Kırılgan bir zaman ve ortamda yaşıyoruz.

Doğru birdir. Doğruları yazıyor ve söylüyorsun, ama kişiler istedikleri yöne çekebiliyorlar. Veya yersizde olsa eleştiri haklarını kullanabiliyorlar.

Her dönem dile getirdik. İstikrardan yanayız. Gönül ister ki, yönetim, teknik adamlar ve futbolcu kadrosu uzun yıllar birlikte çalışsın. Bu ortam Konyaspor’u başarıya götürsün.

Hiç kimsenin de kişilik haklarına saldırmadık, bize bulaşmadıkları sürece de saldıracak değiliz.

Ancak, söz konusu Konya ve Konyaspor olunca, birde geçmişte bunun sıkıntılarını çok yaşamışsak, o zaman işler değişiyor. Yoğurdu üfleyerek yemek zorunda kalıyoruz.

Takım kötü futbol oynadığı veya kazanamadığı, tehlike hattına indiği zaman öncelikli olarak hedef tahtasına teknik adamlar oturuyor.

Bunu özellikle de yönetim kurulları yapar. Sezon başında yeterli transfer yapılmaz, takım kötüye gittiği zaman faturası teknik kadroya kesilir. Türk futbolunun kaderi bu.

Tabi ki, yazdıklarımdan dolayı, kimseye hesap verecek değilim. Sorumluluğu bana aittir.

Teknik direktör Uğur Tütüneker ve Torku Konyaspor yönetimini tedbir alınması konusunda geçtiğimiz hafta içerisinde ‘süre doldu’ diye uyarmış olsak da gönlümüz gitmesinden yana değildi.

Hatta, durup dururken arı kovanına çomak sokarak Uğur Hoca’yı gönderip Torku Konyaspor’u kaosa itmek ve ikinci bir ekonomik sıkıntı içerisine sokacak kadar da Konyaspor düşmanı da değiliz. Spor camiası bunu çok iyi bilir.

Her şeye rağmen, yine tekrarlıyorum:

Her ne kadar teknik direktör Uğur Tütüneker son açıklamasında “ligin iyi futbol oynayan takımlarından biriyiz” dese de bunun böyle olmadığını tüm Konya bilmektedir. Daha bir kaç gün önce, “iyi bir kaleciye sahibiz, ama çok gol yiyoruz” diyen Uğur hocanın beş gün sonra bu açıklamayı yapmasına diyecek bir şeyimiz yok.

Sanırım tribünleri dolduran taraftarlar ve bizler başka, Uğur hoca başka maç izliyor.

İyi oynayan bir takım, hele birde iyi kalecisi olduğu söyleniyorsa çok gol yemez. O zaman, ortaya çıkan doğru, takımın iyi futbol oynamadığıdır.

Bu doğrultuda da teknik direktör Uğur Tütüneker’in hedef tahtasına oturtulmasında yanlışlık yoktur. Hocanın kalıp ve gideceği konusunda elbette ki, karar Konyaspor yönetiminindir. Erciyesspor galibiyetiyle bu konuda da şimdilik bir olumsuzluk da yok. Görevini de devam ediyor. Gönlümüz, birlikteliğin sezon sonuna kadar devam etmesinden yanadır.

xxx

Kurumsallaşma ve şirketleşme Konyaspor’un en büyük sorunlarının başında gelir.

Bu konuda yıllardır olumlu bir gelişme olmadı.

Şirketleşme konusu bir kaç yıl önce yine gündeme geldi, ama girişimler yarıda kaldı. Son genel kurulda alınan kararla yine gündeme taşındı. Aradan aylar geçti, hala bir sonuç yok.
Kurumsallaşma adına 10 yıl kadar önce bazı hamleler yapıldı. Ama yeterli adımlar atılamadı.

Bunların başında da ekonomik sorunların çözülmesi, futbol şubesinin ayrılması ve transfer konusu gelmekte.

Yönetim artık, transfer ve futbol şubesi konularının dışında kalmalı. Bunun için de Dünya futbolunda ‘menacer’ Türk futbolunda son yılda yaşama geçirilen ‘futbol direktörü’ yapılanması bir an önce Konyaspor’da da gerçekleştirilmelidir.

Bu konuda yönetim ne düşünüyor bilemiyorum ama, Trabzonspor’dan ayrılan Ünal Karaman akla gelen ilk isim olmalıdır.

Torku Konyaspor’un geleceğini sağlam temellere oturtmak için bu bir an önce yapılmalıdır.

xxx

Futbol Federasyonu, “Ziraat Türkiye Kupası Türkiye'yi kucaklıyor" sloganı ile yola çıktı. İlk kez geçen yıl uygulanan bu sistem gerçekten yerinde bir hareket oldu.

Bu yıl 52. kez düzenlenen Ziraat Türkiye Kupası'nda ki bu uygulamanın, bundan sonraki yıllarda amacına uygun olması için bizimde bir önerimiz olacak.

Eşleşmelerde küçük takımların, dahası bir ve ikinci turda yer alan amatör ve 3. lig takımlarının deplasmana çıkma yerine maçlarını kendi sahalarında oynamaları sağlanamaz mı?

Bu gerçekleştirilirse, Ziraat Türkiye kupasının Türkiye’yi kucaklıyor hedefine daha da yaklaşacağı gerçeği görülür... Böylece, maçların oynanacağı İl’lerdeki futbolseverler büyük takımları izleme olanağı bulacaktır. Karar Futbol Federasyonu yönetiminin.