Bu ülkede ister seçimle olsun ister darbe yoluyla olsun işbaşına gelen Başbakanların bir ikisi hariç hemen hepsinin Amerika’dan icazet almak suretiyle Başbakan olduklarından bahsedilir.

Ya da Bu ülkede seçimden birinci olarak çıkan parti başkanlarının birisi hariç Başbakanlık görevine başladıktan hemen sonra ilk seyahatlerini Amerika’ya icazet almak için yaptıklarından söz edilir.

Yukarıdaki ifadeler millet vicdanında yer almış düşüncelerdir ve çok büyük bir kısmı doğrudur.

Millet olarak bizim tarihimiz, özellikle de yakın tarihimiz doğru dürüst bilinmediği ve yazılmadığı için bu tür düşünceler ancak millet nazarında karşılık bulur.

 Yakın tarihimizi iyi öğrenmediğimiz veya bilmediğimiz için bizde tarih çoğunlukla yalan söyleyen tarih olarak bilinir.

Bir de olayları olduğundan farklı aktarmayı veya kendi ideolojisi doğrultusunda çarpıtmayı marifet bilen gazete ve televizyonlardan takip ettiğimiz için ayrıca işin esasını öğrenmek gibi bir gayrete içinde de olmayız çok zaman.

Mesela geçen hafta Amerika Büyükelçisi tarafından basın yayın organlarına bir fotoğraf servis edildi.

Terör olaylarının tırmandığı bir hafta da böyle bir fotoğrafın gündeme getirilmesine asla tesadüf denemez, denmemeli.

Kaldı ki ülkeler arasında uygulanan politikada asla tesadüflere yer yoktur.

Bizim tarihimiz maalesef bunu acı örnekleri ile doludur.

Amerika Büyükelçiliğinin gündeme taşıdığı Nihat Erim fotoğrafı bunun en açık örneklerinden biridir.

Amerika eliyle FETÖ tarafından bu ülkede bir darbe girişiminin yapıldığına bu milletin nerede ise yüzde yetmiş beşinin inandığı bir dönemde darbe ile işbaşına getirilen bir Başbakanın Amerikan Başkanı ile birlikte oldukları bir resmin Amerika elçiliği tarafından servis edilmesi önemlidir.

Bu Nihat erim ki sözde solcu ve antikapitalist olmasına rağmen Amerika tarafından oluşturulan darbe sonrası ara rejim hükümetinde Başbakan yapılmıştır.

Üstelik Nihat Erim darbeden yaklaşık 6 ay önce darbe sonrasında başbakan olacağı söylendiğinde olacaklara inanamamış bir kişidir.

Ama buna rağmen ülkeyi ve milleti aşağılayıcı teklifi kabul etmiş ve başbakan olmuştur.

Başbakan oldu da iş bitti mi?

Nihat Erim daha sonra bir faili meçhul bir saldırı sonrası katledildi.

Yıl 2017 oldu.

Amerika Büyükelçiliği elleri ile getirdikleri ve Başbakan ettikleri ve faili meçhul bir saldırı sonrası katlettikleri bir kişinin fotoğrafını Amerika Başkanının değişeceği bu günlerde servis ederek aba altından sopa göstermeye çalışıyorsa bu milletin de bu fotoğraf servis etme işine bir karşılığı olmalıdır diyoruz.

Türkiye’nin Avrupa Birliğinden beklediğini bulamadığı şu günlerde Yeniden Amerika ile bağların güçlendirilmesini isteyenler veya Suriye olaylarını bahane ederek Türkiye’nin Amerika ile olan ittifakına Rusya’nın da dâhil edilmesini isteyenlere dikkat edilmelidir diyoruz.

Özellikle de Başbakan Yardımcısının bir gün önce Suriye’de uygulanan politikanın baştan beridir yanlış olduğunu söyledikten bir gün sonra, Başbakanın açıklamaları ile kendisinin önceki söylediklerini tekzip edercesine, eski Suriye politikasına aynen devam edileceğini söylemesine dikkat edilmelidir.

Yoksa İnsanın aklına hala bu ülkede Amerika’nın Başbakanını isteyenler mi var acaba sorusunun gelmesi kaçınılmazdır.