Çıldırıyorlar
Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı ve Danıştay eski Başsavcısı Tansel Çölaşan, ADD Hatay Şubesi tarafından düzenlenen “Türkiye nereye gidiyor?” konulu panelde yaptığı konuşmada, “Yüzde 42’lik dilimin dışındakiler gaflet, dalalet ve ihanet içindedir” diyerek Türkiye’nin yüzde 58’lik bir çoğunluğuna hakaret etmiş. YARSAV eski başkanı Eminağaoğlu da orada imiş. Adamlar ellerinden kayıp gitmekte olan gücün farkındalar ve onun için âdeta çıldırıyorlar. Hakaretlerinin sebebi bu. Ve işin garibi de, bu hakaretleri Atatürkçülük adına yapıyorlar. Atatürkçülük, kimlerin elinde ve nasıl bir istismar konusu anlayın artık.
Millet hiçbir zaman yanlış yapmaz. Bugüne kadar da yapmamıştır. Siyasiler ve kendini aydın sananlar tarafından yapılan yanlışlar yine hep millet tarafından tashih edilmiştir. Yanlış yolda olanlar külahlarını önlerine koyup nerede yanlış yaptık bir düşünmelidir.
Bu güne kadar, kendini milletin üstünde görenler de hiçbir zaman cezasız kalmamıştır. Bunlar da mutlaka cezalarını çekecek, yanlış ve sakim düşünceleri bir gün millet tarafından çöp sepetine atılıverecektir. Gelişmeler bunu göstermiyor mu? Bakın otuz yıl sonra da olsa darbeciler ve işkenceciler yargı önüne çıkarılacak. Bunların ceza alıp almamaları da önemli değil. Önemli olan bunların sanık sandalyelerine oturtulmaları ve hepsinden yaptıklarının hesabının sorulmasıdır.
Millet yanlış yapmadığına göre, yapılan düzenlemeler doğrudur ve yüzde 58’lik bir çoğunluk tarafından da tasvip görmüştür. Onun için hakarete maruz kalanlar, bunların tavrına bakıp müsterih olabilirler.
Referandum öncesi kaleme aldığım, referandumla ilgili yazı, ilgi ile karşılandı ve lehte aleyhte pek çok da yorum yapıldı. Bunların bir tanesinde iftiraya varan ifadeler vardı. İnsanda Allah korkusu olmayınca böyle oluyor. Böyle bir vebali nasıl yüklenebiliyorlar, anlamak mümkün değil. Ne Milletine saygısı olmayana ne diyelim.
Zavallı her yerde zavallıdır. Her halde kendini dev aynasında gören, usul bilen allâmeler de sonuçtan dersini almıştır. Cevap vermeye bile tenezzül etmedik.
Derin PKK
Geçen hafta yapılan minibüs katliamı, Suriye mahreçli, “derin PKK”nın işi imiş. Katliamda hayatını kaybedenlerin köyü, referandumda yüzde 98 evet oyu kullanmış. BDP işi hemen devletin üstüne yıkıvermişti. Olay çözülme ve aydınlanma yolunda. Kesin sonucu hep birlikte göreceğiz.
Esas bizim aklımıza takılan şu “derin PKK” meselesi oldu. 80-90 yıldır biz ülkede bir türlü şu “derin devlet” meselesini ne anlayabildik ve ne de yok ede bildik. Bundan sonra PKK’nın da, BDP’nin de işi zor demektir. Derin işlere karıştılar mı karışmadılar mı ikisi de iflâh olmaz artık.
Güneydoğudaki referandum sonuçları gerçekten umut verici. Bir gün gerçekler mutlaka anlaşılacak ve Kürt kardeşlerimiz de sırtından PKK’yı da, BDP’yi de atacaktır. O günler inşallah yakındır. Zira dünyada hiçbir zaman zulmün payidar olduğu görülmemiştir.
Hoşça kalın…
Millet hiçbir zaman yanlış yapmaz. Bugüne kadar da yapmamıştır. Siyasiler ve kendini aydın sananlar tarafından yapılan yanlışlar yine hep millet tarafından tashih edilmiştir. Yanlış yolda olanlar külahlarını önlerine koyup nerede yanlış yaptık bir düşünmelidir.
Bu güne kadar, kendini milletin üstünde görenler de hiçbir zaman cezasız kalmamıştır. Bunlar da mutlaka cezalarını çekecek, yanlış ve sakim düşünceleri bir gün millet tarafından çöp sepetine atılıverecektir. Gelişmeler bunu göstermiyor mu? Bakın otuz yıl sonra da olsa darbeciler ve işkenceciler yargı önüne çıkarılacak. Bunların ceza alıp almamaları da önemli değil. Önemli olan bunların sanık sandalyelerine oturtulmaları ve hepsinden yaptıklarının hesabının sorulmasıdır.
Millet yanlış yapmadığına göre, yapılan düzenlemeler doğrudur ve yüzde 58’lik bir çoğunluk tarafından da tasvip görmüştür. Onun için hakarete maruz kalanlar, bunların tavrına bakıp müsterih olabilirler.
Referandum öncesi kaleme aldığım, referandumla ilgili yazı, ilgi ile karşılandı ve lehte aleyhte pek çok da yorum yapıldı. Bunların bir tanesinde iftiraya varan ifadeler vardı. İnsanda Allah korkusu olmayınca böyle oluyor. Böyle bir vebali nasıl yüklenebiliyorlar, anlamak mümkün değil. Ne Milletine saygısı olmayana ne diyelim.
Zavallı her yerde zavallıdır. Her halde kendini dev aynasında gören, usul bilen allâmeler de sonuçtan dersini almıştır. Cevap vermeye bile tenezzül etmedik.
Derin PKK
Geçen hafta yapılan minibüs katliamı, Suriye mahreçli, “derin PKK”nın işi imiş. Katliamda hayatını kaybedenlerin köyü, referandumda yüzde 98 evet oyu kullanmış. BDP işi hemen devletin üstüne yıkıvermişti. Olay çözülme ve aydınlanma yolunda. Kesin sonucu hep birlikte göreceğiz.
Esas bizim aklımıza takılan şu “derin PKK” meselesi oldu. 80-90 yıldır biz ülkede bir türlü şu “derin devlet” meselesini ne anlayabildik ve ne de yok ede bildik. Bundan sonra PKK’nın da, BDP’nin de işi zor demektir. Derin işlere karıştılar mı karışmadılar mı ikisi de iflâh olmaz artık.
Güneydoğudaki referandum sonuçları gerçekten umut verici. Bir gün gerçekler mutlaka anlaşılacak ve Kürt kardeşlerimiz de sırtından PKK’yı da, BDP’yi de atacaktır. O günler inşallah yakındır. Zira dünyada hiçbir zaman zulmün payidar olduğu görülmemiştir.
Hoşça kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.