Ara nağmeler
Yazılması gereken çok konu var.
Örneğin; Milli takım. Cumhurbaşkanlığı Türkiye bisiklet turu. Kimseyi suçlamadan, nereden gelirse gelsin U21 maçındaki olaylar. Hakem hataları.
Örneğin, Cumhurbaşkanı adına düzenlenen bisiklet turunun Konya’dan başlaması iyi de, neden 6 etapta sona erdi. Finişe doğru yol neden dar. Ya büyük bir kaza olsaydı ne olurdu.
Milli takım, genç kadro ile Rusya’ya ikinci kez yenildi. Bu sonuçla A Milliler Uluslar B liginde ilk sırada yer alma şansını kaybetti. Ama, sabırlı olunmalı. Bu çocuklar daha öncede dediğim gibi Avrupa şampiyonası olmasa bile Dünya şampiyonasına mutlaka gidecekler. Şayet 2020 Avrupa şampiyonasına katılmak isteniyorsa, o zaman orta alana Selçuk veya Emre, forvete de Burak gibi iki tecrübeli futbolcu takviye yapılmalı.
***
Konyaspor, bu sezon lige iyi başladı.
Geçen yıl yaşanan kötü sezonun ardından sütten ağzı yanan Kartallar, öyle görülüyor ki, bu yıl yoğurdu üfleyerek yemekte kararlı.
Aslında, geçen yıl lige kötü başlamanın ve onun getirdiği moral ve özgüven eksikliğinin sıkıntısı yaşandı.
Bu sezon ki kadroya baktığımız zaman, her hafta bir-iki değişiklik dışında aynı takım.
Sezona iyi başlamanın getirdiği moral ve özgüven sonucu alınan 3 galibiyet, 3 yenilgi ve 2 beraberlik ve 12 puanla Kartallar üst sıralarda yer almakta.
Hatta, şanssız şekilde kaybedilen puanlar kazanılmış olsaydı Atiker Konyaspor bugün daha üst sıralarda yer alabilirdi. Bir Antalya, Bursa ve Beşiktaş beraberlikleri Konyaspor’u zirveden etti.
***
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, hafta içerisinde düzenlediği basın toplantısında, “VAR Beşiktaş’a yok” dedi. Doğru olabilir. Ama, Başkanın Konyaspor maçındaki penaltı konusundaki ısrarına katılmıyorum. Evet, Uğur’un bir faulü var o pozisyonun başlangıcında, ama sonuçta Medel’in hareketi penaltıydı. Başkanın katıldığım bir diğer sözü de, hakemlerin haklı kararlarının arkasında durması ve bu durumlarda VAR’a başvurmamaları gerektiği konusunda da haklı bence. Hakem görerek bir karar verdiyse bundan vaz geçmemeli.
***
Süper ligde görev yapan hakemler, VAR sistemine rağmen eleştirilmekte.
Hani haksızda değiller, eleştiri yapanlar.
Hakem, verdiği kararın arkasında durmalı. Şayet pozisyonu net görebiliyorsa, o zaman VAR’a başvurmamalı. İşte, hakem kalitesi o zaman ortaya çıkar.
İkinci bir konuda taban girmelerde verilen kararlar.
Örneğin, bir hakem sarı kart gösteriyor, bir diğer hakem aynı hareketi es geçiyor. Bunu Fenerbahçe maçında yaşadık. Mehmet Topal’ın Yatabare’ye taban girmesi kartlık bir hareketti. Bu konuda bir standart sağlanmalı.
Ya, Galatasaray kalecisi Muslera’nın yaptığı harekete bırakın kart göstermeyi, faul bile vermeyen hakeme ne demeli?
***
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ünlü bir sözü var, “ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim” diye.
Bu nedenle, kulüplerin alt yapı spor akademilerinde yer alan çocuklara ve gençlere, sporcu olmaktan çok, önce centilmenlik ve insan olmaları öğretilmeli. Sporculuk ondan sonra gelmeli.
Centilmenlik sadece sporcular için değil, alt yapılarda görev yapan teknik adamlar, statlarda görevli personel için de geçerlidir.
Kulüpler, Fair-play olgusunu hep ön planda tutmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.