Allah, adamı iddiasından çürütürmüş. Bizi de vurdu. Haramlara karşı bağışıklık sisteminiz yerle bir oldu. Uğruna mücadele ettiğimiz tüm sınırlarımız kıpkırmızı çizgilerimiz itinayla ihlal ettiğimiz, bentlerimizi kendi ellerimizle yıktığımız zamandan geçiyoruz. Doksan yıldır eleştirdiğimiz ne varsa başına "İslami" ibaresi koyarak, bir zaruret icat ederek, bir fetva üreterek meşrulaştırıyoruz. Doksan yıldır yakındığımız ne varsa kalıcı bir ahlaka dönüştürüyoruz. Ulvi hedeflerimizi, ideallerini, kazanımlarımızı,kaybetmeme tutkumuzu, haram sınırları aşma konusunda elverişli birer malzemeye dönüştürüyoruz.

Yediğine, içtiğine dikkat etmeyen Müslümanlar haline geldik.

Eskiden faizli bankaların önünden geçmeyen banklarına oturmamaya özen gösterirken ama şimdilerde ise banka kuyruklarının, veznelerin vazgeçilmez simalarına dönüşmüş bulunmaktayız. Dükkanlarımızı bankalara kiraya vererek kiramızı garanti altına alarak rüyasını kurar hale geldik.

Eskiden kadınların uygun olmayan şartlarda çalışmasını hanımlara zulüm olarak görür iken şimdilerde ise en ağır şartlarda çalışmaktadırlar.

Çok geç olmadan derlenip toplanmalıyız. Aksi takdirde değerlerimizi, ideallerini, tahammüllerimizi ihlal ederek, inkar ederek, kazandığımız zaferler, unvanlar, makamlar, biriktirdiğimiz servetler, mallar, elde ettiğimiz itibar, bir ahir zaman musibeti olarak bizi yerle bir edecek.

Batı ile Doğu'nun, zalim ile alimin, iyi ile kötünün, Haklı ile Haksızın savaştığı bir zamanın içinde bulunmakta iken kültürel değerlerimize, dini, milli değerlerimize sahip çıkmalıyız.

Asırlar boyu bizi bir arada tutan, kardeş kılan merhamet ve hoşgörüden ayrılmamak temennisiyle...