Recep Çınar

Recep Çınar

Başımızdakiler de sağolsun!

Başımızdakiler de sağolsun!

Aslında Konyaspor'un Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçını yorumluyacaktım...

Maça da o niyetle gittim zaten...

İşimiz bu olduğu için...

Ama olmadı...

Maçlardan önce sadece İstiklal Marşımız okunurdu...

Ve bütün tribünler coşkuyla eşlik ederdi...

Ya şimdi...

Farkındamısınız bilmiyorum, ama şimdi önce saygı duruşu, sonra İstiklal Marşı...

Lig başladığından bu yana her hafta şehit düşen askerlerimiz, polislerimiz ve vatandaşlarımız için saygı duruşu yapılıyor...

Artık, “Haydi Kartal, haydi Kartal” ya da “Haydi Konya haydi Konya” diye değil de, “Şehitler ölmez, Vatan bölünmez”lerle başlıyor maçlar...

Yani canımız acıyarak, içimiz burkularak futboldan keyif almaya çalışıyoruz...

Hoş, zaten ortada futbol da yok ya...

Kendimizi kandırıyoruz...

Neyse...

Maç yazmayacağım...

Hele de pazar günü 36 eve, 36 şehitin geldiği bir günde, içimiz yanarken, burnumuzun direği sızlarken, çok önemli değil, Konyaspor'un Gaziantep maçı...

xxx

Evet...

Ülkenin doğusu cehennem gibi...

Gün geçmiyor ki, bir şehit haberi gelmesin...

Hergün, ama hergün fidan gibi çocuklar, bir bir toprağa düşüyor...

Onlar toprağa düşerken, yüreklere de ateş düşüyor...

Bu kadar asker, bu kadar polis, bu kadar suçsuz günahsız insan kalleşce, kahbece ve şerefsizce tuzaklara düşürülüp, sırtlarından vuruluyorsa, bu insanları koruyamayan devlet ve devletin yetkilileri bu hain saldırıları kınamayı bıraksınlar artık...

Vatan sağolsun anam...

Vatan sağolsun babam...

Eyvallah....

Tamam da...

Ama, kınalı kuzularımız da sağolsunlar, nefes alıp yaşasınlar artık...

Tabi ki polislerimiz de...

Ölmesinler artık...

Yürekler yanmasın artık...

Burunlarımızın direkleri de sızlamasın artık...

Baktığınız zaman büyük ülkeyiz...

Eyvallah...

Geçmişte yedi düvele meydan okumuş bir imparatorluğun torunları yaşıyor mu, bu ülkede?

Yaşıyor...

Destanlar yetmemiş mi, kahramanlıklarına?

Yetmemiş...

Ama gelin görün ki, “kıçı kırık, neidüğü belirsiz” diye tarif edilen “sünnetsiz”ler benim ülkemin doğusunu mesken edinmiş, hergün canımızı acıtıyorlar...

Ve biz hala, “bunların arkasındaki düşmanı biliyoruz”dan tutun da, bir sürü nutuklar atıyor, ama fidan gibi gençlerimizi bu “sünnetsiz iblis”lere kurban vermekten de başımızı alamıyoruz...

Evet, büyük ülkeyiz...

Gel-git Ankara altı saat değil artık...

Doğrudur...

Duble yollar, otobanlar, sağlık hizmetleri, beş *****lı otelleri, Reina gibi, Sorti gibi gece kulüpleri, Cevahir gibi alışveriş merkezleri, “Fenerbahçe Cumhuriyeti!” denilen spor kulüpleri olan büyük bir ülkeyiz...

Bu da doğru mu?

Doğru...

Ama ne yazık ki, askerini, polisini “sünnetsiz 3 çapulcu”dan koruyacak, “kalkan” olacak “kale” gibi duracak karakolları olmayan da bir ülkeyiz...

Nasıl büyük ülkeyiz o zaman?

Reina gibi gece kulüpleri ya da beş ***** yıldızlı otelleriyle mi?

Veya kulağı küpeli, burnu hızmalı, dişleri telli, on delikli pantolon giyen, bu büyük ülkenin geleceğini teslim edeceğimiz genç nesilleriyle mi?

Ülkeyi yönetenler, her şehit haberinden sonra gözümüzün içine baka baka aynı şeyleri söylerler...

Biz büyük ülkeyiz...

Geliriz, gücümüzü gösteririz, yakarız, yıkarız...

Hep aynı şeyler...

Ne acıdır ki, gelen de, yakan da, yıkan da, canımızı acıtan da o “sünnetsiz”ler...

Nasıl olacak peki?

Ya da nasıl büyük ülkeyiz?

10 polisimiz, vatan evladımız daha şehadet şerbeti içti...

Ne diyebilirim ki, “Allah rahmet etsin, ailelerine sabır versin” demekten başka...

Evet...

Vatan sağolsun...

Tabi başımızdakiler de sağolsunlar...

Allah eksikliklerini göstermesin!

xxx

Yazımın başında da söyledim ya, Konyaspor-Gaziantep maçını yorumluyacaktım...

Ama içimden gelmedi...

Sadece şunu söyleyebilirim; Konyaspor keyif vermiyor...

Şu da bir gerçek, bu takım kısa zamanda bu lige ağırlığını koyacaktır...

Bu anlamda karamsar değilim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi