Vampir ezeli düşman Rusya yine sahnede, Suriye’de dünyanın gözüne baka baka mazlum halkın kanını içiyor. Yukarıdan attığı varil ve diğer ölüm kusan bombalarla Suriye halkının neslini tıpkı Firavun’un, tahtını korumak için İsrailli doğan erkek çocukları katlettiği gibi katlediyor.

Suriye rejiminin çağrısını bahane ederek, Suriye’ye giren eli kanlı Moskof girdiği günden beri hele şu günlerde Halep’te hastaneleri, yerleşim yerlerini bombalamakta ve binlerce sivil halkın, masum yavruların ölümüne sebep olmaktadır. Dünya da seyirci kalmaktadır; unutmayalım ki bunun bedeli çok ağır olacak ve hem de tahmin edilenden daha ağır olacaktır.

İnşallah göreceğiz; Allah (c.c.), bir milleti yakında bu vampirin üzerine gönderecek ve ondan Hz. Musa’nın, Firavun’dan katlettiği binlerce İsrailli erkek çocukların hesabını sorduğu gibi soracak ve o zalimi Kızıl Deniz’de boğduğu gibi Moskova meydanında boğacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Allah (c.c.), Firavun’un katlettiği her bir çocuğun kuvvetini Hz. Musa’ya ya vermişti, tıpkı bunun gibi vampirin Suriye’de katlettiği mazlum halkın ve günahsız çocukların gücünü üzerine musallat ettiği millete verecektir ve vampiri Moskova meydanında asacaktır; bu böyle biline.

Ehlisünnet düşmanı, yeniden Sasani İmparatorluğu (İkinci Pers İmparatorluğu, 224 - 651) kurma hayalini yaşayan Şii İran da eli kanlı Moskof gibi hareket ettiği için aynı akıbete uğrayacaktır. İran’a Çaldıran (23 Ağustos 1514) zaferini hatırlatıyorum. Eminim ki yakında Yavuzlar tarihte olduğu gibi Çaldıran’da yeniden Safevi zihniyetine haddini bildirecektir.

Aman Allah’ım! Mehmet Akif’in dediği gibi, “Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela” Suriye’de kan içme konusunda birbiriyle yarışıyor.

Ey dünya! Bu vampirlere ne zamana kadar seyirci kalacaksın; ateşkes, Suriye rejimini koruma, IŞİD’i ortadan kaldırma işin kılıfı. Artık kalk ayağa, vampir Rusya’ya Şii milisler eliyle Rusya gibi kan içici İran’a, çifte Standard, tabiatı olan ABD’ye haddini bildir artık. Geç kalırsan ateş seni de yakında cayır cayır yakacağını bil. Bu bağlamda III dünya savaşının kapıda olduğunu unutma.

Ey Türk milleti, 15 Temmuz’da FETÖ işgaline karşı ayağa kalktığın gibi Suriye’deki vampirlere karşı da kıyama kalk; FETÖ’ye haddini bildirdiğin gibi vampir Moskof’a, İran’a ve ABD’ye de haddini bildir. Bu güç sende vardır, çünkü sen asil bir millet olduğunu bir kere daha ispat ettin. 15 Temmuz’da tankların üstüne çıkarak, altına yatarak zalim işgalcilere davetiye çıkaran FETÖ’ye haddini bildirdin. Rabbim senin alnından bir daha öpsün, yerde yaşayan gökte yaşayan varlıklar senin için bir daha dua etsin.

Ey aziz milletim! Ey alnı öpülesi milletim! Suriye’de yapılan bir savaş değil, orada vampirler bir ırkın kökünü kazımakla ve bir nesli yok etmekle ve Ortadoğu’nun yer altı ve yerüstü kaynaklarını sömürmekle meşguldürler. Buna seyirci kalamayız.

Peygamber (s.a.v.) bir hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: “Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle düzeltiniz, elinizle düzeltemezseniz, dilinizle düzeltiniz, dilinizle düzeltemezseniz kalben buğz edin (kin besleyin.” Yani zalimleri maddeten ve manen desteklemeyin.

Bu sebeple Suriye’deki vampirler için hiçbir şey yapamıyorsak onlara buğz edelim ve onların orada yok edilmesi için Allah’a dua edelim.

Bu hadis-i şerifin gereğine göre hareket etmezsek, bir gün bizim ülkemizi de Suriye’ye çevireceklerini unutmayalım. 15 Temmuz bunun bir provası değil mi? Hoşça kalın.