Bir Ramazan ayını da geride bırakıyoruz. 2 gün sonra Ramazan bayramını kutlayacağız. Bu Ramazan ayı İslam alemi için buruk geçti. İslam coğrafyası bu Ramazan ayında da ağladı. Suriyeli kardeşlerimizin acısını paylaşırken, diğer acı haberler Gazze’den geldi. Terör devleti İsrail, mübarek gün bile demeden masum insanların üzerine bomba yağdırdı…
**
O bombalar sadece Gazze’ye düşmedi bizlerin de yüreklerine düştü. Gazzeli çocukların gözyaşları yüreğimizi yaktı. Siyonist katiller, bir Ramazan ayını bir bayramı daha bizlere zehir etti.  Bize yine yas tutmak düştü. Dünyanın ise gözü kör, kulağı sağır olmuştu. 20 yıl önce Bosna'ya, Azerbaycan'a kör ve sağır olan dünya şimdi ise Gazze'ye sağır. Filistin'de 60 yıldır masum insanların kanı akıyor. “Medeni!” dünya 60 yıldır İsrail vahşetini sadece seyrediyor...
**
Filistin'de Müslümanlar öldürülürken, İslam alemi ne yaptı? Arap ülkeleri, Türkiye ve Güney Amerika ülkelerinin ortaya koyduğu tepkiyi gösteremedi. Gazze halkı yine yalnızdı. Türk halkı Gazze halkının acılarına ortak oldu. Türk hükümeti 3 günlük yas ilan etti. Geçmişte hep Gazze halkının yanında olduk. Gelecekte de Gazzelilerin yanında olacağız. Gazze’nin kaderi Kudüs’ün kaderidir. Gazze’nin kaderi Konya’nın, Şam’ın, Halep’in kaderidir…
**
Bu Bayramda da Filistinli, Iraklı, Suriyeli çocukların gözyaşları dinmedi. Dünyanın diğer bölgelerinde onların akranları parklarda oyunlarını oynarken, bizim çocuklarımız bombalar altında ölümün pençesinde çocukluklarını yaşayamadan büyüyor. Aslında onlar çocukluklarını bile yaşayamadan koskoca adam oldular…
**
Türkiye'de terörist İsrail'e karşı her yerde eylem var, yine klasik boykot kampanyaları var. Boykota destek vermemiz gerekiyor. Ama boykot dediğiniz bilinçli bir şekilde yapılır. Öncelikle kendi ürünlerimizi üretmemiz gerekiyor. Kullandığımız cep telefonları, bindiğimiz otomobiller, içtiğimiz su, içtiğimiz kola, kozmetik ürünlerin neredeyse tamamı Yahudi malı. Hatta bazı sigara markaları da Yahudi malı. Gelirlerinin bir kısmını İsrail'e düzenli olarak bağışlıyorlar...
**
Boykot edeceğiz ama nereye kadar? İslam coğrafyası artık Batılı ülkelerin açık pazarı olmaktan kurtulmalıdır. Teknolojide, bilimde çok gerilerdeyiz. Kendimiz üretmeli, kendimiz tüketmeliyiz. O zaman boykot yerini bulacaktır. Kola  içmeyerek, yapacağımız boykot devede kulak kalacaktır...
**
Türkiye, İsrail ile vize rejimini tekrar gözden geçirmelidir. Türkiye, bir önce İsrail vatandaşlarına vize zorunluluğu getirmelidir. Türk vatandaşları Kudüs'e gitmek istese bin bir çileyle İsrail vizesi almak zorunda. İsrail vatandaşları ise elini kolunu sallayarak, Türkiye'ye geliyor. Adaletsiz vize rejimine son verin...
**
İslam dünyasında yaşanan bu savaşlar, ölümler, kan ve gözyaşları bitsin artık. Silahlar sussun. Sorunlar diyalogla çözülsün. Bu günler gelip geçecektir…Her karanlığın sonu aydınlıktır. Her yağmurun ardından güneş yüzünü gösterir. Bir gün barış güneşi bizim coğrafyamıza da doğacaktır. O gün hepimiz düşmanlarımızı değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız…Bu acı günler gelip geçecektir. Allah hepimize güç, kuvvet ve sabır versin…