Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Farkındalık bilinci -2-

Farkındalık bilinci -2-

Kişinin kendisinin farkında olmasının kendisine ve ait olduğu topluma pek çok katkısı vardır. Kendisinin farkında olan insan kendisine ve çevresine duyarsız kalmaz, hayâtı yaşarken başlarına gelen hâdiseleri uyanık bir bilinçle değerlendirir. Yanlışlarını bir bir tespit edip derlenip toparlanır kendisine çeki düzen verir. Kâinâtı yoktan vâr eden büyük bir güce hesap verme bilincini aklından hiç çıkartmaz. Aynı zamanda geçmiş saplantılara takılmaz gelecek beklentisine girmez. “Dem bu demdir.” Der ve yaşadığı âna odaklanır.

İnsanların kendini tanıması, farkında olması çevresinde cereyan eden olayları doğru algılamasına sebep olur. Bu sâyede bizim için oluşabilecek tehlikeleri görerek bize zarar verebilecekler en az seviyeye indirilebilir. Kendinin farkında olma bilinci ile karşımızda bize karşı bir güç gösterildiğinde bizde de o gücü yok edebilecek gücün vâr olduğunu idrâk etmiş oluruz. Dolayısıyla her zorun üstesinden gelebilme azminin diri olmasıdır farkında olma bilinci.

Evet, kişi kendini tanımalıdır, diyoruz. İnsan bu bilinçle kendi yapısal özelliklerini tespit ederek yanlışlarını düzeltip iyi yönlerini daha da geliştirebilir. Bu kişinin kulluğu adına en güzel bir kazanımdır. Zira biz müminler biliriz ki, bu dünya geçicidir ve ebedi bir dünyâyı kazanmak adına mümin için ömründen başka sermâye yoktur. Ahrette geçer akçelerin içinde ‘güzel ahlak’ en üst konumdadır. Mizanda kurulacak olan terâzinin kefesi güzel ahlak neticesinde elde edilen sâlih amellerle ağır gelecektir. O zaman başa dönersek mümin kendini tanıyıp yanlışlarının farkına vararak onları giderme gayretinde olursa sevaplara yönelir. Bunun neticesinde mutlak vâr olduğu inkar edilemeyecek olan ahret azâbına düçâr olma tehlikesinden kurtulmuş olur yüce Allah Teâlâ’nın izniyle.

Ancak kişi kendisiyle ilgili gerçekleri anlamadan kendini değiştiremez. Yanlışlarını düzeltme, eğriliklerini doğrultma işi yâni kendini değiştirme süreci kişinin kendisiyle ilgili farkındalığın oluşması ve kabullenmesinin ardından başlar. Bu şekilde bir bilinç olmazsa kişi yanlışların nasıl farkına varabilir? Kişi bu işi başarırken geçmişiyle, şimdiki hâliyle ve geleceğiyle ilgili kontak kurar.

Her birimizin farklı özellikleri ve önemsediğimiz değerleri vardır. Birimizde bulunan bir özellik diğerinde bulunmaz. İşte bu nitelikler bizleri farklı bireyler kılar. Acaba bizler bunun farkında mıyız? Bu yönüyle herkes kendini tanımalıdır ve hayâtın yoğun akışı içerisinde tüm zihnî melekeleri toparlayıp, hayâtı farkındalık bilinciyle yaşarak hiç kimse şu üç kuruş etmez dünya için kendini ziyan etmemelidir.

Kişinin içinde vâr olan keşfedilmeyen nice özellikleri vardır. Birey çoğu zaman; ‘Acaba çevrem ne der?’ baskısıyla yeteneklerini ortaya koyamaz. Eğer birey, bu güzel özelliklerini kendisi keşfedip farkına vararak başarıyla ortaya koyduğunda, bu gelişme hem kendisi için hem içinde yaşadığı toplum için de bir kazanım olur. Bunun neticesinde kişiye özgüven gelir, etrâfında kendisine olan saygı artar. Ancak kişinin yeteneklerinde mevcut olan bu artılar başkalarına zarar vermeyecek şekilde olmalıdır. Bilâkis kişilerdeki kâbiliyetler kendisine de etrâfına da faydalı olabilecek pozisyondaysa bu farkındalık toplum adına olumlu bir katkıdır.

Devam edeceğiz şimdilik hayırla kalınız efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi