Haziran ayında yapılan genel seçimlerin istenilen sonucu vermemesi üzerine anayasanın Cumhurbaşkanına verdiği yetki kullanıldı ve seçim kararı alındı.

Siyasi partilerin koalisyon kuramamaları neticesinde ulaşılan bu durumun galipleri ve mağlupları olacağına inanıyoruz.

Mağluplardan başlayacak olursak ilk sıraya son seçimde ilk defa milletvekili seçilen kişiler yerleşecektir.

Daha dün denilebilecek bir tarihte yapılan seçimler sonucunda meclis koltuklarında milletvekili olmanın zevk ve sefasını sürmeden yeniden seçime sürülmeleri ilk sırada olmalarının temel nedenidir.

Bu temel nedenin sonucu olarak da, daha geçen seçimde yaptıkları harcamaların ödemeleri bitmeden yeniden bir borçlanmaya girmelerini gerektirecektir.

Milletvekili seçilenlerden ikinci mağdur kesim özellikle iktidar partisi olmak üzere partilerinden 2 dönem veya 3 dönemdir milletvekili seçilenlerdir.

Parti tüzüğü gereği bu son dönemdir diyerek rahatça oturdukları vekil koltuğundan kalkmak kolay olmasa gerektir.

Her ne kadar 3 dönem kuralının kaldırılacağı söylense de bu kişilerin yeniden aday yapılmaları kolay değildir.

Mağdur olan üçüncü kesim ise tavır ve davranışlarıyla parti genel başkanı ve genel merkezlerinin gözünden düşmüş olan vekillerdir.

Bunlar da ikinci kesim gibi bütün zorluklara rağmen bir 4 yıl daha vekillik hayal ederlerken 4 ayın sonunda kapı önüne konulma ile karşı karşıya kalıvereceklerdir.

Gelelim milletvekili piyasasından kazançlı çıkacaklara.

Kazançlı çıkacaklar arasında gördüğümüz ilk kesim aday adaylığı için istifa eden kamu görevlileri ve kamu görevlileri gibi belli süreler içinde istifa etmeleri zorunlu olan kişiler olacaktır diye düşünüyoruz.

İstifa edecekler ve aday olamadıkları takdirde en azından emsal bir göreve getirilecekler, hatta partileri iktidar olma şansını yakalarsa da mutlaka daha üst görevlere talip olacaklardır.

Bunlar içinde de geçen dönem adaylık için istifa edip aday olamayanlardan bir defa daha şansını denemek isteyenlerin emsallerinden daha şanslı olabileceklerini düşünüyorum.

Kazançlı çıkacak ikinci kesim geçmişte milletvekilliği yapan ancak son bir veya iki dönemdir milletvekilliği için aday olmamış kimselerdir.

Biz varken durumlar bundan daha iyiydi diye söze başlamaları kesin olan bu kesimin de başta boş olan yönetim kurulu üyeliklerinin iktidarlar tarafından dağıtılması sürecinde hayli kazançlı çıkması muhtemeldir bu aday adaylığı sürecinden.

Yaklaşan genel seçimlerle ilgili ilk heyecan aday adaylarında yaşanacak olsa da, barajı geçme ihtimali olsun veya olmasın tüm partiler ve aday adayları açısından en kazançlı çıkacak kesim hiç şüphesiz adaylıkla yakından uzaktan ilgisi olmayan bir başka kesim daha var Türkiye’de.

Çoğunlukla siyasi partilerin veya nadiren de olsa aday adaylarının güçlü oldukları illerde partiler ve aday adayları için reklam ve tanıtım çalışmasını yapmaya aday kesimdir bu seçim piyasasından en fazla kazançlı çıkacak kesim.

Her ne kadar siyasi partiler bu seçim için tekrar hazine yardımı alamayacak olsalar da pek çoklarının iştihasını kabartacak ölçüde astronomik rakamların konuşulacağı bir seçim çalışması olacaktır diye düşünüyorum.

Aday piyasasının harcamalarının nasıl finanse edildiğine gelince;

Şöyle etrafınıza bir bakın yeter.

Ne çok rant alanı göreceksiniz siyasiler ile onların peşlerinde gezen elemanlar için.