Şeytana mağlup olup kadının da kandırılmasıyla yasak ağaçtan yiyip cennetten kovulmak “KÖTÜ”dür. Bundan daha kötüsü en büyük düşmanın olan şeytana kendi öz evlatlarıyın uyup birbirini katletmesi daha kötüdür.

***

      Yalnız olmak çok zor ve kötüdür, ama öyle bir yalnızlık ki; hanımın ve oğlun tarafından da yalnız bırakılıp inanılmamak en kötüsüdür. Üstelik gözünün önünde derin sularda boğulup giderken bir şey yapamamak ta en kötüsüdür.

***

     Babasız doğmak kötü değil, fakat zordur. Karakteri bozuk Yahudi alçaklarının elinde işkence görüp; annesine de (Meryem Validemiz) kendisine de zulmedilmesi en kötüsüdür.

***

Babasız yetim dünyaya gelip, nübüvvetle müjdelenip tek başına Mekke'de tebliğe-mücadeleye başlamak çok zordur. Ama bundan daha kötüsü ise kapı komşusu olan kendi öpöz amcası tarafından şiddetli muhalefete uğramak en kötüsüdür. Dahada kötüsü kendi doğup-büyüdüğü öz memleketinde yaşam hakkı tanınmamasıdır, kedisine inananlara gözü önünde işkence ve zulüm yapılmasıdır. Daha-daha kötüsü yok, olamaz. Çünkü Cenabı Allah’ın “velel ahiratü hayrunleke minel ül-a” “Bundan sonraki günlerin, öncekilerden hayırlı olacak.” Hitabıyla güzel olmuştur.

***

     Biz devam edelim!... Ülkenin bitmiş-tükenmiş  ve İslami mücadele yönüyle hareketsiz leş kesildiği bir dönemde tek başına çıkıp mücadeleye başlamak çok zordur. Hem de umut ettiklerinden yardım yerine hakaret ve engel görmek daha kötüsüdür. Her defa belli bir yükselişten sonra darbeyle, zorla irtifa kaybettirilmek dahada kötüdür. Bundan daha kötüsü ise  elinde büyüttüğün milyonlarca evlatlarının, kendi öz evladıyın bile seni; Yahudi kadar, batılılar kadar anlamamış olması  en kötüsüdür. Yeniden tamire başlamak çok zor, yirmi yıl tırnaklarınla kazıyıp diktiğin hak dava binasının zalimler tarafından değil sözde dava sahipleri tarafından terkedilip mahzun bırakılmasından daha kötü ne olabilirdi ki... Hele-hele o heykelin altında imza atılması,... Cehennemin dibine gidilesi o zihniyet; onu görmeyen müslümanın gözü kör olsun...

***

   En kötüsü; artık faize faiz olarak haram denmemesidir. İsrail'e dost gözüyle bakılması, meclislerimize alıp alkışlar olmamızdır. Zinaya da Deyyüsü Ekber tarafından onay çıkması çok kötüdür. Bir de sarıklı-cübbeli CIA ajanlığı yapılıp maalesef bunların taraftarlarının da çok olması ne kötüdür.

***

     En en en kötüsü samimi Müslümanların ümitsizliğe kapılarak yanlış ve çıkmaz yollara meyletmeleridir. Hâlbuki: “Allah sabredenlerle beraberdir. Sabretmek, cihada devam etmek gerekir.

    En kötüsü oynaya-oynaya, güle-güle gavurluğuna ve inatla geberip gidiyoruz. Ağlamıyoruz da gülmekten bile utanmıyoruz. En kötüsü bugündür. Yarını bilemeyiz o Allah’ın yanındadır, ama yarından ümitliyiz, inşaallah iyi olacak. Ama bugün kötü yönetiliyoruz.  Hayat kalitemiz her yönüyle madden ve manen çok düşük...

   En iyisi?!...En iyisi; haftaya...

.