Son zamanlarda haberlerde eğitimciler ile ilgili olumsuz haberlere biraz fazla karşılaşmaya başladık. Bir eğitimcinin yapmaması gereken davranışlar, öğrencilere söylenmemesi gereken söylemlerle karşılaşıyoruz. Öğretmenlerin yaşadığı bu problemlere dair özelden, genele bunun birçok sebebi olabilir. Pandemi sürecinden olumsuz etkilenmekten, özelde yaşamış olduğu ekonomik sıkıntılara, uygulanan mobinglere, ailesel problemlere, yaşadığı travmalara kadar birçok faktör olabilir. Ancak adı her ne olursa olsun, öğrencisinin geleceğini şekillendirecek bir eğitimcinin bunları yapmaması gerekiyor. Eğitimci var olan problemlerini evde bırakması, var olan ruhsal problemleri için destek alabilmeli. Eğitimci, devamlı kendini sorgulamalı, gerekli müdahaleyi yapabilmeli. Eğer yapamıyorsa, sistem öyle bir işlemeli ki, öğrencisine yeterli desteği vermeyen, zarar veren bir öğretmeni gerekirse dinlenmeye çekebilmeli.

Evet, ülkemizde ciddi problem olmaya devam eden, bir eğitim sistemimiz bulunmakta. Ancak, sağlam karakterli, inançlı, ahlaklı, bilgili ve kendini yetiştirmiş başarılı bir neslin yetişmesi, fedakâr eğitimciler vasıtasıyla olacaktır. Yavrularımızın yeniden bir ruh kazanabilmesi ancak eğitimcilerin kendine gelmesi, üzerindeki ataleti atması ile olacaktır. Etkili ve etkileyici bir eğitimci olabilmek için;

Eğitimci öğrencisine karşı sabırla, sevgiyle yaklaşabilmeli. Tüm öğrencilerine ilgi ve sevgiyi eşit dağıtmaya çalışmalı. Problem davranışı olan, başarısız veya gelişimi geri çocukları ihmal etmeden, onları da sınıfın bütününde tutabilmeli. 

Eğitimci gülen yüzüyle pozitif olmalı, etkili iletişim kanallarını kullanmayı iyi bilmelidir. Öğrencisini rencide edici, hakaretvari sözler kullanmamalı. Bütün çocukların başını fırsat buldukça okşamalı, onere edici sözler söylemeli. 

Eğitimci bu çocuk problemli bana ne dememeli, çocuğun problemini araştırarak, problemin çözüm yollarını bulmalı ve uygulamalıdır. Her çocuğun bir kilidi olduğunu, ona göre anahtar bulması gerektiğini bilmelidir. 

Eğitimci öğrencisini tanımalı, öğrencisinin derdiyle dertlenmeli, gereken desteği verebilmelidir.

Eğitimci öğrencisine sadece bilgi aktarmamalı aynı zamanda öğrencisine özgüven aşılayan, sosyalleşmesini sağlayan, kendisini ifade etmesine destek ve imkân veren bir anlayışta olmalı. 

Eğitimci teknoloji nimetinden istifade ederek, öğrencisinin gelişimini daha sağlıklı ve hızlandırmanın yollarını aramalıdır. 

Eğitimci çocuklara ahlakımızı, inancımızı, edeplerimizi, kültürümüzü yaşayarak, yaşatmalı. Teşvik ve takip etmeli.

Eğitimci öğrencisiyle alay etmemeli, gülünç duruma düşürmemeli, hakaret etmemelidir. Bunları yapması durumunda öğrencisinin ruhunda yara açacağını düşünerek hareket etmelidir. 

Günlük meşguliyeti döviz, borsa, araba, ev muhabbetinin ötesine geçmeli. Kendisinin ve öğrencilerinin eğitimini nasıl üst seviyeye çıkartabilirim endişesini taşımalı.

Eğitimci yaptığı işin bilincinde olmalı, sadece maaşa endeksli değil aynı zamanda Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmalı. Yetiştirdiği nesillerin ona sadaka-i cariye olarak geri döneceğini, ahiretinin de kurtulmasına vesile olacağını bilmeli. Yeterli hassasiyeti göstermediğinde ise bunun bir vebali, bir sorgusu olacağına inanmalıdır.

Hayırla yad edilen öğretmenlerin nasıl hareket ettiğini örnek olarak, Peygamber mesleğine sahip olmanın hazzı ile hareket eden öğretmen, hoca olabilmeliyiz.