Konya’da yayın yapan yazılı ve görsel yerel basın kuruluşlarının bazılarında son günlerde Yazır TOKİ Evleri sakinlerinin evlerinin önündeki yeşil alana ilgili belediyenin market, okul gibi sosyal tesis alanları yapmak niyetiyle konutlarının önündeki yeşil alanı yok etikleri ile ilgili bir haber ve devamında da bölgenin imar durumu ile ilgili belediyenin açıklaması yer aldı.
Haberde Yazır TOKİ Konutları'nda oturan bazı vatandaşlar, evlerini özellikle binaların yeşil alana bakan 1. Grup'tan aldıklarını, ancak belediyenin son yaptığı yeni düzenlemeyle yeşil alanlarının daraltıldığını, toplu konutlarda yeşil alan artması beklenirken mevcut yeşil alanın azaltıldığını, eğer bölgeye sosyal alan yapılacaksa, çevredeki binlerce dekarlık üzerinde ot bile bitmeyen arsalar istimlâk edilip oraya yapılması gerektiğini iddia etmekteydiler.
Buna karşın Selçuklu Belediyesi yetkililerinin yaptığı açıklamada ise söz konusu yerden yol geçmesi ya da sosyal tesis inşaatı olarak kullanılması faaliyetlerinin İmar Planı'na harfiyen uygun olduğunu, bunun dışında bir talebin yerine getirilmesinin kanunsuz olacağı belirtiliyordu
Belediye yetkilileri açıklamalarının sonunda imar planı'nda değişikliğe gidilmesinin ise çok zor ve uzun zaman alan bir süreç olduğunu vurgulamaktan da geri kalmamışlardır.
Gelin olaya Konya açısından bir an bakalım.
Konya’da İmar planında değişikliğe gidilmesi gerçekten çok zor ve uzun zaman alan bir eylem midir?
Yoksa vatandaşların bu tür taleplerinin karşılanması bir bedel karşılığında kolayca yapılabilmekte midir?
Belediyelerin bu güne kadar ki uygulamalarına baktığımızda, imar planlarında istenildiğinde değişiklik yapmanın uzun ve zahmetli bir süreç olmadığı görülmektedir.
Vatandaşlar ile ilgili kamu ve özel kuruluşlarının hazırlayacakları bir değişiklik dosyasını belediyeye verdikleri andan itibaren sürecin başladığını ve çok kısa sayılabilecek zaman aralıklarında ilçe ve Büyükşehir belediyesi imar komisyonları ve meclislerinde konunun görüşülebileceğini ve bu değişiklik sürecinin 2 ila 3 aylık bir süre zarfında gerçekleşebildiğini konu ile az çok bilgisi olan herkes bilmektedir.
Sadece değişiklik tekliflerinin onaylanması değil, meclislerce red edilmesi de aynı sürelerde gerçekleşebilmektedir.
Bu yazılanların son örnekleri Büyükşehir ve Selçuklu belediyelerinin web sayfalarındaki duyurularda görülebilir.
Selçuklu Belediye Meclisi'nin 05.10.2012 gün ve 279 sayılı kararı, 09.11.2012 gün ve 302 sayılı kararı, 07.12.2012 gün ve 314 sayılı kararı ile uygun görülerek, Büyükşehir Belediye Meclisi'ne onaya sunulan plan tadilatları, Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 14.12.2012 gün ve 836, 837, 838, 850, 855 sayılı kararları gereğince onaylanmıştır.
Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 14 Ocak 2013 tarihli toplantısının gündeminde de aynı mealde imar tadilatı konularını içeren 9 madde vardır.
Bu ayki yapılacak olan toplantının gündeminde yer alan 4, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21 ve 22 no'lu maddelerin tamamı yine imar plan değişiklikleri ile ilgilidir.
Açıkça söylemek gerekirse bu işin belli bir altyapısı falan da var diyebileceklere, imar tadilatlarının istenildiği takdirde 2 ay bilemedin 3 aylık bir süreçte tamamlanabileceği her an ispatlanabilecek bir durumdur.
Hele hele imar tadilatlarının bölgelere göre belli miktarlarda paraların karşılığında yapıldığı bazı uç örneklerde olduğu gibi, imar tadilatlarının bırakın inşaata başlamadan önce yapılmasını, aksine zaman zaman yapılaşmanın belli bir aşamasından sonra bile gerçekleştiği görülmektedir.
Konya’mız maalesef geçmişte yapılan bu tür hatalı uygulamaların ucube örnekleri ile doludur.
Türkiye’de bunun olumlu olarak alınabilecek başka örnekleri de vardır.
Geçmişte Balıkesir’de Toplu Konut İdaresi (TOKİ)nin Ayvalık'ın en güzel seyir teraslarından olan Cennet Tepesi'nde 280 konut yapmak isteyince ilgili belediye meclisi imara açık tepede 80 bin metrekarelik alanı derhal ağaçlandırılacak alan statüsüne almış ve yeşil alanın yok edilmesine izin vermemiştir.
Olumlu olumsuz manada bütün bu örnekler ortada iken Selçuklu Belediyesi'nin vatandaşların normal sayılabilecek tekliflerini reddedip, belediye sınırları içinde sürekli hale gelen imar tadilatlarını hiç yapılmamış veya çok zor yapılan bir işlem gibi göstermesi, adalet ve doğruluk ilkeleriyle bağdaşmayacağı gibi sorumlu kamu idareciliği ile de bağdaşmamaktadır.
Son söz: Akıllılar, zayıf yanlarını bildiklerinden, yanılmayacaklarını ileri sürmezler.