Kerem İşkan

Kerem İşkan

Bozan şeyler, bozulan şeyler!

Bozan şeyler, bozulan şeyler!

Ramazan tüm ihtişamıyla gönüllerde arz-ı endam ederken, mübarek ayın ortalarına doğru süzüldüğümüz şu günlerde, oruçlara alışan vücutlarda yeni-yeni neşesini bulmaya başlıyor…

***

Her Ramazan aynı terane…

***

Sınırları zorlamak için ümmet, hocalara akıllara ziyan sorulara devam ediyorlar… Ramazan ayında televizyona çıkan ilahiyatçılara, saç baş yolduran sorular var…

***

Balık tutmak orucu bozar mı?”

***

“Zekat sadece Ramazan ayında mı verilir?

***

 Gazinoda çalışan kadınların servis şoförlüğünü yapmak orucu bozar mı?

***

Yüzmek, banyo yapmak orucu bozar mı?”

***

Merhum Erzurumlu Naim Hoca’ya yine böyle bir Ramazan cemaatten bir grup gelerek, orucu bozan şeyler hakkında bilgi almak isterler… Akla hayale gelmedik şeyler sormaya başlarlar…

***

Cemaatten biri “Hocam denize girmek orucu bozar mı?” der…

***

Mevsimlerden kış günü, yer Erzurum olunca, Hoca bu münasebetsiz ve lüzumsuz soruya bozulur ama bellide etmez Cevapta vermez…

***

Adam tekrar üsteleyince Naim Hoca o tatlı Dadaş şivesiyle; “Ula uşahlar, Remazanda siz denize girersez orucuz bozulmaz… Amma deniz size girerse orucuz bozilir…”

***

GUDURDUN MU GİDİ”


Bir de yaşanmış Teravih hadisesi anlatalım size bugün…

***

Tebessümünüz tam artsın… Yaz günü yoğun çalışılarak zar-zor tutulan orucun ardından Teravih namazına gider iki arkadaş… Biri ön safta, yer bulur diğeri en arkada…

***

Hava hayli sıcak, Hocaefendi de hatimli kıldırıyor… Namazın ortalarına doğru bir ses gelir arka saftan, gürültüler patırtılar artar daha sonra bir Hacıemmi’nin can hıraş feryadı yükselir…

***

Gudurdun mu hay len gidi?” diye…

***

Sonra sesler kesilir…

***

Namaz biter iki arkadaş cami dışında buluşurlar… Önde namaz kılan arka saftaki arkadaşına namaz sırasında oluşan gürültüleri sorar… Arka safta namazını kılan biraz mahçup ve utangan anlatmaya başlar; “O sesler benim yüzümden oldu”

***

Devam eder anlatmaya; “Sıcak bir yandan, yorgunluk bir yandan, öyle bir uyku bastırdı ki, biran ayakta iken canım geçmiş, uyumuşum… Rüya görüyorum,önümde serin şırıltılarla akan bir dere…”

***

Arkadaşı; “Ee?”

***

“Biri ısrarla rüyamda ; ‘Atla derenin üstünden’ diye bağırıyor…”

***

“Eeeee?”

***

Dayanamadım rüyamda derenini üstünden atlamışsım… Gözümü açtığımda önümdeki saftaki Hacıemmi’nin dalındaydım (sırtında)”

***

Ramazan’da Gonya tabiriyle; “Öyle vara, yoğa atlamayın Müslümanlar”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi