A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

FIKHÎ SORULAR VE CEVAPLARI

FIKHÎ SORULAR VE CEVAPLARI

S.1) Hocam; WhatsApp’tan soruyorum. Yemin ne demektir? Yemin bozulursa ne olur? Bazı zamanlarda 5 defa yemin edip yeminimi bozdum. Bunu nasıl ödeyeceğiz? Açıklar mısınız?

 

C.1) Yemin dinî olarak bir Müslümanın Allah’ın isimlerini veya sıfatlarını zikrederek sözünü kuvvetlendirmek için yapılan sözlü bir beyandır.

Örnek: Vallahi ben bu işi yapmam, Billahi şu yere gitmem gibi sözlerdir.

Yemin eden bir Müslüman vadini yerine getirmezse, yapmam dediği işi yaparsa yeminini bozmuş olur. Allah (C.C) Kur’an-ı Kerim’de Maide Suresinin 89. Ayet-i Kerimesinde şöyle buyurur; “Yeminlerinizi koruyunuz. Yerine getiriniz” Nahl Suresinin 91. Ayet-i Kerimesinde ise: “Allah adına yaptığınız ahitlerinizi yerine getiriniz. Allah’ı kefil tutarak kuvvetlendirdikten sonra yeminlerinizi bozmayınız. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı bilir

Yeminini bozan birisine keffaret lazım olur. Keffaret 10 fakirin 2 öğün doyurulmasıdır. Yani 20 fakirin doyurulmasıdır. Bir öğle yemeği bugün 40.-TL’dir. 20*40=800.-TL’dir.

Ayrı ayrı fakirlere dağıtılacaktır. Bir fakire 40.-TL’den az verilemez.

Hanefi Mezhebinde 2 görüş vardır.

  1. Birinci Görüş: Yemin birkaç tane olursa ayrı ayrı keffaret verilecektir.
  2. İkinci Görüş: İmamı Muhammed’e göre birkaç yemin olsa bile bir tane keffaret yeterlidir der.

Şafii Mezhebine göre; Yemin kaç tane bozulmuşsa o kadar keffaret öder. Burada her bir yemin bozma karşılığı olarak keffaret öder. (Kaynak: Seyda Muhammed Konevi-Asrımız Meselelerine Fetvalar. C.1/433)    

  

S.2) Hocam: Konya dışından arıyorum. WhatsApp’tan soruyorum. Sağ bacağımdan oturamıyorum. Namazlarımı oturduğum yerde kılabilir miyim? Sandalyede kılsam olur mu? 

 

C.2) Hanefi Mezhebine göre; bir hasta ayakta durmaya gücü yetmezse veya diz çökemiyorsa namazlarını oturduğu yerde kılar. Oturamazsa ima ile kılar. Gücü yetmiyorsa sandalyede kılma yerine oturarak kılması daha faziletlidir.

Şafii Mezhebine göre; Özürlü olan bir kimse kılabileceği imkanına göre namazını kılar. İma ile kılarsa, kalbi ile de tasdik etmesi gerekir.

    

S.3) Hocam; Konya dışından arıyorum. Kur’an Kursu öğretmeniyim. Bazı hanımların giydiği çorap, elbise çok ince, vücut hatları belli oluyor. Böyle namaz olmaz diyoruz, fakat dinlemiyorlar. Bu konuda bir açıklama yapmanızı bekliyoruz.

 

C.3) Biz genelde cevaplarımız Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre veriyoruz.

Hanefi Mezhebine göre; Vücut hatlarını, vücut rengini gösterecek şekilde bir elbise ile kadın olsun erkek olsun namaz kılmaları caiz olmaz. Çünkü namazın şartlarından birisi de Setrül Avrettir. Kadın saç rengini belli eden bir başörtüsü ile namaz kılarsa onun namazı caiz olmaz. Giyilen elbisenin vücuda yapışan vücut hatlarını belli eden giysi ile namaz olmaz. Boşuna namaz kılıyor demektir. Siz lütfen kırıcı olmadan uyarmaya devam edin. Avrupa’nın modası bizi esir almaması lazım, Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Kim başkasına benzerse o bizden değildir” Böylece batılıya benzemeye özenen göbeğini açan, dizlerini yırtıp açanları Peygamber Efendimiz (S.A.V) İslam’dan kabul etmiyor. O benzemeye çalışan kimselerdendir diye ikaz ediyor.

 

 

 

S.4) Hocam; İzmir’den arıyorum. Sizi YouTube’den WhatsApp’tan takip ediyoruz. Bazı işadamı arkadaşlar İran’a mal veriyor. Oraya gidip İran nikâhı (Muta) kıydırıyor. Bir müddet kalıp dönüyorlar. Hatta orada hanımı olanlar da var. Bu nikâh caiz midir? Açıklar mısınız?

