Bir okurumuz şu soruyu sormuş; Hocam! Amcamın hanımı öldü, bir hanım’la evlendi. Evlendiği hanımın kızını, kendi oğlu ile evlendirmek istiyor. Bu konu’ya açıklık getirir misiniz? 
Dînen ikinci aldığı hanımın kızı ile oğlu’nun evlenmesi’nde bir sakınca yoktur, caizdir evlendirilebilirler.
Hocam! Bir arkadaşımın sağılır bir ineği var kendisi bakamıyor. Bana kiraya verdi. Her ay 150TL kira bedelini kendisine ödüyorum. Sütünü ben sağıp satıyorum. Caiz olmadığını söylediler.  Bu kiralama caiz midir?
Bu türlü kiralama caiz değildir. Çünkü bu tür alışveriş belirsiz alışveriştir. Şöyle ki; Buna fıkıh’ta “bey’i ma’dum” belirsiz alışveriş denir. İslâm âlimleri bu tür alışverişler batıldır caiz değildir demişlerdir. Fıkıh Kitapları’nda bunu görebiliriz. Bu inek ne kadar süt verecek belli değildir. İnek bu gün iyi beslenmiştir iyi süt verir. Veya hastalanır az süt verir. Tavukların kiralanması da böyledir. Tavuk yumurta yapabilir, yapmaya da bilir. At, merkep, katır kiralamak caiz midir? Diye aklımıza bir soru gelebilir. Buna da bir açıklık getirelim. At, merkep, katır kiralamak caizdir. Günümüzde otomobil, minibüs, otobüs, kamyon v.s kiralamakta bu hayvanların kiralanmasına kıyas edilebilir. Bu okurumuz güzel bir soru sormuş bu soru vesilesi ile önemli bir konu’nun açıklanmasına vesile oldular kendisine teşekkür ederiz. Bir mesele hakkı’nda bilgi edinmek isteyen okurlarımız rahatlıkla bize soru sorabilirler. Soru sormak ilmin yarısıdır.
Hocam! Biz boş zamanlarımızda vakit geçirmek için tavla oynuyoruz. Ancak kumar niyetiyle oynamıyoruz, herhangi bir iddiada bulunmuyoruz. Öylesine vakit geçirmek için oynuyoruz. Bun’da bir günah var mıdır?
İslâm âlimleri tavla oynamanın haram olduğu hususu’nda ittifak etmişlerdir. Ebû Hureyre (r.a)’den rivayet olunan bir hadis-i şerif’te, Peygamber Efendimiz (s.a.v); “Tavla oynayan kimse elini domuz kanına bulamış gibi olur.” Diğer bir rivayette; “Tavla oynayan Allah ve Rasûlüne asi olmuş olur.” Buyurmuştur. (Ebû Dâvud, İbni Mâce, Beyhâki)
Ayrıca siz boş vakit geçirmek için oynuyoruz diyorsunuz. Müslüman’ın boş vakit geçirecek vaktini israf edecek bir zamanı yoktur. Vakit çok kıymetli bir nimettir. Vakti boşa harcamanın da ayrıca bir vebali ve sorumluluğu vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şerifleri’nde; “İnsanların aldandığı iki şey vardır. Sıhhat ve boş vakit.” Kıyamet günü her şeyden hesaba çekileceğiz. Vaktimizi nerde harcadığımızdan ömrümüzü nerde tükettiğimizden hesap vereceğiz. Bu sebeple vakitlerimizi hayırlı işlerde Rabbimizin razı olduğu amellerde harcamalıyız. 
Hocam! Sabah namazına kalkamadık. Sonra cemaatle kıldık. Bu yaptığımız doğrumudur?
Cemaatle kılınabilir. Ancak bu adet haline getirilmez. Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir seriye ile (bir gurup İslâm askerleriyle) bir yerde gece konakladılar.  Nöbetçi de uyuya kaldı. Sabahleyin uyandıklarında güneş doğmuştu. Peygamber Efendimiz (s.a.v) imam olarak cemaat’le sabah namazını orada kıldırdı.
Hocam! Eşim sezaryenle doğum yaptı. Namaz kılması için doğumdan sonra kırkı çıkması lazım kırk gün sonra kılabilir diyorlar. Bu konu’da bizi aydınlatır mısınız? 
Doğumdan sonra rahminden kan geliyorsa namaz kılamaz. Kan tamamen kesilirse buna emin olunca gusül alır ve namazlarını kılar. Eşiniz buna göre hareket edecek.