Türk futbolunda, bir yandan liglerin başlaması için geri sayım başlarken, diğer tarafta ‘şike depremi’ yaşanmakta..

Konyaspor’daki deprem ise, ekonomik kriz..

Evet, futbolumuzda belki de tarihin en geniş kapsamlı şike depremi yaşanmakta.. Hatta, buna ‘tsunami’ bile denebilir. 

Yıllardır Türk futbolunu kemiren, kirlilik yaratan şike konusunun üzerine nihayet gidildi ve tutuklamalar bir birini izledi..

Bunu geçtiğimiz yıllarda İtalya Seri-A liginde yaşamış ve Juventus küme düşürülmüştü.

Futbolda şiddet yasasının çıkartılmasıyla aynı kararlılık bu kez Türkiye’de gösterildi ve Türk Adaleti gerçeklerin üzerine giderek çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu bir bir ortaya çıkarmaya başladı..

Adalet önünde herkes eşittir, suçluluğu kanıtlanıncaya kadar herkes masumdur..

Hiç kimsenin de bugünkü ortamın içerisindeki durumda bulunması tercih edemeyiz, edilemezde.

Ama, suçu olan varsa da elbette ki cezasını çekmelidir.     

Türk futbolunda şike, teşvik pirimi yok mu? bal gibi var..

Ama, şu kulüp, şu kişi yaptı diyemeyiz, denemezde.. Bunu Savcılar ortaya çıkartacak. Hakimler de gereken cezayı verecektir.

Kulüpler sorumluysa, o takım hakkında da gerekeni Futbol Federasyonu yapacaktır.

İnanıyoruz ki, bu Türk futbolunun geleceği açısından bir temizlik operasyonu olacaktır.. Türk futbolunun önü açılacaktır. Dahası, Türk futbolu temizlenecektir. Bundan sonra da hiç bir yönetici, menacer, futbolcu şike konusuna cesaret edemeyecektir.  

xxx

Polisin yaptığı teknik takibe, Konyaspor’un eski teknik direktörü Yılmaz Vural’ın ismi de takılmış.. İddialar ortada. Almanya’da bulunan Vural hocanın durumu ne olacak bilemiyoruz.. Ancak, Konyaspor yönetiminin yapacağı en doğru hareket, kulübü temiz çıkarma adına Yılmaz Vural hakkında suç duyurusunda bulunmaktır.

Şayet işin içerisinde para varsa ki, bundan ne Konyaspor yönetiminin, ne futbolcuların haberi vardır. O zaman tek sorumlu Yılmaz hocadır. Bunun içinde gereken hemen yapılmalıdır.

Üzerinde duracağımız konu, madem ki dosya açıldı, her şey ortaya dökülsün..

O zaman, Konyaspor başkanı Bahattin Karapınar veya yöneticilerinin yerinde olsam hakemlerle ilgili olarak da Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunurum.

Konyaspor’un haksızlığa uğradığı maç kasetlerini de ekler ve bu maçların incelenmesini, Konyaspor’un hakkının nasıl gasp edildiğinin soruşturulmasını isterim..

Evet, Konyaspor başkanı Karapınar, yöneticiler ve teknik direktör Ziya Doğan takımın küme düşmesinde başrolü oynadılar, ama hakemlerin hatalarını da örtbas edemeyiz. Konyaspor, bu sezon hakemin yapmış olduğu bariz hatalar sonucu en az 15 puan kaybettiği. Bu 15 puanın 10’u bile Konyaspor’un puan hanesine eklenmiş olsa 36 puanla ligde kalırdı..

Söz sırası Konyaspor yönetiminde. Ancak, böyle bir karar verilirken de hakemleri yeni sezonda Konyaspor’un karşısına alma riski de göz önünde bulundurulmalı..

xxx

Konyaspor, kötü bir sezon geçirerek küme düşmekle kalmadı, tarihinin en büyük ekonomik kriziyle de karşı karşıya kaldı..

Konyaspor yönetim kuruluna göre, resmi borç 26 milyon TL kadar.

Bank Asya 1. ligdeki gelirler ise reklamlar, saha gelirleri, naklen yayınlar ve spor toto teşkilatının katkılarıyla 10 milyon TL’yi bulur veya bulmaz..

Ancak, kulüp bugün resmi kayıtlardaki 26 milyon TL dolayındaki borçlarla birlikte FİFA’nın Milos ve Theoue için verdiği para cezalarıyla iflasın eşiğine geldi.. Bunların dışında Konyaspor, geçmişte yeşil-beyazlı formayı giyen ve başarılı olamayarak takımdan ayrılan, ancak alacakları ödenmeyen 3 futbolcunun cezasıyla da karşı karşıya bulunmakta.  

Ama, merkez nüfusu 1 milyon olan bir Konya şehrinden ne yazık ki ses çıkmıyor..

Büyükşehir Belediye Başkanı dışında, ne Bakanı, ne Valisi, ne Milletvekili ve ne de sanayicisinin katkısı var.

Odalar, para desteğinde bulunmaktan kaçıyor..

Bu nasıl bir şehir böyle..

Mersin’e bakıyorsun, Bakan kulübün yanında. Transferlerde bile Bakanı görmek olası..

Konya’nın en az 5’te biri kadar nüfusa sahip Elazığ’da Valisi, Belediye Başkanı, odalar ve sivil toplum kuruluşları tek vücut oluyor, takımın başarısı için kenetleniyor, ama Konya’da kimse ortada yok..

Sizlere sesleniyoruz, atın artık şu ölü toprağını üzerinizden, uyanın.

Konyaspor, kimsenin değil, Konya’nın takımıdır.

Konyaspor, Konya’nın imajıdır..

Konyaspor yaşamalıdır, dimdik ayakta kalmalıdır.

Konyaspor’un gerçek yeri Süper ligdir.

Hiç kimse bu gerçeği görmezden gelemez..

Yönetim, yardım için kampanya başlattı. Buna herkes sahip çıkmalıdır. Tüm Konyalılar bu kampanyaya kendi gücü ölçüsünde destek vermelidir. Vermek zorundadır. Konyalıyım diyen hiç kimse bu görevden kaçmamalıdır. O zaman haydi Konyalıyım diyen herkes kampanyaya omuz versin.. Evet, versin ki Konyaspor’u hep birlikte ayağa kaldıralım ve bu sıkıntılı dönemden kurtaralım.