 

C.4) Muta nikâhı; (Geçici nikâh) para karşılığı veya gönülden anlaşmalı olarak kıyılan nikâhtır. Yani seninle bir aylığına, bir yıllığına evlenelim diyerek kıyılan nikâha şartlı nikâh (Muta nikâhı) diyoruz. İslamiyet’ten önce böyle bir nikâh vardı. İslam’ın ilk yıllarında bazı zaruretlerden dolayı helal kılınmıştır. Ancak Hayber Fethinde Peygamber Efendimiz (S.A.V) muta nikâhını yasaklamıştı. Bu konu ile ilgili Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Ey insanlar! Ben size kadınlarla muta nikâhı üzerine izin vermiştim. Ancak (bu andan itibaren) Allah (C.C) kıyamet gününe kadar muta nikâhını haram kılmıştır. Kimin yanında muta nikâhı ile evli biri varsa onu terk etsin. O kadına verdiğiniz şey az da olsa onu geri almayınız

Muta nikâhı ittifakla helal olmaz haramdır. Bir Hadis-i Şerifte Peygamber Efendimiz (S.A.V): “Muta nikâhı leş, kan ve domuz eti gibidir” buyurmaktadır. (Kaynak: Mezhebi Erbaa-C.1/4)   

     

S.5) Hocam; Eskişehir’den arıyorum. Ben emekli bir memurum. Maaş aldığım banka bana promosyon adı altında bir para veriyor. Bu helal midir? Açıklar mısınız?

 

C.5) Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; bir adamın parası haram yoldan geliyorsa, tefeciler gibi bu tip adamların yemeği yenmez. Davet etse davetine gidilmez derler.

Bankadan alınan o fazlalık para nasıl helal olur. Bankanın gelirleri faizdendir. Öyleyse kar ve zarara ortak olmadığın yerden alınan fazlalık paranın alınması da haramdır. Bu parayı bankadan alın, okulların wc’lerine, talebelerin kırtasiye ihtiyaçlarına veya fakirin odun, kömür ihtiyaçlarına verebilirsiniz. Sakın ha gıda ihtiyaçlarına harcamayın.  

 

S.6) Hocam; Konya dışından arıyorum. Biz oğlumuzu nişanladık. Bir müddet sonra dinî nikâhta kıydırdık. Düğün hazırlığı esnasında aramızda anlaşmazlık çıktı, ayrıldık. Mehir’in hepsini istiyorlar. Dinen bunu alması hak mıdır? Helal midir? Oğlum dinen nişanlandığı kızı dinen boşamadı. Durum ne olur? Açıklar mısınız?

  

C.6) Hanefi Mezhebine göre; Zifaf olmadan, cinsel ilişkiye girilmeden ayrılmışlarsa kadın mihrin yarısını alır. Şayet aralarında cinsel ilişkiye girmişlerse kadın mihrin tamamını alır. Cinsel ilişki olayını kızla oğlan bilir. Arada ihtilaf olursa doktora müracaat ederler. Tıp ilişki olup olmadığını bilir, rapor ederler.

Şafii Mezhebine göre; Kadın cinsel ilişkiye girmişse mihrin tamamını alır.

Not: Erkek dinen 3 defa şart etmedikçe mahkemenin boşaması ile üç talaktan biri gider ikisi kalır. Bain talak vuku bulur. Tekrar birleşebilirler. Erkek boşamadıkça o kadın ölünceye kadar başka biri ile evlenemez. Evlenirse nikâh olmaz, zina olur. Çocukları gayri meşru olur.

    

S.7) Hocam; İzmir’den arıyorum. Sizi YouTube’den WhatsApp’tan takip ediyorum. Kocam 3 çocukla evi terk etti. 10 yıldır haber alamıyoruz. Güney Kore’de olduğunu yakınlarından duyduk gelmiyor. Babam beni yakın akrabalarımızdan birisi ile evlendirmek istiyor. Dinen evlenebilir miyim? Açıklamanızı bekliyoruz.

 

C.7) Hanefi Mezhebine göre; Kaybolmuş bir kocadan ölüm haberi almadıkça veya adam 3 talakla sizi boşamadıkça siz evlenemezsiniz. Kayıp koca 120 yaşına girerse siz evlenebilirsiniz. Aksi halde siz evlenemezsiniz.

Şafii Mezhebine göre; Kaybolan kocanın kesin ölüm haberi gelmedikçe o kadın evlenemez.  

 

S.8) Hocam; Biz Konya’dan arıyoruz. 2 çocuğumuz var. Biz kocamla öfkeye kapıldık ve boşandık. Yeniden birleşebilir miyiz? Merakla açıklamanızı bekliyoruz.

 

C.8) Daha önce erkeğin ağzından şartla boşama çıkmamışsa mahkemenin boşamasından dolayı üç talaktan birisi gider. İki talak kalır. Tekrar birleşmek isterlerse Bain Talak vuku bulmuştur. 90 gün bekledikten sonra yeniden bir dinî nikâhla birleşmenizde engel yoktur.  

 

S.9) Hocam; Şehitler vefat edince veya bir aktris ölünce göğüslere o ölenin resmini takıyorlar. Resmini mezar taşına yapıştırıyorlar. Dinî yönden böyle yapmak doğru mudur? Açıklar mısınız?

 

C.9) Günümüzün güvenilir âlimlerine göre göğüslere resim takmak mezar taşına resim yapıştırmak kesinlikle caiz değildir. Böyle yapmak günahtır. Avrupa’da gayri Müslimleri, ölülerine saygı olsun diye böyle yapıyorlar. Biz Müslümanız. İslam Dini bunları yasaklamıştır. Bidattir ve günahtır.

 

 

           

 

Ali Galip DOĞAN

İrşad Dayanışma Vakfı Başkanı

Fi emanillah maas Selame

04.11.2022

[email protected]

İrtibat Tel: 0.332.352 42 13

GSM: 0.505.772 15 93 – 94

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
A. Galip Doğan Arşivi