Kerem İşkan

Kerem İşkan

Gavurun başkanlığı…!

Gavurun başkanlığı…!

 

1981 yılında yemin ederek göreve başlamasından yaklaşık bir ay sonra dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan ve eşi Nancy Reagan, Beyaz Saray’da akşam yemeğini yedikten sonra hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaşırlar…

***

Görevli garson yemeğin hesap faturasını getirmiştir…

***

Baş Kahya’nın bir garsonla gönderdiği hesap faturasında sadece o akşamın değil son bir ayın bütün yemeklerinin hesabı da yer almaktadır... Sadece yemekler de değil… Ağırladıkları kişisel misafirlerin, bir aydır kullandıkları kuru temizleme hizmetinden, diş fırçası, diş macunu, temizlik ve parfümeri malzemelerine kadar bütün kişisel malzemelerin ücreti de miktarlarıyla beraber kaydedilmiştir…

***

Ronald Reagan, hesabın büyüklüğüne şaşırsa da görevlinin getirdiği faturayı gülümseyerek alır ve muhasebeye maaşından ödenmesi talimatı verir… Kocasının aksine Nancy Reagan’ın şaşkınlığı çok daha büyüktür…

***

Nancy Reagan anılarını kaleme aldığı kitabında;  “Kimse bize Başkan ve eşinin Beyaz Saray’da yaşarken yedikleri yemeklere ve kullandıkları günlük malzemelere para ödemek zorunda olduklarından bahsetmemişti…’ diye anlatıyor…

***

ABD eski Başkanı Bill Clinton’un eşi ve birinci Obama döneminin Dışişleri Bakanı Hillary Clinton‘ın, bu yıl yayınlanan “Hard Choices” kitabının Haziran ayındaki tanıtım ve imza gezilerinden birinde, Beyaz Saray’dan ayrıldıkları zaman, ‘borç içinde ve beş parasız olduklarını’ söylemesi, sosyal medyada büyük yankı yapmıştı...

***

ABD Başkanları Beyaz Saray’a kira ödemez ama onun dışındaki her şey maaşlarından kesilir... Beyaz Saray, devletin ABD Başkanı için tahsis ettiği misafirhanedir ve orada 4 ya da 8 yılını geçirmek zorunda olan her aile, kendilerinin ve kişisel misafirlerinin bütün masraflarını kendisi karşılamak durumundadır…

***

Sadece resmi devlet konuklarının ağırlanma masrafını Amerikan vergi mükellefleri öder… Geri kalan kişisel mutfak giderleri, hizmet ve malzemelerin ücreti Başkan ve ailesine aittir... Başkan takım elbiselerinin kuru temizleme ücretini kendisi ödemek zorundadır…

***

Bununla da bitmiyor… Konutun başkan ve ailesinin kaldıkları kısmındaki temizlikçi, garson ve hizmetçilerin çalıştıkları süredeki saat ücretini de başkan öder... Kısacası, kira ve elektrik faturası dışında kendileri için harcanan her kuruşu devlete ödemek zorundadırlar...

***

Çünkü, ABD bir monarşi değil bir cumhuriyettir ve bu konut da dünyada sadece bizim “BEYAZ SARAY” dediğimize bakmayın bir ‘saray’ değil bir evdir

***

ABD Başkanı, şehir dışı tatil masraflarını, hafta sonu masraflarını kendi cebinden karşılamak zorunda... Yine örneğin başkan, ABD Başkanlık uçağına, devlet delegasyonundan olmayan tek bir kişi bile bindirecekse, (kardeşi bile olsa), bir ticari yolcu uçağının ‘first class’ uçak bileti miktarınca devlete para ödemek zorundadır…

***

Gerald Ford’tan George W. Bush’a kadar 6 başkan döneminde bu evin ‘Baş Kahyası’ olmuş Gary Walters’ın deyişi ile başkan ve ailesi bu evin 4 veya 8 yıllık kira sözleşmesine sahip kiracılarıdır

***

İstedikleri yemekler pişirilir, malzemeler ve ürünler istedikleri markalardan seçilir ama parasını Amerikan halkı değil, Başkan ve ailesi maaşlarından öder... Ve doğal olarak fiyatın yüksekliğine alışmaları zaman alır… Çünkü başkanlar ve ailelerine verilen hizmet 5 yıldızlı otel kalitesinde olduğu gibi başkanın bunlar için ödeyeceği para da 5 yıldızlı otel fiyatları düzeyindedir…

***

Devlet konutu diye cüzi ücretlendirme yapılmaz… Walters, ‘Yemek, hizmet ve malzemelerin pahalı olduğundan yakınmayan tek bir Başkan Hanımı hatırlamıyorum’ diyor... Hatırladığı en büyük tepki ise Jimmy Carter’ın eşi Rosalynn Carter’a ait...

***

Memleketleri Atlanta’da yemeğin de malzemelerin de çok daha ucuz olduğunu söyleyip durmuş aylarca… Ama Hanımefendi’nin şikayetleri, fiyatları aşağı çekmeye yetmemiş... George W. Bush’un eşi Laura Bush da, “Spoken from the Heart” adlı anı kitabında Beyaz Saray’da yaşamanın ne kadar pahalı olduğundan yakınıyor...

***

Bayan Bush; ‘’Faturada ağzımı açık bırakan kalemler de vardı’’ diyor…

***

Gonya tabiri ile “Gavur”da, başkanlık işte böyle bir şey…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi