Bir vatan sevdâlısı olarak ülkemizde gönlümüzü sevinçle dolduran, gözlerimizi yaşartan, rûhumuzu aydınlatan güzel gelişmeler olduğunu söylemek isterim. Onları zaman zaman sizlerle paylaşıyorum efendim bugün de işte bu farklı güzellikleri siz değerli okurlarıma iletmek ve bu mutluluğa sizleri de ortak etmek arzusundayım.

Bir güzellik şu; Cumhurbaşkanı ve eşinin himâyesinde, İçişleri Bakanlığı tarafından organize edilen “BİZ ANADOLUYUZ” projesi.. Bu anlamlı proje kapsamında Anadolu’dan gelen öğrenciler geçenlerde Külliyede program düzenlediler. Programda konuşan Emine Erdoğan hanımefendinin sözleri duygu yüklüydü; “Bize sâdece okulunda başarılı gençleri değil, merhametli, vicdan sâhibi, yaşadığı çağın sorunlarına çözüm üretebilen, çalışkan ve duyarlı bir gençlik lâzım. ‘Kim var? Diye seslenildiğinde sağına-soluna bakmadan ‘Ben varım’ cevâbını veren bir gençlik istiyoruz. Her ferdin; ‘Benim olmadığım yerde kimse yoktur’ duygusuyla bir dâvâ ahlâkına sâhip bir gençlik arzu ediyoruz” dedi. Devamla; “ Bu güzel ülkenin zenginliğine, sizlerin geleceğine göz diken, Türkiye’nin başarılarına engel olan teröristleri ve onların karanlık dünyâlarını asla sevindirmeyin. Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.”

Ne güzel fikirler, göğsüm kabardı, geleceğe dâir ümitlendim. Umutlarımızı, ümitlerimizi söndürme Ya Rab!

Bir diğer güzellik şu: Her zaman mail kutuma Selçuklu Belediyesinden yapılan çalışmaları tanıtıcı bilgiler gelir. Gerçekten çok takdire şâyan çalışmalar yapılıyor belediyelerimizce, sağ olsunlar. Meselâ bunlardan biri, Selçuklu Belediyesi gerek Konya içi gerekse Konya dışı halka ve bilhassa gençlere yönelik ecdâdı tanıtıcı geziler düzenliyor. Örneğin Söğüt’e, Malazgirt’e gidildi, Gençleri Çanakkale’ye götürme çalışmaları hâli hazırda devam ediyor hatta en son yirmi bini geçkin genci bu güzel mekanlara götürerek gençlere milli dâvaların nasıl kazanıldığına ve nasıl kazanılacağına dâir şuur veriliyor. Kutluyoruz. Bu gezilere her öğrenci mutlak götürülmeli. Bu bir milli seferberli gibidir, bir bayrak yarışıdır, milli irâde uyanışıdır. Anlatılmaktan çok savaşın bizzat yapıldığı yerlerin görülmesi kalıcı şuur geliştirir. Hep devam etmeli. Yapılıyor, çok şükür bu günlere geldik. 

Bunlara ilâveten bir başka güzellik de şu: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından ‘korunmaya muhtaç çocuklar’a yönelik “Koruyucu Aile” diyerek örnek bir çalışma başlatıldı. Bu çalışma kapsamınca korunmaya muhtaç çocuklar, sabır ve hoşgörülü, esneklik gösterebilen, güvenli ve şefkatli bir ortam sağlayabilen, sevgisi ile çocuğun hayâtında fark oluşturmak isteyen, mevzuatta belirtilen şartları taşıyan, kurumla işbirliği içinde çocuk yararına hizmet vermeye kendini hazır hissedenler; “koruyucu aile” olabiliyor. Ayni zamanda bu hizmet ile koruyucu aileye pek çok imkan sağlanıyor. Şöyle ki;

Yanlarına yerleştirilen çocukların bakım, eğitim ve yetiştirilmelerine ilişkin harcamalara karşılık talepte bulunan aileye devlet belli bir ödeme yapıyor. Engellilerde bu ödeme % 50 artıyor. Çocukların okul masrafları için her yıl Eylül ayında üç kat aylık bakım parası yatırılıyor. Ayrıca giyim masrafı için her yıl Nisan ve Ekim aylarında iki kat aylık bakım ödemesi gerçekleştiriliyor. Yine servis ve yemek ücretleri, kurs bedelleri dahi devlet tarafında karşılanıyor. Sözleşmesi devam eden koruyucu aileler, eşine veya yakınına bağlı bulunmaksızın emekliliğine esas sosyal güvencesi olmayan eşin, bir asgari ücret tutarı üzerinden SGK kapsamında isteğe bağlı sigorta yaptırması ve ödeme belgesini ibraz hâlinde prim tutarı olan 568 TL aylık ödemelere ilâveten Bakanlıkça karşılanıyor. Evli ya da bekar çocuklu ya da çocuksuz herkes ‘koruyucu aile’ olmak için ikâmet ettiği yerdeki ‘İl Müdürlükleri’ne başvuru yapabiliyor. Başvurular internet üzerinden de olabiliyor.

Hakikaten bunlar çok sahici güzel gelişmeler, Rabb’im her dâim Hak üzere çalışan, hayırda yarışanların sayısını artırsın, böylelerine güç ve kuvvet versin. Ne diyelim “DURMAK YOK YOLA DEVAM.”