Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın/anlaşmazlığın çok derin; ekonomik, sosyal, teknolojik… Vs. arka planda nelerin sebep olduğunu tam bilmiyorum. Ancak ben konunun olan-biten tarafından, bir de genel kurallar üzerinden bakmaya çalışıyorum. Onun için şimdilik görünen o ki: Rus ayısı iri pençeleriyle Ukrayna’yı ezmeye çalışıyor.

**

Hristiyan Hristiyan’ı ısırır mı, hatta boğar öldürür mü bilemem. Olabilir, tarih bunun örnekleriyle doludur. İmam-ı Şafii “Benzerler arasındaki savaş, farklılık arasındaki savaştan daha şiddetli olur” diyor. Biz buna maalesef İslam dünyasından hep şahit oluyoruz, kardeşlik hukukuna da hiç riayet edilmiyor. İftira atılıyor, kara propaganda ve saldırılar yapılıyor.

**

Neyse biz esas konumuza dönecek olursak; Ukrayna halkı ve özellikle cumhurbaşkanı VolodimirZelenski hukuk fakültesinde okumuş bir hukukçu aydın olarak, bir de tiyatrocu kimliğiyleetraftaki olan-bitenlerden hiç ders almamış. Batı ve onun ağababası ABD hangi ülkeye söz verip kışkırttıysa hepsini ortada bıraktılar, yıkılıp gitmelerine sebep oldular. Suriye’ye, Irak’a, Libya’ya… Vs. sözde özgürlük gelecekti ve bunlara yardım edilecekti. Hepsi darmadağın olup gittiler. Bunlardan ibret almayan bugün Zelenski’ deaynı kaderi paylaşıyor.

**

Biz bir mü’min olarak gayrimüslim(kâfir) de dâhil hiç kimsenin zulüm görmesine razı olmayız. Çünkü zulme rıza göstermek zulme ortak olmaktır. Allah Kur’an’da “Muhakkak ki Allah zalimleri hidayete erdirmez.” Buyuruyor. En baştan söylediğim gibi işin iç yüzünü bilmiyorum ama Çeçenler Rusya’nın köpekliğini yapıyorlar. Biz bütün olumsuzluklara, karalama ve iftiralara rağmen Zalimin yanında yer almayıp, Hakkın yanında yer almalıyız.

**

Bu savaştan çıkarılacak dersler:

1.Savaşın dördüncü gününde ölü sayısı 352 kişi, keşke hiç olmasa, hiç kimse ölmese ama bu zalimlerin saldırdığı bir İslam ülkesi olsaydı binlerce insanı öldürürlerdi. Onun için Müslümanların herkesten yüz kat daha fazla uyanık olması lazımdır.

2.Batı,Batı diye bir söylem var, ben oldum olası böyle hep muğlak ifadelere karşıyım. Batı dediğimiz irili-ufaklı 18-20 devlet, en doğusundan en batısına, en güçlüsünden en zayıfına kim hangileri bu fitnenin başı? Zaten ortada ortak bir yönetim yok, ortak bir ordu da yok, sorumluluğu üzerine alan da yok. Ama ABD suçlanırken en azından muhatap bellidir.

3.Yukarıda da söyledim her zaman hazırlıklı olunmalıdır, “Su uyur, düşman uyumaz.” Gerçi ben kime söylüyorum da… İki ayrı gayrimüslim ülke savaşıyor, biz ceremesini çekiyoruz, kazık yiyip batıyoruz. Hazırlıksız yakalanırsan yenilirsin, ezilirsin; kenarda olsan dahi zarar görürsün.

4.Normal konuşulup tartışırken edebiyat parçalayan bizim sözde entelektüel dangalaklar “Artık global dünyada böyle şeyler olmaz” gibi cümlelerle bize artistlik yapıyorlardı. Savaş çıkınca avam-avam konuşmaya başladılar. Savaşın daha hemen birinci günü “Rusya bundan sonra Polonya’yı da alır, Azerbaycan’ı da alır,” gibi manyakça konuşmalar yapıyorlar. Ama bizim çıkaracağımız ders: Dünya aynı dünya; kaç bin yıl önce bilmiyoruz, Kabil’in Habil’i öldürdüğü anlayış aynı kâfirin değişmeyen karakteridir.

**

Allah hepimizi, ibret alan kulları olan “Ya ülülelbab =Ey akıl sahipleri!” diye hitap ettiği kullarından eylesin. Çünkü en basit meselede dahi artık farklı düşünüyoruz. Cenabı Mevla doğruda birleşmeyi nasip etsin.