Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Gençlik ihmal edilmemeli

Gençlik ihmal edilmemeli

Gençlik, bir milletin bel kemiği, omurgası, beyni ve istikbalidir. Bu sebeple gençlik ihmal edilmemeli. Gençlerimizin aile yuvasında, yaygın ve örgün eğitim kurumlarında bedenen ve ruhen sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesi için gayret edilmeli.

Sokağa atılmış kimsesiz çocuklar topluma kazandırılmalı. Öksüz, yetim, zeki, çalışkan ve fakir öğrencilerin eğitim ve öğretimi ile ilgilenilmeli. Bunun için pedagojik esaslara uygun olarak yeniden plan ve projeler hazırlanmalı.

Plan ve projeler, gençliğin ilim ve irfanla donatılacak şekilde hazırlanmalı. Çünkü insan beden ve ruhtan oluşmuş bir varlıktır. Onun ruhi yönü ihmal edilirse istikamet üzere olamaz.

İstikamet üzere olmayan genç, günümüzde olduğu gibi, ruhen huzursuz ve iç âlemi karışık olur. Kendini boşlukta hisseder, olaylar karşısında direnci zayıf olur. Şirke, küfre sapar, gayriahlâkî davranışlar içerisine girer. Bu durum ferdi, aileyi ve toplumu çökertir.

Kur’an-ı Kerim şöyle diyor: “İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu ki Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın; belki de (tuttukları kötü yoldan) dönerler” (1).

Yani insanın bizzat kendisinin işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozulmaktadır. Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırmaktadır; belki tuttukları kötü yoldan dönerler.

Gençlerimizin bir kısmı uyuşturucu maddeler kullandıkları için gözlerimizin önünde ölmektedir. Niçin buna kafa yormamaktayız? Gençlerimizi bu durumdan kurtarmak için neden bir plan ve proje hazırlamak için kolları sıvamaktan imtina ediyoruz? Kurulu bozuk düzen yıkılır, yoksa laikliğe aykırı olur diye mi?

Basının yazdığına göre, Fransa’nın eski Cumhurbaşkanlarından Nikolas Sarkoz, bir öğrenci yurdunun menüsünü inceliyor. Menüde domuz etinin olmamasını yadırgıyor ve laikliğe aykırı buluyor. Müslim ve gayrimüslim öğrenciler laiklik ilkesine uymalıdır, diyor. Ey dünya, gençleri öldüren bu kafa yapısıdır. Bu zihniyetten kurtulmak için ne zaman kıyam edeceksin, yoksa kıyamet kopunca mı? O zaman iş işten geçmez mi?

Günümüz gençliğinin nereye gittiğini şu araştırma sonucu az da olsa bize bir ipucu vermektedir.

Ankara Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezinin (AMATEM), devlet birimlerinden topladığı verilere göre ortaya çıkan uyuşturucu tablosu şöyledir:

“Okullarda ve yetişkinlerde uyuşturucu kullanım oranı her yıl ikiye katlanıyor. Bağımlı çocuklar arasında, sokak çocuklarının oranı yüzde 6, aileleri ile birlikte yaşayan çocukların oranı % 94.

Tedavi merkezlerine başvuranlar arasında yapılan araştırma ile çoklu kullanım (birden farklı türde uyuşturucu kullanımı) oranının artış gösterdiği belirlendi.

Uyuşturucu kullananların ortak enjektör kullanımı üçte iki düzeyinde yaygındır. Bu nedenle Hepatit ve HIV virüsü yüksek. Türkiye'de bağımlılar arasında Hepatit C hastalığı yüzde 80 düzeyinde.

Cezai ehliyeti olmadığı için 11 yaşındaki çocuklar uyuşturucu satıcılığı başta olmak üzere, gasp, kapkaç, hırsızlık, yankesicilik gibi suçlara bulaştırılmaktadır” (2).

Günümüz gençliğinin nereye gittiğini daha iyi anlamak için şu gerçekleri de burada zikredelim: Medyadan öğrendiğimize göre, bir genç kızın boğazı kesilerek öldürülmüş! Bir genç kız erkek arkadaşı tarafından boğazı kesilerek çöp bidonuna atılmış. Komşu kadın tarafından altı yaşında bir çocuk öldürüldükten sonra delilleri kaybetmek için sobada yakılmıştır. Okullarda şiddet, aile içi şiddet artarak devam etmektedir. Bin beş yüz küsur çocuk kayıptır! Dahası var.

Bu hastalıkların ilacı, fıtrata uygun olan eğitim ve öğretimdir. Yani sünnetullah’ın hayata geçirilmesidir. Sünnetullah ikiye ayrılır: Biri, Allah’ın hükümleri, diğeri tabiat kanunlarıdır. Pozitif ilimler buna göre yeniden dizayn edilmeli ve aile ocağından itibaren üniversite hayatı nihayete erinceye kadar, yaygın ve örgün eğitimin her kademesinde tedris edilmeli.

İçinden vahyin çıkartıldığı pozitif bilimlerin gençliğin bedenen ve ruhen gelişmesini sağlayamadığı görülmüştür. Pozitivizmin ve seküler eğitimin gençliği istikametten uzaklaştırdığı ortadadır. Gençliğin iç âlemini kararttığı ve ahlakî değerleri altüst ettiği bir gerçektir.

Gençlerimizi içine düştüğü buhrandan artık kurtarma zamanı gelmiştir; geçmek üzeredir. Hoşça kalın.

1. Rum: 41

2.Bkz. http://www.webhatti.com.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi