Alan Yeri Gündeme Gelemeyen Uçak Sanayii Ve
Bendeniz Antalya’ya gelince şehir ulaşım ve ilgili işlemlerde gördüğüm bazı güzel oluşumları anlatmak için…
Bilgisayar başına geçip “Darısı Konya Büyükşehir Belediye başkanlığına” başlığı ile başlamışken
 E-Mail ikazı ışıklandı.
Gelen haber önemli bir sanayi üzerinde ki konferansla ilgili olunca…
O konuyu sonra yazayım diyerek çok lüzumlu ve yerinde bir düşünüş olan konferans konusuna a giriverdim.
***
MÜSİAD Konya şubesi E-Mail ile.“Uçak sanayindeki gelişmeler ve Konya sanayi” konusunda yapılacak konferans için dâvet nezaketi göstermişti.
Önemli olan bu toplantıya iştirak imkânsızlığıma üzüldüğümü belirtme yanında. Özür  ve davete teşekkür ederken..
Toplantıya ait konuşmaları lütfetmeleri isteminde bulunmuştum.
İstemime cevap olarak gelmişti yukarıda belirttiğim E- mail. Memnun olup okurken yıllar evveline ve haylice bu konuda ki yazımlarıma gitti belleğim
Ne kadar doğru konuşmuş İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Uçak Mühendisliği Bölümü Emekli Başkanı SayınProf. Dr. Ahmet Nuri Yüksel. Okudukça gözlerim buğulanmadı diyemeyeceğim.
Her nekadar tarihi oluşumlardan bahsedip bilhassa haklı olarakTeknik eleman yetiştirilmemesinin üstünde özenle  durup;
“… Tecrübe birikimi ve arşiv ve Sertifika verecek daire (olsa bile) eleman yok. Biz bunların hepsini yapabilecek iken 27 Mayıs ve 28 Şubatta teknik altyapımıza kürtaj yapılmıştır”tespiti yapmakta ama sadece bu tespit midir ki?
Kızıl Sultan lakabı verilen II. Abdülhamid bile Sanat okulları açarken. Meslek öğretime yıllarca kıymet verilmeyip üstelik son yıllarda İHL bahanesi ile kapanmasına çalışılması…
Cumhuriyetin kuruluş başlangıcında Uçak yapımı için zamanın Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’nın ( Soyadı çıkmamıştı daha) tam destek vermesi yanında üstelik emriyle yapılıp faaliyete geçen Tayyare fabrikası yıllarca faaliyette iken…
Atatürk’ün vefatı sonunda önce İstanbul’da ki Nuri Demirağ uçak fabrikası, sonrada devletin Kayseri Uçak fabrikasının…
Ne sebeple kapatıldığına ait bilgileri de konu içine neden al(a)madığını da merak ederken…
Konuşmasında,“Kurtuluş savaşı sırası Konya da Uçak yapımı”olduğuna ait araştırma açıklamasını hayret, iftihar ve takdirle okumuş oldum.
Ulusal basınının, nedense siyasetçileri tutuşturma ve magazin haberleri dolayısıyla zaman ve yer bulamayıp Anadolu’da olan böylesi önemli konulara girmemesiyle bilgi edinemesek de!
Konferans konuşmalarında ki, Dünya uçak yapımı bilgilerini.Konya Yerel Medyamız mutlaka sizlere sunmuş kanısındayım.
***
Sayın Prof. Yüksel’in çok güzel araştırma ve serzeniş içindeki anlatımların müşahedesini yapmadan önce yıllarca resim ve yazılarla sunduğum, uçak sanayi başlamışken çukura düşürülüşünün olayına özet içinde değinmeden geçemeyeceğim.
İlk Demiryolu yapan Türk Müteahhidi Nuri Bey, Cumhur Başkanına “ Neden biz, hem de kopyacılık yapmadan uçak sanayii yapmayalım hep dışarıya muhtaç olalım ki.” teklifi ile…
İstanbul daki bir zamanların Yeşilköy şimdi Atatürk Hava limanı sahasını satın almakla kalmayıp kenarlarına Şimdi Sayın Prof. Yüksel’inde önem verdiği Pilot yetiştirme ve Paraşüt eğitimi için okul yaptırır.
Beşiktaş’ta ki büyük fabrikasını da Uçak sanayiine tahsis ederken, Mühendis elemanlarını Avrupa ve Amerika’ya göndererek bilgilendirme yönüne gider.
Neticede iki kişilik uçak yapımını başarır. Kendisine “Demirağ” soyadını veren Atatürk memnun olmakla kalmamış destek için THK için altmış uçak siparişini de verdirmiştir. 
Altmış uçak tamamlanır ama. Atatürk’ün vefatı ile bu işleme nedense set çekilme isteği doğar ki!
Kontrolün  Eskişehir’de de yapılması ısrar ile oraya gidilir. Sözde hayvanlar girmesin diye açılan hendek pilota duyurulmaz.
İstanbul’dan Eskişehir’e kadar salimen gelen ve çimli sahada inişi geriden yapan uçak hayvanların giremeyeceği yerden göremeden geçmek isteyince! Uçak hendeğe saplanır, Pilot da şehit olur.
Bahane bulunmuştur. Kabahat hendekte değil uçaktadır!  Ve böylece altmış uçağın siparişi iptal edilir!
Bazıları ki, kaim destekçiler bunu bir 19 Mayıs töreninde düşen uçağa hamlederler ama yalan yatsıda biter.. O uçak, Türk değil Fransız malı olarak alınan uçaktır.
Nuri Demirağ kendisinin zararına mı? Türkiye’de ki Uçak sanayiinin ölümüne mi yansın?
Zamanın Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’den defalarca randevu ister alamaz. Bu arada Mareşal Fevzi Çakmak Genel kurmay için sipariş vermek istersede durdurulur.
Rahmetli Demirağ, İnönü’ye çok içtenlikli bir mektup yazar (bu mektubu birkaç kere yayınladım.)
ama netice mafiştir.
Demirağ yılmaz! Alınmayan altmış uçağı Yunanistan ve İran’a satmakla kalmamış daha genişleme yaparak sadece iki kişilik uçakla kalmayıp yolcu uçağı imal edip, doğduğu memleketi Sivas’a İstanbul’dan havalanıp gider.
Demirağ durdurmalıdır! Önce Demirağ’ın tapusundaki Yeşilköy Uçak alanı istimlak edilir sonra da müesseseye Maliye müfettişleri dolar ve yüklü bir vergi cezası çıkarılır.
Demirağ’ın eli kolu bağlanmıştır ama acaba onun eli kolu mu?
Yoksa Türkiye Uçak Sanayii mi Mevta olmuştur. Düşünmeye değer.
***
Konferans da, uçak sanayiin kalkındırılması ve bunun yerinin Konya olmasında ki uygunluk anlatılmaktadır.
Bu yerinde anlatımları gelecek yazıda müşahedelerimle berabersunarıminşallah...
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…