Esat Ergener

Esat Ergener

Eğri Cetvel

Eğri Cetvel

11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif’i geride bıraktık. Hakkıyla idrak edebilenlerden olmuşuzdur umarım.

Bu vesileyle en sonda söyleyeceğimizi başta söyleyerek başlayalım: Özgür Kudüs’te, özgür Doğu Türkistan’da buluşacağımız nice bayramlara ulaşabilmek duasıyla…

Konya bu noktada gerçekten çok şanslı bir şehir. Dünya üzerinde Ramazan Kültürüne sahip diyebileceğimiz Kudüs, Saraybosna gibi birkaç şehirden biri. Tüm şehrin mübarek aya hazırlanması, sokakların ve evlerin süslenmesi, camilerimizi dolduran çocuklarımızın şen şakrak sesleri, türlü çeşit kılınan teravih namazları, yardımlaşmanın had safhaya ulaştığı ve mazlumların yüzlerinin -32 dişleri görünürcesine- güldüğü bir ay.

Tabi manevi iklimi böyle yoğun bir ayın hediyesi olan Ramazan Bayramı da geride kaldığına göre, ülke olarak gerçek (!) gündemimize pekâlâ dönebiliriz.

14 Mayıs seçimleri, geçim sıkıntısı, göçmen problemi, fahiş kira artışları, enflasyon…

Ya da Kudüs, İslam ümmetinin sahipsizliği, Doğu Türkistan, insanlardaki ahlaki yozlaşma, deizm…

Temele bakıldığı zaman aslında, bütün problemlerin temelinde tek bir sebebin yattığını görüyoruz. Öznel bir varsayım olabilir benimki bazılarına göre, ama aslında nesnelliğinin de defaten ispat edildiği bir durum olmaya başladı. Başlangıç olarak denilebilir ki, “Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.” Rahmetli Erbakan hocam da çok kullanırdı bu ifadeyi, değil mi? Elinizdeki cetvel eğri olduktan sonra siz isterseniz son teknoloji ile hiza alın, çıkacak çizginin yamukluğu değişmeyecektir.

Bu cetvelin eğriliği peki hangi olgu?

Geçmişten günümüze bakalım, tüm dinlerin, etnisitenin, dillerin, bölgelerin, mezheplerin ortak noktası olan bir çıkarımı söyleyerek, kolayca, kimseyi kırmadan sıyrılabilirim bu aforizmadan (biraz da öyle yapacağım): Ahlak. Ve ahlaki değerleri hiçe sayanlara karşı uygulanması gereken yaptırımın genel adı olan, Adalet

Aklınıza gelen bütün sorunlara yönelteceğiniz iki soru:

Yapılanlar ahlaki mi?

Ahlaki değilse adil mi?

Emin olun birinden birine cevabınız değil veya hayırdır.

İsrail’in Kudüs’e veya Çin’in Doğu Türkistan’a uyguladığı zulüm ahlaki mi? Hayır. Adil mi? Yine hayır…

Ahlaki yozlaşma yaşatanların yaptıkları ahlaki mi? Bize göre değil ama hadi öznel olmasın diye kısmen diyelim. Adil mi? Kesinlikle hayır. Zira bir kişinin, görüşün konfor alanı (!) oluşacak diye geriye kalan ahalinin akıl ve beden sağlığına taciz edilemez en nihayetinde.

Fahiş kira artışları. Ahlaki mi? Tabi ki hayır. Hatta stokçu ve fırsatçı oldukları için tarih boyunca uygulanan cezaları bu zevata uygulayacak olsak ülkenin yarısı gider herhalde. Peki, adil mi? Ya da adalet uygulanıyor mu? Maalesef.

Hasılı, sorunları tespit etmede, üzerine süslü cümleler kurmada, aforizmalar üretmede üstümüze yok malum. Hatta sayısız alanda “uzman” (!) olan hocalarımız sağ olsun, bu özelliklerini bütün vatandaşlarımıza da sirayet ettirdiler. Ve tabi ki bu da ne ahlaki ne de adil. Ve maalesef bu durum artık bir sorundan ziyade karakter oluşmasına doğru gidiyor. İnsicamımız hayrola…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Esat Ergener Arşivi