Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

ABD PYD İttifakı

ABD PYD İttifakı

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Sayın Donald Trump ile geçen hafta Beyaz Saray’da bir araya geldi. PYD’nin desteklenmemesini istedi. ABD reddetti. Sayın Erdoğan da PYD saldırırsa angajman gereği cevap verileceğini söyledi ve Türkiye’ye döndü.

Uzmanlar, görüşmenin faydalı olduğunu söyledi. Elli boş olarak döndüğünü söyleyenler de oldu. Ben aynı görüşte değilim. Görüşme faydalı oldu. Devletlerarasında yapılan görüşmeler hiçbir zaman faydadan hali değildir.

Geçen hafta yazımda söylediğim gibi ABD’nin genel siyaseti değişmez; kim gelirse gelsin, fark etmez. Dediğim gibi çıktı; ABD, açıkça biz PYD’yi destekleyeceğiz, dedi.

ABD için stratejik ortaklık önemli değil, önemli olan çıkarıdır. Bu durumda Türkiye ne yapmalı? Düşman bir değil, iki değil, karşısında Haçlı ordusu var; bu orduyu destekleyen PYD ve FETÖ gibi terörist örgütler var.

 Türkiye dik durmalı, dikleşmemeli, komşularıyla ve ABD ile siyasi, askeri ve ekonomik işbirliğini güçlendirmeli. Suriye ve Irak’ta bulunan legal örgütlerle işbirliği yapmalı. Sayın Barzani’nin başında bulunduğu KDP ile siyasi, ekonomik ve askeri işbirliğini geliştirmeli.

Kısaca Türkiye, Osmanlı Devleti’nin sahip olduğu üç kıtada kurulmuş ellinin üzerindeki devletlerle siyasi, ilmi, kültürel, askeri ve ekonomik işbirliğini geliştirmeli.  Buralarda ata yadigârı cami, medrese, han hamam, kütüphanelerin tamir ve onarılmasına hız verilmeli.

 Irak ve Suriye’de PYD, PKK, IŞID gibi terör örgütlerinin kazanılması ve onlara ümmet bilincinin verilebilmesi için projeler üretilip uygulanma yolları aranmalı. Çünkü bu mesele sadece askeri yollarla çözülemez.

ABD, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler bu terör örgütlerini kendi lehine çevirebilmektedir. Mesela ABD, IŞİD kurdu, PYD’yi silahlandırdı; Rusya, Suriye rejimini destekledi. Almanya PYD’ye ağır silahlar verdi. Gaye, Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) muvaffak olmasını önlemektir. ÖSO muvaffak olursa bu zihniyette olan İhvan-ı Müslimin Mısır’da ve diğer İslâm ülkelerinde de muvaffak olacaktır. Dolayısıyla İhvan-ı Müslimin ile iyi ilişkiler içinde olan Türkiye muvaffak olacaktır. Bunun anlamı, Osmanlı coğrafyasının kapıları Türkiye’ye açılması demektir.

Haçlılar buna göz göre göre müsaade eder mi? Öyleyse Türkiye içte de bir dizi tedbir alması gerekir. Mesela sanayiye ağırlık vermeli, haçlılarla yarışabilecek uçak, tank, gemi ağır silahların üretilmesi için projeler üretilmeli ve hayata geçirilmeli, Türkiye halen otomobil üretememektedir; bu durumda Haçlıları Ortadoğu’dan nasıl çıkarabiliriz? PYD, PKK gibi terör örgütlerini bize karşı kullanmalarını nasıl önleyebiliriz?

 Geçen haftaki yazımda söylediğim gibi ABD, PYD ve PKK’nın Suriye ve Irak’ta bir federal devlet kurmalarını amaçlamaktadır. Suriye ve Irak’ta bugün 63 tane haçlı devletlerinin bayrağı dalgalanmakta hepsi leş kargaları gibi oraya üşüştüler ve alanlarını genişletmek için çalışmaktadırlar.

Almanya’nın, Ortadoğu’ya yerleşme ideali vardır. Bu Osmanlı zamanından beri sürmektedir. Almanya Birinci Dünya Savaşı’nda muvaffak olsaydı, şimdi Ortadoğu onun sömür alanı olacaktı.

Hâsılı, Türkiye, komşularıyla iyi geçinme yolları aramalı, NATO’da üzerine düşen görevi yerine getirmeli fakat bu kuruluşa güvenmemeli, 15 Temmuz darbesinde NATO’nun parmağının olduğunu dost- düşman herkes bilmektedir

 Türkiye, ayrıca eğitime, sağlığa ve tarıma daha da ağırlık vermeli; ilimsiz kalkınmanın mümkün olmadığı bilincinde olmalı.

Söylediklerimi gerçekleştirebilirsek,  ABD’nin PYD desteklemesinin bir anlamı kalmaz.

Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi