Dosdoğru Yalancı
“Neyi uygun görüyorsam, size onu söylüyorum. Benim size söylediğim yön en doğru yöndür!” (Mümin suresi 29. ayet)
Kim diyor bunu?
Firavun.
“Ben dosdoğruyu söylerim. Bundan dolayı ne söylersem, benim sözüm ne ise en doğrusu odur.”
Hata payı, yanılma payı, şaşma durumu yok!
Standart sapması dahi yok efendinin (!) kişiye, ortama, iklime, mevsime bağlı olarak.
İyi de, sen kimsin?
Sen nasıl bir yaratılmışsın ki her yaptığın doğru oluyor?
Mısırdaki firavunların devri bitti mi?
Bir bakın bakalım etrafınıza.
Yukarıdaki ayetin tecellisi olan kaç yüz kişi var etrafınızda?
Ekranlarda gördüğünüz herbokolog yorumculara bir bakın.
Ya da çok bilmiş patronlarınıza.
Yalanın ağızlarında yuva yaptığı politikacılara.
Hani ülkemizin %99’u Elhamdülillah Müslüman’dı?
Sadece yukarıdaki ayetin tecelli ettiği Müslümanlara bakın yahu etrafınızdaki de yüzdeyi bir daha çıkartın.
Tanıdığınız kaç kişide Firavun özellikleri var acep.
İstişaresiz, “Ben ne yaparsan doğrudur” diyen.
Ama asıl suçlu onlar mı?
Pekala hayır.
Zira Firavunu Firavun yapan da Mısır halkı idi.
Firavun bunu yaparken kalkıp da böyle yapacağım demiyor. Her seferinde buluyor bir kulp, slogan.
Kimi diyor “Barış getireceğim!”, kimi diyor “Arap baharı!”
Halk ses çıkarmıyor, “Yapıyorsa bir bildiği vardır” da demişsee tamam, bitti o iş…
Tabi Firavun yardakçıları da piyasadadır, az sesi çıkana hemen yapışıp “Aman sus, sesin çıkarsa bak aç kalırız, ticaretimiz bozulur” diye dolaşır piyasada kuzgunlar gibi.
Çünkü bilirsiniz ki bizde şeyh uçmaz mürit uçurur.
Sabaha kadar devam edebilirim bu yazıya. Çünkü dertli insanın canı o kadar yanıyor ki.
Ne tarafa baksan zulüm, kan, gözyaşı…
Ve hepsinin altında firavunlar var gözükse de aslında pısmış, onaycı halk var.
Lut kavminin helakının sebebi olan meselelerden kaçı coğrafyamızda yok Allah aşkına, bir bakın etrafınıza.
Ne zaman şapkayı önümüze koyup düşüneceğiz?
Ne zaman bu DOSDOĞRU YALANCI’lardan kurtulacağız?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.