‘Bir Başkent Daima Başkenttir’ mi Acaba?
“Ne kadar susturulursa susturulsun yine konuşur.” der Tanpınar Beş Şehir’de.
Konya da -malumunuz üzere- Selçuklu başkenti olmasından ve özellikle Selçuklu’nun altın çağının yaşandığı devirde devletin yönetim merkezi olmasından ötürü, bu sloganı çok defa haklı olarak kullanmıştır. Ve bence kullanmalıdır da.
Tabi böyle bir geçmişe sahip olan, bunun yanında doğal güzellikleri, kültürü, sanatı, gastronomisi ve birçok başka özelliği ile Konya, değil sadece Türkiye’nin, İslam Dünyasının ve dünyanın en güzide şehirlerinden birisi olmayı da sonuna kadar hak ediyor.
Peki sizce bu kadar önemli bir şehir olan Konya, bir başkent olan Konya, rahmetli Erbakan hocamın tabiri ile Belde-i Muhayyere olan Konya hak ettiği değeri görüyor mu? Ülke genelindeki Konya algısı, Konya’ya yapılan yatırımlar, verilen hizmetler olması gerektiği gibi mi sizce?
Bana sorarsanız koca bir hayır derim.
Bunun müsebbibi de pek tabii en başta biziz. Zira gereğini yapmıyoruz, yapamıyoruz veya yaptırmıyorlar, yaptırmamaya çalışıyorlar. Zira tüm köşe başları tutulmuş vaziyette. Bir yerlerden nemalanan nemalanana.
Bizim üçte biri büyüklüğümüzdeki komşularımızda dahi onlarca global marka, hizmet olmasına rağmen, Konya her zaman için “Verilen sözlerin en çok tutulmadığı” il olmuştur kanaatimce.
Yapılan hizmetler elbette var, yok değil. Ama öncelikli mi diye sorarsanız, yine koca bir hayır derim bu noktada. Konya’ya yapılan hizmetlerin ekserisi, yine Erbakan hocamızın deyimiyle, kökü kurumaya yüz tutmuş ağacın yapraklarını silmeye yönelik. Ya da daha modern tabirle, şehre her açıdan makyaj yapılıyor gibi düşünün.
Tartışılması dahi teklif edilemeyecek maddeler vardır ya anayasamızda. Konya’da da asla tartışılamayacak olan şeyler vardır. Tartışırsan ya da gündeme getirirsen bir şekilde seni bulurlar ve -kendilerine yararı olacak şekilde- gereğini yerine getirirler.
Biz halk olarak her şeyin dört dörtlük olmasını beklemiyoruz. Hiçbir zaman da beklemedik. Ama bu şehrin öncelikli sorunları var. Ve kolaylıkla çözülebilecek sorunlar tamamı. Yeter ki şehrin yönetim kadrosu bir noktada birleşsin, hep beraber hareket edebilecekleri imasını halka göstersin önemli hizmetler ile ilgili. Özellikle son 4-5 yıldır bununla ilgili daha umutvarız. Ama daha iyi olabilir mi, elbette. Emin olun cinsiyet, yaş, siyasi görüş, memleket vs gözetmeksizin bütün Konya arkasında olacaktır yönetimin.
Nedir peki Konya’nın öncelikli sorunları?
Trafik mesela.
Dümdüz bir şehirde trafik sıkışıklığını oluşturabilmek de bir başarıdır tabi, meseleye nereden baktığınıza bakar.
Sonra park sorunu. Hava kirliliği, başıboş sokak köpekleri, sivil ol(a)mayan havalimanı, ulaşım.
Mesela en basitinden birkaç ulaşım güzergahı söyleyelim, Hadimi Park’tan birisi Şehir Hastanesi’ne gitmek istesin. Veya Lalebahçe’den Meram’a, Özalkent’ten Otogar’a. Her birinde yapması gereken, önce merkeze gelmek akabinde gideceği yerin toplu taşımasına binmek olacaktır. Eğer şanslı ise, güzergâh üzerinde denk gelen duraklar vardır, oralardan aktarma yaparak da çok kısa olan mesafeyi asgari 45 dakikada gidebilmiş olur. Bisikletle gitmeye kalksa mesela, belki çok daha çabuk varır.
Veya havalimanına ulaşım planımız (!) var bir, Allah’a emanet.
Eğer uçak ile yolculuk yapmak isterseniz ve aracınız yoksa, geçmiş olsun size.
Toplu taşıma yok!
Var ama yolun karşısında indirir sizi ve en az yarım saat yürümelisiniz.
Havaş ile gitmeye kalkarsanız, hiçbir zaman cevap vermeyen bir telefon hattını arayıp durursunuz. Keyiflerine göre belirledikleri saatte belirledikleri güzergahtan geçen, suratları sirke satan, sıfır empati ve saygı ile size hizmet eden (!) bir şirket.
Taksi ile gitmeye kalkarsanız, sakın denemeyin. Zira bir günlüğüne araba kiralasanız çok daha uygun fiyata gelir.
Hep düşünürüm mesela belediye niçin uçak saatlerini baz alacak şekilde bir toplu taşıma koymaz diye. Halk istemiyor desem değil. Şirket zarar görecek desem, zaten herkes illallah etmiş vaziyette. Sonra derim kendi kendime, bunları düşünmek çok mu zor acaba?
Konya gibi bir başkentte bugün günde iç hatlarda 8-10 uçuşun olmasını, dış hatlarda ise mevsime göre 4-5 uçuşun olmasını konuşmamız gerekirken, bu sayıları arttırmanın projelerini konuşmamız gerekirken; çözemediğimiz mevzu 5 dakikalık bir mesele. Uçak kalkış saatlerine göre ayarlanacak bir otobüs hattı. O kadar.
Verilen onlarca söz tutulmadı.
Yapılmadı veya yapılamadı, bambaşka bir konu bu.
Ancak şehrin, halkın öncelikleri varken diğer hizmetlere (?) yönelmek ne kadar doğru, bunun takdiri de artık sizlerde.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.