Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, geçtiğimiz hafta içinde hizmette bulunduğu14 yılın fotoğrafını sundu...

Başka bir deyişle, icraatlarının, hizmetlerinin bir değerlendirmesini yaptı...

Belli ki iyi hazırlanmış(lar)...

Akyürek, 1,5 saatlik bir sunum ile Konya'ya yaptıkları hizmetleri görsellerle süsleyerek anlattı...

Konuşurken kendinden emin, özgüveni tavan yapmış, oraya gelen herkesin anlayabileceği bir dille meramını anlattı...

Konya'nın kanayan yarası ulaşım konusunu da yatırdı masaya, hayata geçirdiği projeleri de...

14 yıllık süreçte Konya'nın hemen hemen her mahallesine, her sokağına dokunduklarını, bundan da son derece mutlu olduklarını söyledi...

İnsana yatırım yaptıklarının da altını çizdi...

Hizmetlerin yağmur gibi aktığı 14 yılda Konya'nın çehresini ve imajını değiştirdiklerini söyledi...

Abarttı mı?

Hayır...

Gerçekten de öyle...

Yapılan hizmetlerle...

Dokunulmamışlara dokunmakla...

Güçlü bir Konya için, bütün ekibiyle 7/24 mesai yaptı...

Kendisini bu göreve getiren Konya halkına karşı borçlarını ödemeye gayret gösterdi...

Eğriye eğri, doğruya doğru, Konya'nın Türkiye'nin öncü ve lokomotif bir şehir olması için özen gösterdi...

Stadıyla, 10 bin kişilik salonuyla, bilişim merkeziyle, alt ve üst geçitleriyle, kavşaklarıyla, parklarıyla, bahçeleriyle, meydanlarıyla ve benim olmazsa olmazım bedesteniyle, bu şehre dokundu Tahir Akyürek...

“Konya Bedesten Çarşısı”  gün gelecek “Çatalhöyük” gibi, dünya miras listesindeki yerini mutlaka alacak...

Bedesten çarşısı ve tarihi zenginlikleriyle, Konya artık bir dünya mirası ve evrensel bir değerdir...

Tabi ki Konya'nın eksikleri de var...

Kültür zenginlikleri olan bir şehrin turizmle ilgili sıkıntısı olduğu bir gerçek...

Yerli turist geliyor...

Eyvallah...

Ama, yabancı turist Konya'dan elini ayağını iyice çekti...

25-30 senedir ne Almanı, ne İngilizi, ne Amerikalısı, ne Fransızı bu şehre gelmiyor...

Mevlana gibi dünya'ya malolmuş bir değeri, kendi ellerimize yerin yedi kat dibine sokmaya devam ediyoruz...

Bu noktada bu şehri yönetenler sınıfta kaldı!

Kimse itiraz etmesin...

Sebepleri araştırılmalı ve yabancı turist bir şekilde Konya'ya getirilmeli...

Bu şehirde turizmin gelişmesi ve bu şehrin eskiden olduğu gibi, tekrar turizm şehri olabilmesi için, herkes elini taşın altına koymalı, ama Tahir Başkan ve ilçe belediye başkanları daha çok koymalı...

Alt geçit, üst geçit, kavşaklar, meydanlar, parklar, bahçeler, şehri yönetenlerin asli görevleridir...

Eyvallah...

Ama bu şehri dünya'ya taşıma işi de kendilerinin olmazsa olmazıdır...

Bu konuda hükümetin de yüzde yüz destek vermesi şart...

Çünkü, sadece yerel yönetimle olacak bir iş değil...

Uzatmayacağım...

Konya'nın güçlü bir şehir olma noktasında çok önemli projelere imza attıklarını söyleyen Tahir Akyürek, şehirciliğin altın kuralının insana yapılan yatırım olduğunun altını çizerek, geride kalan 14 yılı bu şekilde geçirdiklerini ifade etti...

Benim de en çok hoşuma giden bu oldu...

İnsan merkezli konuşması ve hizmeti de bu manada yapmalarını son derece önemsedim...

Sosyal projelere girmiyorum bile...

Çünkü, bu anlamda da ülkenin önde gelen şehirlerinden birisiyiz...

Özetlersem; bazen öfkelendiğimiz, bazen alkışladığımız Tahir Akyürek, 14 yılda sadece şehrin değil, şehirle birlikte kendisinin de imajını değiştirdi.