Suriye'de küçük kıyamet kopuyor
Daha düne kadar Suriye ile sınırları kaldırmayı planlıyorduk, hatta mayınlı arazilerin temizlenmesini tartışıyorduk. Anayasa Mahkemesi iptal etmese Suriye sınırındaki mayınları İsrail firmaları temizleyecekti. Hatta bir ara o kadar ileri gittik ki; Avrupa Birliği'nin serbest dolaşım sistemi olan Şengen'e alternatif olarak Şamgen sistemi kuracaktık...
**
2011 yılına kadar herşey çok güzeldi. Vizeler kalkıyor, Suriye'ye turlar düzenleniyordu. Recep Tayyip Erdoğan ve Beşşar Esad birlikte ailecek tatil yapıyordu. Tunus'ta başlayan Arap Baharı tüm Arap ülkelerinin büyük bir kısmına sıçradı. Arap Baharı denilen fırtına Libya'da Kaddafi'yi, Tunus'ta Zeynel Abidin Bin Ali'yi, Yemen'de Ali Abdullah Salih'i ve Mısır'da Hüsnü Mübarek'i götürdü...
**
Tunus ve Mısır Arap Baharı denilen zemherinin acısını Yemen, Suriye ve Libya kadar yaşamadı. Libya ikiye bölündü. Yemen 6 parçaya bölündü. Suriye'de ise tam bir cinnet yaşanıyor. Şu an için 4 parçaya bölünmüş durumda. Suriye'de Esad rejimi, Özgür Suriye Ordusu, PYD ve IŞİD hüküm sürüyor. Yabancı aktörlerinde devreye girmesiyle Türkiye'de tam bir kıyamet kopuyor...
**
Suriye'de tüm beklentiler Beşar Esad rejiminin 2 aya kadar gideceğiydi. Ama tüm beklentiler boşa çıktı. Suriye'deki savaş 5. yılına girdi. 5 yılda 8 milyona yakın Suriyeli ülkesini terketti. Yarım milyondan fazla insan hayatını kaybetti. Binlerce Suriyeli Akdeniz'in karanlık sularında ölüme terkedildi. Ülkelerini terkeden Suriyeliler olmadık zulümlere uğradı...
**
Suriye halkının yaşadığı dram artık dünyanın ortak sorunu hale geldi. Dalga dalga Avrupa'ya yasadışı yollardan gitmeye çalışıyorlar. 21. yüzyılda "Kavimler Göçü" yaşanıyor. Suriyeliler Avrupa ülkelerinde cüzzamlı hasta muamelesi görüyor. Din değiştirmeleri telkin ediliyor. Suriyeli Hıristiyan mültecilere hemen vatandaşlık hakkı veriliyor...
**
Suriye'de IŞİD'in yaptığı barbarlıklar, Esad rejiminin yaptığı zulümler ve Rusya, ABD gibi güçlerin de devreye girmesiyle yaşanan ölümlerle birlikte adeta küçük kıyamet kopuyor. İnsanlar akın akın ülkelerini terkediyor. Geçmişlerini, hatıralarını, atalarının topraklarını ve dostlarını belki de bir daha görmemek üzere terkediyorlar. Sonu olmayan bir yolculuğa çıkıyorlar. Türkiye ise 2 milyon Suriyeli mülteciyi daha kabul etmeye hazırlanıyor...
**
Suriye'de olası bir 3. Dünya Savaşı'nın çıkması an meselesi. Sadece bir düğmeye basmak yeterli. Nasıl 1. Dünya Savaşı'nı milliyetçi bir Sırp'ın silahının tetiğine basarak başladıysa 3. Dünya Savaşı da bölgede bir ülkenin düğmeye basmasıyla başlayacaktır. Suriye'de bir tarafta NATO, ABD, AB ülkeleri ve Türkiye diğer tarafta ise Rusya, İran ve Çin var. Sadece İsrail yok. Bütün bu yaşanan cinnetten, ölümlerden ve kaostan ise en çok İsrail memnun...
**
Bütün kargaşa ortamında Türkiye en ağır imtihanı veriyor. Bir taraftan yeniden hortlayan PKK terörü bir taraftan yaklaşan erken seçimler ve artan toplumsal kutuplaşma. En önemlisi ise komşumuzda büyüyen bir savaş. Bütün bu kaosun ortasında İslam aleminin gözü kulağı Türkiye'de. Temennimiz Suriye'deki yangın bize sıçramamasıdır. Türkiye kaybederse tüm İslam alemi kaybeder...
**
Son günlerde artan Türkiye-Rusya gerginliğinden iki tarafın da zararlı çıkacağı ortada ortada. Rusya, Suriye kriziyle tarihi hedefi olan "Sıcak denizlere inme politikasını" başarıyla gerçekleştirdi. Rusya bundan sonra Ortadoğu'da daha aktif rol alacaktır. Asıl soru bundan sonra ne olacağıdır? Bölgemizde 3. Dünya Savaşı mı çıkacak yoksa yeni bir soğuk savaş dönemi mi başlayacak? Birlikte göreceğiz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.