Kimse kızıp, darılmasın. Torku Konyaspor bu kafa ile, bu kadro ile küme düşer.

Pembe tablolar çizerek kimseyi aldatmaya gerek yok.

Ekonomik krizden de yakınmaya kimsenin hakkı yok artık.

Öyle, taraftarlara kızıp haklıda olsalar “biz istifa edeceğiz” diyerek bırakıp gitmekte yok..

Yapılan yabancı transferler ortada. PTT 1. ligde bile Torku Konyaspor’da oynayan yabancılardan daha iyi futbolcular var.

O zaman yapılacak tek şey, yöneticisinden teknik adamına, futbolcusundan taraftarına kadar herkes aklını başına almalı ve takımı iyi yola sokmak için gereken neyse o uygulamaya konulmalıdır.

Sivasspor maçının özetini TV başında izlerken, “bu kadro anca 1. ligde başa oynayabilir” diye düşündüm. Aynı sözleri, Kasımpaşa maçının ardından Murat Dönmez arkadaşımız söyledi..

Kasımpaşa maçında bir kez daha gördük ki, Torku Konyaspor’un iyi bir forvet ile lider konumunda bir orta saha oyuncusuna çok acil ihtiyacı var. Hazırlık maçlarından buyana hep aynı şeyler yazılıp çiziliyor. Kimsenin umurunda değil.. Kaybedilen puanları ileri çok arayacağız. Bunun hesabını da kimse veremez.

Para yok diye kimse yakınmasın.. İşin daha başında söyledik. Olağanüstü genel kurula gidilmeli ve yönetim, bırakın bağış yapmayı borç veya bugünkü geçerliliğiyle emanet para verebilecek, ekonomik yönden rahat yeni isimlerle takviye edilmeli diye. Ama nedense yapılmadı. Beklide yöneticilerde bu işin buraya geleceğini bilemediler, hayal ve gerçeği ayıramadıkları için..

Sivas deplasmanına otobüs kaldırılacağı konusunda çıkan ve bazı yöneticilerle taraftarları karşı karşıya getiren söylentiler üzerine iki yönetici; Hasan Dağlı ve Zeki Çimen’in istifa edecekleri şeklindeki iddialar umarız ki yalandır.

Takımın Süper lige çıkmasında emeği olan, ancak bugünkü transferlerde söz sahibi her iki yöneticinin de istifa etme gibi lüksü yok. Yeşil-beyazlı takımı bu durumda bırakamazlar. Nitekim, yönetim kurulu açıklamasında bu konuya açıklık getirildi. Her iki yönetici de yeni bir kriz çıkmaması halinde şimdilik görevde kaldı gibi!.

Yapılacak en doğru hareket, yönetimin birlik içerisinde hareket ederek gerekli takviyeleri yapması. Zaman ayrı düşme zamanı değil.

Teknik adamların, takımla birlikte kendi geleceklerini de düşünerek en az iki futbolcu transferinin gerçekleştirilmesi için yumruğu masaya vurmaları..

Taraftarlarında aklını başına toplaması ve takımın yanında olmalarıdır.

Yoksa, söylemeye dilimiz varmıyor ama, Torku Konyaspor’un işi çok, ama çok zor.

Çünkü, iyi niyetle, özveriyle mücadele etmekle maç kazanılmıyor. Her şeyden önce güçlü olacaksın. Güven vereceksin.

…

Kasımpaşa maçına gelince:

Torku Konyaspor kazanabilirdi, berabere de kalabilirdi. Şayet son dakikada gelen golde defans paylaşım hatası yapmasa veya kaleci çıkıp topu yumruklasaydı her şey daha iyi olacaktı..

Maç, ilk dakikalardaki golle Konyaspor tarafına geldi ve son dakika golüyle de gitti.

İlk 20 dakikada ki futbol için çok söylenecek bir şey yok.

Pres yapan, rakibe oyun kurdurma şansı tanımayan, birde gol bulan Torku Konyaspor vardı sahada.

Ama, buna rağmen kadro yeterli mi? tabi ki, hayır. Eğri oturup doğru konuşmalıyız. Torku Konyaspor Kasımpaşa maçını kazansaydı da kadronun yetersizliği apaçık ortada.

30. dakikadan sonra, iyi bir kadroya sahip olan ve ligin zirvesini zorlayacak nitelikteki Kasımpaşa oyunda dengeyi sağladı.

Bu dakikalarda Torku Konyasporlu oyuncuların, oyun tercihlerini uzun ve yüksek toplardan yana kullanmaları gereksizdi. Havadan top alamayan, ileride top kontrolü yapacak futbolcun yoksa, o zaman topu yere indireceksin.

Maçın ikinci yarısında ise, fizik olarak Konyaspor’a oranda daha iyi olan, ilk dakikalardan itibaren baskı kuran, Torku Konyaspor’u dar alana sıkıştıran konuk takım Kasımpaşa daha etkiliydi. Özellikle, orta alana geçen Babel, tek başına maçı kazandı dersek yanlış olmaz. Lider oyuncu dediğin böyle olmalı.

Kısacası, güç farkı Kasımpaşa’nın maçı kazanmasında Torku Konyaspor’un kaybetmesinde önemli etken oldu. Böylece de korktuğumuz başımıza geldi.

Torku Konyaspor’un yeni transferleri Mehmet Güven, Hasan Kabze ve Ergün Teber, sorunun çözümünde yeterli olabilecekler mi? bunu zaman gösterecek. Ama, yönetim ve teknik adamlar ileride korkulu rüya girmemek için transferin son günlerinde iki kaliteli oyuncuyu takıma kazandırmalıdırlar. Bunun gerçekleştirilmesi için 4 büyüklerin, yabancı kontenjanı nedeniyle göndermek için can attıkları yabancı oyuncuların kiralanması yönüne gidilmelidir

Önemli not;

Seyircilerin 42. dakikada yaptıkları ışıklı şov ise mükemmeldi. Takıma destek olma adına da gerekeni yaptılar diyebiliriz. Her maçta böyle olmaları gerekmez mi?..

Bir diğer önemli nokta da, ligde oynanan 3 maçta da rakibiyle karşı karşıya kaldığı zamanlarda, biraz da şansının yardımıyla başarılı kurtarışlar yapan kaleci İtandja’nin yan toplarda aynı başarıyı gösterememesidir. Kaleci antrenörü antrenmanlarda bu tür çalıştırmaları sanırıma yaptırıyordur. Ama, maça çıkarken de İtandja’yi bir kaç kez uyarmaları doğru bir hareket olacaktır.

Takım içerisindeki arkadaşlığın iyi olması çok önemli. Golden sonra futbolcuların teknik adam ve yedek oyuncularla kaynaşması bunun göstergesi. Bununla birlikte kaleci İtandja’nin, çok önemli bir hata yapan ve gol pozisyonu oluşmasında etken olan İshak’ı teselli etmesi taktir edilecek bir hareketti.