I.Hak Gelince Batıl Zail Olur.

İsra Suresi 81. Ayette Cenabı Allah: “Deki: “Hak geldi batıl yıkılıp gitti! Zaten batıl yıkılmaya mahkûmdur.” Buyurmaktadır. Ayet çok güzel sosyal içerikli bir ayet olmakla birlikte fıkhi bir hükmü de gerektirmektedir. Batıl batıl ile (zail) yok olmaz. Batılı batıl ile yok etmek demek yine batılın kalması demektir. Batıl ancak hak gelince yok olur. Yani Kürt ırkçılığına karşı Türk ırkçılığı savunulmaz, desteklenmez. Hangi ırkçılık olursa olsun Allah ve Resulü yasaklamış, menetmiştir. Bunu savunan günah işlemiştir, televizyonda savunan (hoca) en az on günaha-fitneye sebep olmuş ve 81 milyonu günahına şahit tutmuş olur.

II.Hak Taraftarı olmak

Bazı insanlar var ki sanki katran kazanına batırılmış, paçalarından bile pislik akıyor. Böyle biri dese ki: “Ben de sizdenim.” Bugünkü tarafgirlik anlayışıyla hemen kucak açılır bu kişiye. Hâlbuki İslam’a ilk girerken temizlenilir, gusül abdesti alınır. Hz. Ömer’e kız kardeşinin :”Sen necissin önce temizlen gel.” Demesi çok meşhur rivayettir. Sanki bunun gibi içi-dışı tam bir temizlik içinde gelmesini önermeliyiz. Adamın bizim aramızda olması iyidir ama hak tarafında olduğunun bilincinde olarak: kalbi, kafası, kasası, masası, asası tertemiz olmalıdır.

Peygamberimiz(sav) yanında olanlara tamam sen bizdensin öyle kal dememiş, onların arınması için çabalamış ve İslam idaresini tesis etmiştir. Cenabı Allah Kur’an’ında “ve yüzekkiyhim: onları arındırıyor” buyuruyor.

III.Müslümanların Gayrimüslimlerle Diyaloğu

Rasulüllah (sav)in Yahudi kabileleri ile Medine Sözleşmesi var. Müslüman veya İslam Devletinin gayrimüslim devletlerle anlaşmalar yapması ve ilişki içinde olması…

Ana İlkeler:

1.Zaruret olmalı (güvenlik, ticaret, Müslümanlara yardım…vb.) keyifçin olmaz.

2.Allah’ın hukuku-hududu göz önünde tutulmalı/Kur’an ve Sünnet ölçülerine uyulmalıdır. (sevgi, dostluk (sırdaş edinme), teşebbüh (benzeşme), küfre giden yollar kapanmalı)

3.Tüm dünya Müslümanlarının hukuku da korunmalıdır.

4.Zaruri olmasa da makul geçerli sebep olmalı

Uygulamadaki İlkeler

1.Eşit şartlarda ve taviz vermeden antlaşma yapmak

2.Şartlara uyulması gerektiği ve uyulmaması durumunda yaptırım uygulayabilmek

3.Ön şart olarak İslam’ın ve Müslümanların izzetini-şerefini koruyucu şartları belirlemek gerekir.

Şimdi A şahsı gayrimüslim bir ülkeyle yukarıda belirttiğimiz şartlara uygun bir anlaşma yaparsa İslam olur. B şahsı da yukardaki şartlara uymadan anlaşma yaparsa küfre gider.

Peygamberimiz şartları bozan Yahudileri cezalandırmıştır, zaten onlarla mecburi bir güvenlik anlaşması yapmıştır. Filistinli kardeşlerimizin haklarını koruyup, akan kan ve gözyaşlarını görmezden gelerek anlaşma yapılmamalıdır.

İslam’ın siyaset ve sosyal fıkhını iyi bilen, onu uygulayan âlimlerin zümresine bizleri de dâhil eylesin.