Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Ananevi Ramazan Karşılama Coşkusu

Ananevi Ramazan Karşılama Coşkusu

Konya karayollarından müşahedeli bilgiler yazmayı…

Ramazan dolayısıyla ileri tarihe bırakıp Ramazan gelenekleri ile ilgili yazılarla devam etmek isterim.

***

Ramazan gelenekleri bendenizce yaşanan 1930 - 1960 yıllarında gördüklerimi ihtiva etmekte.

***

Aslında Şaban ayı girince başlansa da Ramazan’a 15 gün kala bir coşku başlar mahallenin hanımefendilerinde.

***

“Gıyy Komşuuu. İramazan geliyo. Giç kalcaz, Ayşabaya gidelimde sıra alalım…” diyerek birbirlerine çağrım yapan, tek - çift katlı bahçeli evleri kapsayan mahallenin hanımefendileri…

Mahallenin otoriter ve saygı toplayan Aşaba (Ayşe), Fatmaba (Fatma) gibi yaşlı kadınlara başvurup evlerde yapılacak erişte, şehriye işleri için sıralı gün alırlar.

***

Bu sırada hatırlı, varlıklı veya fakir ayrımı yoktur. Mahalledeki cadde veya sokakta oturdukları otuz - kırk kaç ev varsa sahipleri iştirak ederek bir nevi imece içinde olurlar.

***

Malzeme olarak hanımefendiler liste hazırlayıp zembil veya kamıştan yapma kapaklı sepeti beylere verirler.

Siparişleri un, evde tavuk yoksa yumurtadır. Gerisi el emeğidir. Hanımefendi Beyefendiye. “Şu fakir komşu içinde bir şeyler alıver” demeyi unutmaz.

***

Evin hanımefendilerince erkenden, su veya ateş değirmeninde (Motorla döndürülen) katıksız öğütülmüş buğday unu (ellili yıllardan sonra karışımlı unlar alınmaya başlandı ve evvelki lezzet bulunamadı) elenerek bakır leğen veya hamur teknelerinde gerekli yumurta, ılık su ilavesiyle hamur hazırlanır, üstleri örtülerek dinlenmeye bırakılır.

Komşu hanımlar, yufka açacakları tahta sini ve oklavalarıyla teşrife başlar. İyi yufka açanlar ayrılarak vazife taksimi yaparlar ve grup halinde evin odalarına dağılırlar.

Yufkalar (aslında şebit denilir) açılır. Açılan yufkalar yerlere serilmiş örtüler üzerine kıvam dinlenmesi için serilir. Kıvamı gelen yufkalar dürülerek siniler üzerinde ince, ince kıyılmaya başlanır. Erişte adı verilen bu kıyımlar, evin diğer kapalı yerlerinde serilmiş örtülere yayılır.

Diğer taraftan, şehriye dökecek olanlar, serili örtülerin etrafında çember yaparak otururlar. Getirilen kıvamlı hamurdan kopararak avuç içinde yuvarlar, sonrada baş ve şahadet parmağı arasında bükerek, ufak, ufak taneler şeklinde şehriyeyi dökerler.

Bu dökülen şehriyeler de yine örtülere yayılarak erişteler gibi kurumaya bırakılır.

Bunlar yapılırken hanımlar suskun mu durur?.. Neler yaparlar?...

Herkes bir sakinlik ve terbiye içinde, gençler aniden lafa karışmadan sohbet yapanların yanında, bilenler güzel sesleriyle ilahi, şarkı, türkü, mani okurlar hatta fıkra bile söylemek suretiyle şen, şakrak  ve esenlik içinde kaynaşarak yaparlar işlerini...,

Bu arada yarışmalarda olur...

İyi yırtıksız ince yufka açma ve çabuk yapabilme yanında şehriye dökme hızı da yarışmaya girer...

Bir yarışmada şarkı, türkü, mani ve fıkra anlatanlar arasında olur...

***

Ekseriya, öğle veya biraz sonra biten işlem sonu, ev sahiplerince hazırlanan çeşitli ve leziz yemek sofraları kurulur.

Yemek sonu ise kış mevsiminde çeşitli çerezler, kış mevsimi ise izbelerde güzden kalmış üzüm hevenkleri ve kavunlar ortaya getirilir, Yaz günleri ise yaz meyveleri yanında Konya'nın meşhur buz karpuzu ve Araplar, Parsana, Cehennem Oğlu ve Uluırmak vb. gibi yerlerin bağlarında yetişen, incecik kabuklu ağzınızda eriyiveren leziz üzüm önlere serpiştirilir.

Dedikodu yapmadan güzel sohbetler içinde yenir içilir,...

***

Bu arada, yarışma da derece alanlara ev sahibince, oyalı yazma, işlemeli mendil ve bohça örtüsü vb gibi göz nuru dökülmüş hediyeler verilir...

***

Acil işi olmayanlar bir müddet daha bu kaynaşmayı devam ettirirler. Ayrılırken ev sahibine teşekkürle, “Afiyetle yiyiniz...” derler. Ev sahibi de onlara şükranlarını sunar, “Elleriniz dert görmesin” derken, bekâr kızlara da, “İnşallah senin evinde de erişte, şehriye yaparız.” temennisini unutmazlar.

Ramazana bir hafta kala biten bu coşkulu kaynaşmalar aynen veya bazı eksikleri ile devam edebiliyor mu bilmiyorum?...

Bildiğim bir şey varsa oturduğumuz apartman hayatında birbirimizi tam tanıyamamak!..

Coşkuları görmek yerine anılara dalmak!...

***

Tüm Müslüman kardeşlerimin Ramazan-ı şerifini kutlar, acı ve elemsiz sağlık ve esenlik içinde geçirmelerini dilerim.

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi