06.01.2012 tarihinde yazmış olduğum Orgeneral İlker Başbuğ adlı yazımı okuyucularımdan AHMET YASİN DURSUN şu şekilde yorumlamıştır:
Darbeler / ülkeler
“20. yüzyılda dünyaya askeri darbeleri öğreten ilk ülkeyiz. Bu kuş gribi bizlerden dünyaya yayılmış. Üç kıtaya hükmetmiş yedi cihanla savaşmış, diz çökmemiş insanımıza hiç hoş davranılmamış.”
Ahmed Yasin Dursun Bey haklı bir serzenişte bulunmuş, sabret Dursun Bey, her karanlık gecenin bir sabahı vardır. Ara dönemde hoş olmayan davranışlar olur, darbeler olur, bu kuş gribi varlığını korur. Unutmayalım ki zulüm ile âbâd olunmaz. Zulüm bitecek yerini adalet ve hakkaniyet alacak; yeter ki biz sabredelim, hak ve adaletin hâkim olması için üzerimize düşeni yerine getirelim.
Askeri darbeler, hoş olmayan davranışlar, karanlık gecenin ürünü olduğunu üç kıtaya hükmetmiş, yedi cihanla savaşmış, diz çökmemiş ecdadımızın torunları anladığı an sabah olacaktır.
Dursun Bey, unutmayalım ki, Hakk’ın rahmetine kavuşmuş Muhterem Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamıza Genel Kurmay Askeri Karargâhta omuz vuran subaylar karanlık gecenin temsilcileridir. Dolayısıyla onlardan bunun dışında bir şey beklenilmez. AK Parti’ye karşı darbe teşebbüsleri aynı zihniyetin işidir. Bu zihniyet Tanzimat’tan beri ayaktadır. Bu zihniyet ayakta olduğu müddetçe darbeler, hoş olmayan davranışlar devam edecektir. Türk İntikam Tugayı gibi Sağ örgütler ve Dev Sol gibi Sol Örgütler, PKK, Hizbullah (!?) bu zihniyetin tabiatının bir gereğidir. Yani bu illegal örgütler bu zihniyetin ta kendisidir. Zamanı geldiğinde bu zihniyet, kendinden bir parça olan bu örgütleri üç kıtaya hükmetmiş, yedi cihanla savaşmış, diz çökmemiş insanımıza karşı kullanmaktadır; bunun böyle olduğunu dost ve düşman bilmektedir. Bunu sadece gerçekleri göremeyen bilerek veya bilmeyerek söz konusu zihniyete destek verenler kabul etmemektedirler.
Söz konusu zihniyetten maksat, Ergenekon’dur. Ergenekon, cahiliye devri ecdadımızın düşüncesini benimsemiş ve bu uğurda savaş veren bir zihniyettir. Bu zihniyet, bunun için dünyaya askeri darbeleri öğretmektedir. Bu kuş gribini bu yüzden dünyaya yaymaktadır. Bu yüzden üç kıtaya hükmetmiş yedi cihanla savaşmış, diz çökmemiş insanımıza hiç hoş davranmamaktadır.
Şunu demek istiyorum: Bu zihniyet, bin yıldır sahip olduğumuz İslam medeniyeti yerine Şamanizm’in ön gördüğü yaşam tarzını benimsediği için insanımıza hoş davranmamaktadır. Bu yüzden 57. hükümetin Muhterem Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’ya Genel Kurmay Askeri Karargâhta omuz vurmaktadır. Mevcut hükümeti yıkmak için söz konusu kendinin tabiatından kaynaklanan örgütlerle birlikte hareket darbe teşebbüsünde bulunmaktadır. Bu yüzden bu zihniyet, Dersimli masum insanları katletti, 60 İhtilalını…12 Eylül İhtilalını, 28 Şubat’ı gerçekleştirdi.
Dursun Bey, bu zihniyet, temsilcilerinin bir kısmı içeride olsa da fırsat buldukları an bu yüzden ihtilal yaparlar ve insanımızın üçte birini İstiklal Mahkemeleri örneğinde olduğu gibi yok ederler.
İstiklal Mahkemeleri, rejimi yerleştirmek için milletimizin bel kemiği olan İskilipli Atıf Hoca gibi âlimleri katletmiştir. Bir beldede sevilen ve sayılan âlimler yok edilecekse orada bir olay çıkartırdı, akabinde âlimleri yakalardı, darağacını kurar, önce idamına sonra yargılanmasına karar verirdi!
Bunun için insanımız, karanlık gecenin sona erip sabahın olması için çok çalışması gerekir. Yani bizi bin yıldır ayakta tutan İslam Medeniyetinin canlanması için çalışmamız gerekir. Bu medeniyeti Moğollar yıkmak için Abbasileri yıktı. Kesin sonuç alınmayınca Batı ile İttihat ve Terakki zihniyeti Osmanlı’yı yıkarak hilafeti ilga etmiştir. İşte bu zihniyetin iç yüzünü milletimiz anladığı an hoş olmayan davranışlar sona erecektir. Bu zihniyetin iç yüzünün anlaşılabilmesi ancak ilköğretimden itibaren üniversite son sınıfına kadar İslam dinini sağlıklı bir şekilde çocuklarımıza öğretmemizle mümkün olacaktır. Bilmem anlatabildim mi Sayın DURSUN Bey.