Türkiye’de son bir ay içerisinde akıl almaz olaylar yaşandı..

Futbolumuz, şike iddialarıyla sarsıldı.. Süper ligin marka değeri yerle bir oldu..

Kısacası, Türk sporu toz duman..

Spor’da; spor ahlakı, dürüstlük olmadığı, spor vizyonu gelişmediği oranda, yarışmacı zihniyet devam ettiği, gerçek profesyonellik uygulanmadığı sürece yasa dışı etkenlerle hep karşılaşılacaktır.

Bu kapitalizmin, çıkarcılığın, kirliliğin gerçekleridir.

Teşvik ve hatır şikesi, geride kalan dönemlerde hep olmuştur. Her sezon sonunda, liglerin tescil edilmemesi gibi konular gündeme gelmiştir.   

Ancak, yeni yasanın çıkması ve teşvik priminin de ceza kapsamına alınması nedeniyle olaylar bu yıl patlak verdi.

Yapılacak bir şey yok. Yapan varsa, cezasını da çekecek. Herkes sonucuna katlanacak.

Beklentimiz, futbolun temizlenmesi, Türk sporunun marka değerinin artması ve Türkiye’nin uluslararası arenada layık olduğu yerini korumasıdır.

Konya olarak umudumuz, Konyaspor’un Süper lige yeniden alınmasından yana. 

Gerçekleşir mi? elbette ki olur. Futbol Federasyonunun alacağı karar Konyaspor’un önünü açabilir. Her ne kadar takım kadrosu, transfer yapılmaması açısından Konyaspor için dezavantaj olsa da ekonomik gelir olarak ise takımın kurtuluşu demektir. 

Konyaspor’un Süper lige dönme fırsatı doğması halinde bu avantaj en iyi şekilde değerlendirilmelidir.

Konyaspor yönetiminin akılcı davranması takımı düzlüğe çıkartabilir. Bu konuda da geçtiğimiz son 3 yıldan ders alınmalıdır.

Konyaspor’un geçmişine baktığımız, zaman; daha önce Türkiye 1. ligi ve son yıllarda da Süper lig de, üç dönemde toplam 12 yıl kalabilen Kartallar, tabiri yerindeyse asansör takımlar arasına katıldı.

Dahası, yapılan yönetimsel hatalar Konyaspor’u bu duruma getirdi.

Konyaspor, son üç yılda çok büyük prestij kaybetti.. Konya’nın vizyonu zedelendi. Olacak iş değil. Evet, geçmişe dönmenin bir yararı olmaz ama, en azından geçmiş, Konyaspor yönetimleri için bir ders olmalıdır artık.

Konya için de söylenecek çok şey vardır.

Spor şehri olamamanın sıkıntısı, son dönemde daha çok yaşandı.

Konyalı vurdumduymaz, lakayt davranış içerisinde, spor’a karşı..

İki milyon nüfuslu Konya, kendisinin 4-5 katı daha küçük İl’ler kadar olamadı..

Dahası, Konya’da bütünlük sağlanamadı.

Yöneticiler kişiye endeksli. Bugün yönetimde bulunan grup, görevi bıraktıktan sonra bir daha kulübün yanından geçmiyor.

Oysa, Konyaspor kişilerini değil, Konya’nın takımıdır.

Eleştiri oldu mu varız, ama destek denildi mi ortada yokuz..

Spor’da başarıyı ne yazık ki, Konya olarak gerçekleştiremedik. Bu işi bilmiyoruz..

Konya’nın en büyük sıkıntısının yönetici olduğu gerçeğini bir kez daha yaşadık.

Geçin Bursaspor’u, bir Kayserispor, Gaziantepspor’un seviyesine gelemedik.

Yazıklar olsun;

Konyalıyım deyip, Konyaspor’a destek vermeyenlere.

Kampanyaya kayıtsız kalanlara..

Konya olarak artık, kendimize gelmeliyiz.

Geçmişe bir sünger çekerek yeni sezonla birlikte, yeni, beyaz bir sayfa açmalıyız.

Konya için, Konyaspor’un geleceği için kenetlenmeliyiz. Konya sporu, Konya’nın vizyonu için elimizi taşın altına koymalıyız.

Son bir yıl içerisinde Erzurum ve Trabzon önemli spor organizelerine imza attı.

Özellikle, Avrupa Gençlik olimpiyatları  nedeniyle Trabzon’a spor adına önemli yatırımlar yapıldı.

Konya ise, ne yazık ki, bir kaç spor salonu dışında tesis olarak yerinde saydı..

Hani, Belediyeler de olmasa, Hükümet spor yatırımları açısından Konya’da sınıfta kaldı denebilir.

Konya’yı oy için çantada keklik görenler, spor yatırımı olarak  üzülerek söyleyebiliriz ki, Konya’ya sıcak bakmıyorlar.

Toki bir çok İl’e yeni stad yapıyor, Konya’ya gelince iş Belediyenin sırtına kalıyor.

Konya olarak, sadece Konyaspor için değil, Konya sporu için birleşmeliyiz.

Bunun öncülüğünü de Milletvekilleri yapmalıdır.

Konya, laf üreten değil, iş ve yatırıma öncülük yapan Milletvekilleri istiyor. Ama bizim siyasetçilerin kulakları çınlasın, nedense spor denince dönüp gidiyor, arkalarına bakmıyorlar. 

Haydi, artık kenetlenelim ve Konya’nın sadece şehir olarak değil, icraat ve düşüncede de büyüklüğünü gösterelim.