Mehmet Ali Uz

Mehmet Ali Uz

60. Vefat Yıldönümünde Fahri Efendi

60. Vefat Yıldönümünde Fahri Efendi

26 Temmuz yani dün, son dönemde yetişen büyük âlimlerimizden Fahri  (Kulu) Hoca Efendi’nin 60. vefat yıldönümü idi. Onu kabri başında torunları ve sevenleri ile birlikte hatim  ve Fatihalarla andık. Edeben önce hocası ve şeyhi Muhammed Bahaüddin Efendi’nin kabrini ziyaret ettik. Sonra da  Fahri Efendi’nin kabrini… Fahri Efendi ilimde irfanda zirve, tasavvufa aşina ender yetişen değerlerimizden birisi. Hacı Veyiszade Hoca’mızın da çok saygı gösterdiği ve değer verdiği yakın dostlarından birisi. Fahri Efendi’yi ayrıca  önümüzdeki Cuma günü saat 21.15’de ticaret Odası Konferans Salonu’nda  bir panelle anacağız.
Fahri Efendi 1297/1881 yılında günümüzde kaza olan Taşkent’te doğdu. 1297 yılı, nüfus kayıtlarındaki yıldır. Onun daha önce doğduğu ve nüfusa geç kaydettirilmiş olabileceği ihtimal dahilindedir.   
Fahri Efendi küçük yaşlarda anne ve babasını kaybeder. Okumaya karşı büyük istidadı olan bu yetim çocuğa anneannesi ile Efe dayısı sahip çıkar. Konya’da büyük âlim Memiş Efendi’nin oğlu Muhammet Bahaüddin Efendi’nin terbiyesi altında Paşa Dairesi denilen medresede okur. İyi bir tahsil görür, sonra aynı medrese’de kurulan ve dönemin en modern medreselerinden birisi olan Islâh-ı Medaris’te hem talebe hem müderris, hem de yönetici olarak uzun yıllar hizmet görür. Aynı zamanda Muhammed Bahaüddin Efendi’nin vefatından sonra da hilâfet görevini üstlenir. Dönemin Sebilürreşat, Beyanü’l Hak ve Meşrik-i İrfan gibi çeşitli gazete ve dergilerinde dinî, edebî ve fikri yazıları çıkar. Kırk yaşları civarında güzel şiirler yazar. Pek çok dinî ve tasavvufi konuyu veciz bir şekilde mısraları döker. Onun muhtelif konularda divan teşkil edecek kadar şiiri vardır. Fahri Efendi, meşhur Kaside-i Bürde’yi nazmen Türkçeye çevirecek kadar Arapça bilgisine ve şiir gücüne de sahiptir.
Muhammedî bir ahlaka sahip olan Fahri Efendi medreselerin kapatılmasından sonra evine çekilmiş ve ömrünü ibadet ve taatla geçirmiştir.
Büyük bir âlim, fazıl, edip, şair ve son derece nezih bir insan olan Fahri Efendi, hususi hayatında da mahfiyyet sahibi, taassuptan uzak, tasavvuftan kaynaklanan büyük bir hoşgörüye sahiptir. O, bu vasıfları ile zamanın aydın ve mevki sahibi, kadir kıymet bilen insanlarının saygısını kazanmış, evi ziyaretçilerle dolup taşmıştır.
Fahri Efendi, 26 Temmuz 1950 tarihinde vefat etmiş ve Hacıfettah Kabristanı’nda şeyhinin kabri yanında toprağa verilmiştir.
Fahri Efendi ile ilgili ilgi çekici pek çok hatıra ve menkıbe nesilden nesile aktarılmakta ve kerametleri nakledilmektedir.  
Kabrinin baş taşında, sağlığında Arapça bir metinden tercüme ettiği şu şiiri yer alır:
        Geldim iline müflis ve muzdarrım İlâhî
        Bir sadakaya nur-u cemalinden İlâhî
        Zenbil-i niyazım boş dolduruver lutfen İlâhi
        İhsanına enbarına medyunum İlâhî
        Taşkentli Muhammed oğlu Fahreddin Kulu
        26 Temmiz 1950
Bu büyük âlim ve velimizi 60. vefat yıldönümünde rahmet ve minnetle anıyor kabri cennet olsun diyoruz.
Cuma günü panelde buluşma dileğiyle.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ali Uz Arşivi