Muammer Çelik

Muammer Çelik

Ehl-İ Cihad Anlar

Ehl-İ Cihad Anlar

Rahmetli Erbakan hocamız öyle anlaşılmayacak gizemli, karmaşık bir insan falan değildi. Erbakan gayet net, hitabı temiz akıcı ve güzel konuşan biriydi.

***

Erbakan adam gibi adam, samimi, ihlaslı çalışkan iyi bir Müslümandı. Ama Erbakan bir dava adamıydı, bu inandığı dava onu yerinde oturtmuyor, gayret gösterip cihat etmesini istiyordu. O da bu konuda elinden gelenin fazlasını yapıyor ve diğer insanlardan çok çok daha fazla bir performansla çaba harcıyor ve cihat ediyordu.

***

Ancak rahmetli Erbakan Hoca, yılların verdiği tecrübe ve deneyimlerine dayanarak insanların kendisini tam anlamadıklarını da biliyor ve zaman zaman “Beni Hans anladı da, Hasan anlamadı.” diye üzüntüsünü dile getiriyordu. (Hasan’ın da 85 yaşından sonra yanlış yapacağını seziyor olmak insanı kahreder.)

***

İşin en zor tarafı ise insanların seni tam anlamadıkları halde anlar gibi davrandıklarını fakat bunu da senin bilmen çok acıdır. Adam çok samimi, sana sadık ama sen olmadığın zaman hemen kandırılacak yapıda; bunu da biliyor olmak çok zordur. Birgün bir yalancı gelirse kandırılacaklarını, bu kabiliyette olduklarını görmek insanı çok üzer ve kahreder.

***

Bir de farklı cenahtaki ülke insanlarımızın durumları Erbakan’ı deli ediyordu. İnsanlar kendilerine düşmanlık edenlerle kol kola iç içe ve hatta onların kölesi durumundayken; arkasından gittiği kişilerin açıkça mason olmasına ve İsrail dostu olmasına razı olup; bir de sana: “Sen hainsin bizim kurulu düzenimizi bozuyorsun, sen kimin uşağısın?” demez mi! Lanet olsun, kahrolsun da diyemiyorsun ne büyük bir imtihan Allah’ım...

***

Bunları çok uzatabiliriz. Fakat Erbakan cihat adamı ve Mücahittir. Bu işin üstesinden cihat ederek gelecektir. Zor bir yoldur. Savaş değil barış ama cihat... Sosyolojik, psikolojik, ilmi, teknolojik-cihat... Toplum bu tip bir çalışmayı ve en büyük hedefin sırrını pek kavrayamadı. Sözde İslamcı grupların birçoğu da anlayamadı. Bunun sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

***

  1. Cihat anlayışındaki üstün farklılık... Erbakan’ın cihat anlayışı Kur'an ve sünnet kaynaklı olup çağdaş bütün argümanları kullanarak küfrün üstünde bir güç ve teknikle mücadele etmek şeklindedir. Bunun için atılması gereken adımların hemen atılması için de cihat hareketi gerekir. Mümkün mertebe kendi silahını ve teknolojini kendin üretmek gerekir, yoksa vermeyiverirler...

  2. Herkesle diyalog kurarak ama davayı da satmadan belki karşılıklı uzlaşma noktaları bulunarak ilerleme şeklinde olmuştur. Eğer sadece benim istediğim olsun olursa olmaz, veya sırf karşı tarafın isteğini kabul edelim dense de olmaz. En çok eleştirilen bu metodun doğruluğu belli bir zaman geçince anlaşılabilir, hemen anlaşılmaz. Üzerinden zaman geçmesi gerekiyor. Zaten bugünlerde daha yeni yeni anlaşılıyor.

  3. Rahmetli Erbakan basiret sahibi, ileriyi gören ve çok düşünen bir liderdi. Kars’taki bir taşı yerinden oynatmak için Edirne’deki taşın yerinden oynatılarak ancak oraya gelinebileceğini ölçüp biçen ve bilen biriydi... Bunu Hans anlıyordu, ama Hasan anlamıyor, “Senin orada ne işin var?” diyordu.

  4. İnsan kaynaklarının verimli ve pragmatist kullanılabilmesi için hocaların, alimlerin, mühendislerin, işçinin, esnafın, fabrikatörün işin başında olmalarını istedi. Ama hepsi birbirine “Onun burada ne işi var, o bu işten ne anlar! ”gibi itirazlarla karşılaştı durdu...

  5. Bir de dünya ahret dengesinde veya takva=Allah korkusu, şeytanın iğvaları noktasında;(para, makam-mevki, hasetlik...vb.) etrafına, davaya canla başla sahip çıkma, sebat gösterme, sadık olup zorluklara tahammül gösterip Allah’ın takdirinin dışında bir şey olmayacağını etrafına bile anlatmama gibi zorluklar yaşadı.

  6. En önemlisi de ülke insanını bölmeden, insanları ötekileştirmeden, birbirine düşürmeden, birleştirici olarak tüm ülke insanının ortak refah ve mutluluk içinde ama herkesin yönetimde payı ve katkısı olsun, ekonomide ve diğer hizmetlerden adaletli bir biçimde faydalanıp katkısının olmasını istiyordu. Maalesef insanlar cedelleşmeyi ve ısırganlığı seviyor. (Hatta depremle yerin dibine girse de hala cebelleşmeye devam ediyor, ta ki kendisine ölüm gelene kadar...)

  7. Faizin ve enflasyonun ancak üretimle düşürülüp yok edilebileceğini bile birçok insana anlatamadı. (Bu maddelerin hepsinin yaşanmış örnekleri anlatılsa daha iyi anlaşılabilir.)

Aslında rahmetli Erbakan anlaşılmadı demek de belki yanlış olur. Çünkü Siyonizm Erbakan’ı çok iyi anlıyordu, ehli-i Cihat’ta iyi anlıyordu. Bir de çok iyi anlayıp ama fırsat bulunca yüzüstü bırakıp kaçacaklar da anlıyorlardı ve fırsatı bulunca zaten kaçtılar.

Ancak anlaşıldı veya anlaşılmadı, açtığı çığır hâlâ kapanmamıştır ve kapanmayacaktır, inşallah. Bu çığır kıyamete kadar mücahitlerin bir yolu olarak devam edecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Muammer Çelik Arşivi