. ABD ve Rusya, Suriye’yi paylaştı. Fırat nehrinin doğusunu ABD; Batısını ise Rusya aldı.
Gördüğüm kadarıyla, Türkiye’nin, emperyalist güçlerin bu saldırısını desteklemesinin sebebi, kendisinin, Suriye rejiminin, Duma’da halkına karşı konvansiyonel silahlarla, iddia edildiği gibi yakıcı gazlarla ve kimyasal silahlarlarla saldırmasına karşı koyamadığındandır.
Suriye rejiminin halkına karşı zalimane tutumunun ve ağır silahlarla saldırmasının haklı ve tutar bir yanı yoktur. Çoluk- çocuğu, kadını ve kızı, yaşlıyı ve eli silah tutmayanları öldürmesi gerçekten vicdanlara kan kusturmaktadır.
Bunu Rusya’nın yapması imkan dahilindedir. Çünkü zalim Esad, zalim Rusya’nın güdümündedir. Rusya bir bahane ile Kırım’ı işgal etmiştir. Bir bahane ile Fırat’ın doğusunu da ilhak edebilir. Bu sebeple Türkiye dikkatli olmalı. Rusya’nın, Türkiye’ye Afrin’i Suriye rejimine teslim edin, dediğini biliyoruz.
Duma’yı gören göz, ağlamaktan kendini alamamaktaydı, kalpler, ürpermekten kendini tutamamaktaydı, vicdanlar sızlamaktan kendini koruyamamaktaydı. Biri buna bir dur dese iyi olur diyordu vicdanlar. Herhalde Türkiye bu sebeple bu son saldırıyı destekledi.
Türkiye, İran, Pakistan, Suudi Arabistan ve Mısır bu zulme dur diyebilecek güçte olmadıkları için bir şey yapamadılar.
Emperyalist güçler, işte bu noktada devreye girdi ve birden fazla hedefleri vurarak gövde gösterisi yapmıştır.
Emperyalist güçler, tıpkı beyaz perdede ırz düşmanının elinden kızı beyaz atlının kurtarıp tenha bir yerde ırzına geçtiği gibi bir davranış işine girmede pek mahirdirler. Dünyanın gözünden bu durumun kaçmadığını emperyalistlerin bilmesi gerekir. Emperyalist güçlerin Suriye’de yaptığı sön gövde gösterisi bundan ibarettir.
Emperyalist güçler, demek istiyor ki ben çok güçlüyüm; bir taraftan sana zulmederim, bir taraftan da seni kurtarıcı rolüne girerim. Her halükarda ben seni sömürürüm. Bu sebeple bana tam teslim ol, kölelikte sakın ha kusur işleme.
Duma’da emperyalist güçler kimyasal silah kullanamaz mı? İdlib’de kullanmış olamaz mı? Suriye rejimine bu hususta göz kırpmış olamaz mı? Rusya veya İran kullanmış olamaz mı? Araştırılması lazım.
ABD, İŞİD terör örgütünü kendisi kurmadı mı? Sonra bu terör örgütünü bahane ederek Fırat’ın doğusunu işgal etmedi mi? Dolayısıyla ABD’nin hiçbir sözüne inanılmaz. İki hafta önce ABD açıklama yapmıştı. Ben Suriye’den çekileceğim. Çekildi mi?
Sonuç olarak diyoruz ki; bu gelişmeler karşısında emperyalistler bir daha gövde gösterisi yaptılar. Bunları destekleyen kadim Ortadoğu haklarına yazıklar olsun. Hem dünyalarını ve hem de ahretlerini mahvetmektedirler. Hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.