Kerem İşkan

Kerem İşkan

Ağladık!

Ağladık!

Günlerdir yollardaydık...

***

Kar, kış, terör, savaş dinlemeden, “Gezilmez”, “Girilmez” denen coğrafyada, Allah rızası için, hak edenin hakkının teslimi için kilometreleri yoldaş ettik kendimize...

***

Gittiğimiz her yerde, Mustafa Arslan tarafından yapılmış bir gönül, soğukta yüreklerimizi ısıtan sıcacık bir tebessümle karşılaştık...

***

Allah var ben Arslan Beyin Gazetesinin, Genel Yayın Yönetmeniyim... Ama ben bile Güneydoğu'da şahsına duyulan güven ve sevgiden zaman-zaman hayretlere düştüm...

***

Konya'dan bir fani bu kadar kısa bir sürede, bu kadar farklı coğrafyada bu denli güven ve sevgi kazanmış... Kendi değimiyle ; “Allah'ın bereketi”...

***

Tüm bu dönemde, Konya menşeyli, onlarca iftira, tezgah, hile, tehdit, yalanda yol boyu vesvese gibi bize refakaat etti...

***

Konyalı bazı fitnecilerin, seçim kazanmak adına, ettiği iftiralar, hem de Mustafa Arslan gibi tertemiz bir kardeşimize söyledikleri şeyler, o coğrafyada Konyalı olarak bizi utandırdı ve üzdü... Hepsini yuttuk...

***

Azmimizi ve soğuktan kırılan direncimizi biledik, söylenen şeylerin asılsızlığıyla...

***

Ekipteki herkes, bu çalışmalar sırasında en az bir kere ölüm tehlikesi atlatmıştır...

***

Kiminin otomobili kaydı, kimi siste dağların zirvesinde patikalarda kayboldu, kimi kaza atlattı... Kimi patlayan silahlar altında, yılmadan dostuna destek aradı...

***

Herkesin, evladı iyalden geçmesine, bunca emek ve sıkıntıya değer miydi?

***

Dostun bir gülücüğüne, canlar feda edilir” diyor, Hak yolunun büyükleri...

***

O salonda seçim sonuçları açıklanırken, Mustafa Arslan kardeşimizdeki o bir tebessüme bu ekip haftalardır canını, terini, mesaisini ortaya koydu...

***

Değer miydi?

***

Vallahi de billahi de bin defa değerdi...

 

***

Onu tanıyan dostuna vefasını düşmanına merhametini bilir...Kul olarak Allah'a bağlığını bilir...

***

Onu tanıyan, dostu için limitlerinin olmadığını da bilir...

***

Yine Onu tanıyan, davasını hiçbir şeye değişmediğini de çok iyi bilir...

***

Bu bir seçimdi...

***

Dost seçimiydi... Kardeşliğin, can yoldaşlığının, sözde değil özde nasıl gerçekleşmesi gerektiğinin seçimiydi...

***

Ona salonda kalkan fitnecilerin yumruklarının, Erzurumlu'nun, İzmirli'nin, Afyonlu'nun, Diyarbakırlı'nın, Siirtli'nin, Ordulu'nun, Antalyalı'nın, Çorumlu'nun, Bursalı'nın velhasıl tüm dostlarının sinesinde söndüğünü gördük...

***

Ona, salonda hücum edenler, farklı coğrafyaların çocuklarının et ve kemikten örülmüş duvarını geçemediler...

***

Ağladık...

***

En çokta bu manzara, gözyaşlarımıza esir etti bizi...

***

Kimimiz yorgunluktan, kimimiz stresten, kimimiz atmosferden... Ama hilafsız hepimiz ağladık... Onun yüzünü güldürdüğümüz için sevinçten ağladık...

***

Ekip olmanın ne demek olduğunu o salonda görerek, ekipte olmanın gururuyla ve şükrüyle birbirimize sarılıp ağladık...

***

Allah, her konuda inanarak ellerini birleştiren, Hakk’ın emrine muhalefet etmeden,hak edene hakkı teslim etme mücadelesi veren herkese böyle bir ekip nasip etsin inşallah...

***

Dışardan bakıldığında sadece bir seçimdi bu...

***

Ama bizim için, dostlar arasında bir güven atışı gibiydi... Herkes dostuna güvendi ve teslim oldu...

***

Kimse gözünü kırpmadı, kimsenin bacakları titremedi... Emeği, geçenlerden Allah razı olsun...

***

Bu yazıyı yazarken; “Keşke başka bir gazetede olsaydım” dedim... Mustafa Arslan'ın hakkını daha fazla teslim edebilirdim...

***

Ne yazarsak riyaya açık şimdi...Dost güldü ya, elhamdülillah hepimizin gönlünde güller açtı...Gerisi bizim için, teferruatı zaten...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi